6. Ceza Dairesi 2014/6222 E. , 2018/2993 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi (Kapatılan Üsküdar 1.Ağır Ceza Mahkemesi)
KATILAN SANIKLAR : ..., ...
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, nitelikli yağmaya teşebbüs ve işyeri dokunulmazlığını ihlal, kasten yaralama, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat, Tedavi denetimli serbestlik ve infazın ertelenmesine
Yerel Mahkemece verilen hüküm katılan sanık ... tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay 1.Ceza Dairesinin 17/02/2014 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Katılan sanık ...’ın duruşmalı inceleme isteminin, katılan (sanık) ... vekilinin sanık ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmedilen cezanın süresine göre katılan sanık ...’ın duruşmalı inceleme isteminin; katılan sanık ... savunmanının yüzüne karşı verilen kısmen beraat ve mahkumiyet hükümlerini içeren karara yönelik, 12.08.2011 tarihli süre tutum dilekçesi içeriğinde "temyiz eden olarak sanık sıfatı kullanılıp" gerekçeli kararın tebliği üzerine verilen 19.08.2011 tarihli temyiz dilekçesinde, hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyet hükmü verilen sanık ... aleyhine hükmü temyiz ettiğini de belirttiği anlaşılmış ise de; müddeti muhafaza ile açılan temyiz davasının gerekçeli temyiz dilekçesi ile genişletilemeyeceği böyle bir yol ve yöntemle yeni temyiz davası açılamayacağı cihetle, 10.08.2011 tarihinde katılan sanık ... vekilinin yüzüne okunan hükmü 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 310.maddesinde öngörülen bir haftalık yasal
süreden sonra 19.08.2011 tarihinde temyiz eden katılan (sanık) ... savunmanının anılan suç yönünden vaki temyiz isteminin; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317 ve 318. maddeleri gereğince REDDİNE,
II- Sanık ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet; sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından verilen beraat; sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, katılan sanık ... ve savunmanları ile sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle,usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 5560 sayılı kanunun 7.maddesi ile değişik “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” başlıklı 191. maddesi;
(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçtan dolayı açılan davada mahkeme, birinci fıkraya göre hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, denetimli serbestlik tedbirine karar verebilir.
(3) Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilen kişi, belirlenen kurumda uygulanan tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine
uygun davranmakla yükümlüdür. Hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye rehberlik edecek bir uzman görevlendirilir. Bu uzman, güvenlik tedbirinin uygulama süresince, kişiyi uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirir, kişiye sorumluluk bilincinin gelişmesine yönelik olarak öğütte bulunur ve yol gösterir; kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hakime verir.
(4) Tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle devam olunur. Denetimli serbestlik tedbirinin uygulanma süresinin uzatılmasına karar verilebilir. Ancak, bu durumda süre üç yıldan fazla olamaz.
(5) Tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilir. Aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilir.
(6) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ilâ dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulabilir. Bu durumda, hükmolunan cezanın infazı ertelenir. Ancak, bunun için kişi hakkında bu suç nedeniyle önceden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmemiş olması gerekir.
(7) Kişinin mahkûm olduğu ceza, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde, infaz edilmiş sayılır; aksi takdirde, derhal infaz edilir." şeklinde düzenlenmiştir.
Bu tür fiillerin karşılığında uygulanacak yaptırımlar konusunda hakime oldukça geniş bir takdir yetkisi verilerek, seçenek yaptırımlar öngörülmüştür. Suç faili hakkında TCK’nın 191.maddesinin 2.fıkrası uyarınca yalnızca tedavi edilmesi ve tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaktan korunmasını sağlamaya yönelik olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, kişinin uygun davranması halinde 5. fıkra uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilebileceği,
Diğer taraftan aynı suç faili hakkında 6. fıkra uyarınca hem bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası hem de bu ceza ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilebileceği, kişinin uygun davranması halinde “son” fıkraya göre cezanın infaz edilmiş sayılacağı öngörülmüştür.
Hal böyle olunca;
Aynı fiili işleyen failler arasında bu derece farklı yaptırımlar içeren TCK’nın 191. maddesi ile uygulama yapılırken hakim bu seçeneklerdeki yaptırımlardan hangisini tercih ettiğini, haklı ve hukuksal nedenleri gerekçede göstermesi zorunlu olduğu dikkate alındığında; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yalnızca tedavi denetimli serbestlik tedbiri uygulama olanağı varken, gerekçe gösterilmeden hapis cezasına ve beraberinde de tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilerek 5271 sayılı CMK’nın 34, 230, 231 ve 289/1-g maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.