13. Hukuk Dairesi 2016/2347 E. , 2018/9891 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının boşandığı eski eşi olduğunu, tarafların anlaşmalı olarak boşandığını, bu anlaşmaya göre davacı ile davalının birlikte üye oldukları S.S. Bahçesaray Kooperatifindeki bir adet üyeliğin tamamının tek üyeye verilmesi zorunlu olduğundan, tarafların aralarında yapılan anlaşma ile üyeliğin davalı adına devam etmesi, buna karşılık davalı borçlu kooperatif hisse bedeli olarak davacıya bu hisse bedelinin 1/2"si olan 50.000 DM. ödeyeceği hususunda anlaştıklarını, ancak davalının bu borcu ödemediğini, boşanma davasından birkaç yıl sonra da davalının yapılan anlaşmaya uygun olarak 50.000 DM bedelli bonoyu kendi el yazısı ile doldurarak kendisine verdiğini, davalının eski eşi ve kızının babası olduğu için zamanında takip başlatılmadığını, uzun süre beklendiğini ve sonunda alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak esastan da davacıya bir borcu olmadığını, aralarında böyle bir anlaşma bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafın, senedin 20/02/2010 tarihinde düzenlendiğini iddia etmekte ise de, senetteki tanzim ve ödeme tarihlerinin sonradan yazıldığı, ayrıca bahse konu senette davacının boşanmadan önceki soyadının yer alıyor oluşu, davalının senedin düzenlendiğini söylediği 2002 yılında DM."nin değil, Avro"nun yürürlükte bulunması, dava dilekçesindeki açıklamalar, davalı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki beyanı, dinlenen tanık beyanları, taraflar arasında yapılmış boşanma protokolü ve boşanma tarihi ve tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, bahse konu senedin boşanma dolayısıyla protokolden önce verildiği ve icra takibi sırasında doldurularak takibe konu alacağa dayanak yapılmak istendiği anlaşıldığı, alacakların, 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olduğu, dolayısıyla takibin dayanağı olan senet üzerine sonradan yazıldığı gibi 2002 yılına ait olmayıp, boşanma protokolünden daha önceki tarihe ait olduğundan 03/01/2012 olan takip tarihi itibariyle 10 yıllık genel zamanaşımı söz konusu alacak için dolmuş bulunduğu, davalının zamanaşımı defi yerinde bulunmakla, itirazın iptali davasının bu gerekçeyle reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki alacakla ilgili tanzim edildiği iddia edilen ve takibe konu senedin TTK hükümlerine göre yasal unsurları taşımadığı ve kambiyo senedi vasfında olmadığı, böyle bir durumda kambiyo senetlerine ait zamanaşımının değil, genel zamanaşımı hükümlerinin uygulanması gerektiği mahkemenin de kabulünde olup, ibraz edilen senet fotokopisinden vade tarihinin 10.02.2003 tarihi olduğu, zamanaşımının başlangıç tarihinin alacağın muaccel olduğu vade tarihi olan 10.02.2003" ten itibaren başlayacağı, takip tarihi itibariyle de bu sürenin dolmadığı gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın davacıya, 27,70 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.