18. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3376 Karar No: 2019/10478 Karar Tarihi: 12.06.2019
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/3376 Esas 2019/10478 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde sanığın üç kişiye karşı işlediği hakaret suçu nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği ancak, Ceza Genel Kurulu'nun 2013/13-293 esas, 2013/297 karar sayılı ve 11/06/2013 tarihli kararında kabul edildiği üzere, aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiil ile işlenmesi durumunda birinci fıkra hükmünün uygulanacağı ve cezanın kanunun 43/1. maddesi uyarınca arttırılması gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, sanığın üç müştekiye karşı kısa aralıklarla ve aynı kasıt altında işlediği hakaret suçunun tek bir fiil olduğu ve cezasının arttırılması gerektiği hükmedilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise TCK'nın 43. maddesinin ikinci fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1. maddesidir.
18. Ceza Dairesi 2017/3376 E. , 2019/10478 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 2013/13-293 esas, 2013/297 karar sayılı ve 11/06/2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere TCK"nın 43. maddesinin ikinci fıkrası; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın Kanun"un 43/1. maddesine göre artırılacağı öngörülmüştür. Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, sanığın katılan ..."a hakarette bulunduktan sonra katılan ... ile ..."a hakaret etmesi biçimindeki eylemlerinin, aynı kasıt altında ve kısa aralıklarla her üç müştekiye karşı işlenen tek bir hakaret suçunu oluşturduğu ve hakaret suçundan bir kez mahkumiyetine karar verilerek cezasından TCK"nın 43. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden, mağdur sayısınca hükümlülüğüne karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanının esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.