Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/239
Karar No: 2018/3639
Karar Tarihi: 10.05.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/239 Esas 2018/3639 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/239 E.  ,  2018/3639 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVALILAR :Hazine - ... ve Ark.
    DAHİLİ DAVALILAR: ... - ...

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Arazi kadastrosu sırasında, ......Köyünde bulunan 336 ada 9, 337 ada 1, 3, 4, 5 ve 272 ada 8 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları malik haneleri ve yüzölçümleri boş bırakılarak davalı olduklarından bahisle kadastro mahkemesine devredilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, kısmî ilân süresinde açtığı dava ile; dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği taşınmazların davalılar adına yapılan tespitinin hatalı ve dava konusu taşınmazların eski tarihli haritalarda ve fiilî olarak orman niteliğinde olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların dava edilen kısımlarının orman vasfı ile tescilini talep ve dava etmiştir.
    Arazi kadastrosu sırasında, Orman Yönetimince dava açılan 336 ada 9, 337 ada 1, 3, 4 ve 5, 272 ada 8, 325 ada 2 ve 337 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardan 325 ada 2 parsel ve 337 ada 2 parsel sayılı taşınmazların bu dosyadan tefrikine, 348 ada 1 ve 281 ada 1 parsellerin dava konusu olmadığı anlaşıldığından kadastro tutanaklarının olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro birimine iadesine, 13/12/2012 tarihli fen bilirkişi raporunda 336 ada 9 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile, 337 ada 1 parselin (B) harfi ile, 337 ada 3 parselin (D) harfi ile, 337 ada 4 parselin (E) harfi ile, 337 ada 5 parselin (F) harfi ile, 272 ada 8 parselin (M) harfi ile gösterilen kısımlarının, yolun ve 2869,13 m2"sinin, kanal ve yol olarak kullanılan kısmın ise 294,52 m2"sinin orman vasfı ile tesciline, taşınmazların geri kalan kısımlarının dava edilmediği gerekçesi ile kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve bir kısım davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 30/10/2014 tarih ve 2014/8517 – 8947 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Mahkemece her ne kadar dava konusu edilen 336 ada 9, 337 ada 1, 3, 4 ve 5, 272 ada 8 sayılı parsellerin sırası ile (A, B, D, E, F ve M) harfli bölümlerinin dava edildiği belirlenerek bu bölümlerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, kalan kısımlarının ise dava konusu olmadığı belirlenerek olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
    Şöyle ki, somut uyuşmazlıkta; çekişmeli taşınmazların malik hanesi açık olup, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi uyarınca gerçek hak sahibi re"sen belirlenecek, davada taraf olmayanlar adına dahi tescile karar verilebilecektir. Dava konusu taşınmazların kadastro tesbit tutanakları, malik hanelerinin 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin belirlenip doldurulmak üzere mahkemeye aktarıldığından, parsellerin tamamının davalı olduğu gözetilmeden bazı bölümleri hakkında araştırma yapılarak tescil hükmü kurulması, bazı bölümleri yönünden ise araştırma yapılmaksızın, tutanağın olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi doğru değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5, 26, 27 ve 30/2. maddelerinde, kadastro tespit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir. Orman Yönetiminin 30 günlük kısmî ilân süresi içinde orman kadastrosuna itiraz davası açması nedeniyle dava konusu taşınmazlar hakkında malik hanesi ve
    -2-
    2018/239 - 3639
    miktarı açık bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tespit tutanağında yazılı hak sahiplerinin 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi gereğince gösterecekleri delillerle mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazların gerçek hak sahibi ya da sahipleri adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kısmen davalı olmadıkları gerekçesiyle araştırma yapılmaksızın, bu bölümlerinin kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    Orman sınırlandırması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785, 5658, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun, sadece hangi nitelikteki taşınmazların Devlet Ormanı sayılacağını göstermiş ve Devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince, aynı Kanunun 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulmuş; iadenin koşulları aynı Kanunda gösterilmiştir.
    Bu nedenle mahkemece, çekişmeli taşınmazların dava edilmeyen bölümlerine yönelik olarak, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, çekişmeli taşınmazların dava edilmeyen bölümlerinin orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, tescile karar verilecek gerçek kişiler yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.” gereğine değinilmiştir.
    -3-
    2018/239 - 3639


    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davacı ... Yönetiminin davasının reddine,
    ...Köyü/Mah. 336 ada 9 sayılı parselde fen bilirkişi... "in 20/08/2015 havale tarihli raporuna ekli krokide;A1 harfi ile gösterilen 14345,99 m2"lik bölümün tamamı 8 pay kabul edilerek, 2 payının Mehmet kızı ..., 3 payının Ali oğlu ...,3 payının Recep oğlu ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline,
    ... . 337 ada 1 ve 5 parsellerde fen bilirkişi ... "in 20/08/2015 havale tarihli raporuna ekli krokide sırasıyla (B1) (3166,47 m2), (F1) (6307,54 m2) harfleri ile gösterilen taşınmazların Hasan oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    ... Köyü/Mah. 337 ada 3 parselde fen bilirkişi İbrahim Uzuner"in 20/08/2015 havale tarihli raporuna ekli krokide (D1) harfi ile gösterilen 573,64 m2 yüzölçümündeki taşınmazın Hasan kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    ... Köyü/Mah. 337 ada 4 parselde fen bilirkişi İbrahim Uzuner"in 20/08/2015 havale tarihli raporuna ekli krokide (E1) harfi ile gösterilen 927,46 m2 yüzölçümündeki taşınmazın Hasan kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    Farkcalı Köyü/Mah. 272 ada 8 parselde fen bilirkişi ... "in 27/08/2015 havale tarihli ek krokili raporunda (M1) harfi ile gösterilen 861,72 m2 yüzölçümündeki taşınmazın Bobuş kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    ...KöyüMah. 336 ada 9; 337 ada 1,3,4,5; 272 ada 8 parsellerde sırasıyla (A, B, D, E, F, M) harfleri ile gösterilen bölümler hakkında mahkememizce verilen ve kesinleşen 29/01/2013 gün, 2012/22 Esas 2013/43 Karar sayılı ilama göre işlem yapılmasına,
    Dava konusu olmadığı anlaşılan ...Köyü/Mah. 348 ada 1 ve 281 ada 1 parsellere ilişkin önceki ilama göre işlem yapılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman kadastrosuna ve arazi kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
    Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
    10/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi