Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10316 Esas 2018/3640 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10316
Karar No: 2018/3640

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10316 Esas 2018/3640 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, bir taşınmazın 1/2 pay sahibidir ve taşınmazın tapu kaydı hükmen tescil edilmiştir. Hazine, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ve taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi talebiyle tapu iptal ve tescil davası açmıştır. İlgili mahkeme kararı sonucunda taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Davacı, tapunun iptali nedeniyle maddi ve manevi zarara uğramıştır ve bu zararın tespiti ile tapu iptali ve tesciline ilişkin hükmün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir. Mahkeme davayı kabul etmiş ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay ise, davacının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasına ve arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu kullanılarak davacının tapu kaydındaki payı oranında değer belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına hükmetmiştir.
Kanun Maddeleri: TMK'nın 1007. maddesi (tazminat istemine ilişkin) ve Harçlar Kanunu'nun değişik 13/j maddesi (Haz
20. Hukuk Dairesi         2016/10316 E.  ,  2018/3640 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili sunmuş olduğu 06/05/2014 havale tarihli dilekçesi ile özetle; müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 925 parsel sayılı 5300 m² miktarlı taşınmazda 1/2 pay sahibi olduğunu, taşınmazın kadastro tespiti ve ... Kadastro Mahkemesinin 1993/13 E. - 1999/31 K. sayılı kararı uyarınca hükmen tescil edildiğini, Hazine tarafından dava konusu taşınmazın evveliyatının orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ve taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesi talebi ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/55 E. - 2012/204 K. sayılı kararı temyiz ve tashihi karar incelemelerinden geçerek kesinleştiğini, müvekkilinin tapu kaydının iptali nedeniyle madden ve manen zarara uğradığını, müvekkilinin uğradığı zararın tespiti ile tapu iptali ve tesciline ilişkin hükmün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını 126127,00.-TL"ye artırmış, harcı da yatırmıştır.
    Mahkemece davanın kabulü ile; 126.127,00.-TL alacağın 10.000.-TL"sinin tapu iptal-tescil davasının kesinleştiği tarih olan 07.04.2014 tarihinden, geriye kalan kısmının ıslah tarihi olan 23.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından tazminat istemine dayanak yapılan ... mahallesi 925 parsel sayılı 5300 m² yüzölçümlü taşınmazın arazi kadastrosu sırasında tapu kaydına dayanarak davacı ve arkadaşları adına tespit edildiği, kişiler arasında görülen kadastro tespitine itiraz davası sonucu taşınmazın 5477 m2 yüzölçümü ile 10/20 payının davacı adına, kalan kısmının diğer paydaşlar adına tescil edildiği, daha sonra Hazinece açılan, Orman Yönetimi tarafından müdahil olunan dava sonucu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/55 E. - 2012/204 K. sayılı ilamı ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, anılan hükmün 07/04/2014 tarihinde kesinleştiği, 06/05/2014 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının, adına kayıtlı bulunan taşınmazının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasına ve arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu kullanılarak davacının tapu kaydındaki payı oranında değer belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 10/05/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.