Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2011/16047 Esas 2012/3589 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine, resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payları da indirilmek suretiyle üzerindeki yapılara değer biçilmesi yöntem olarak doğru olduğu gibi yaş, cins ve verim durumu dikkate alınarak ağaçlara değer takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Davalı parselle karşı karşıya olan ve aynı amaçla kamulaştırılıp açılan bedel tespit ve tescil talebine ilişkin ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/166 esas, 2011/351 karar sayılı dosyasında 776 nolu parsel; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/171 esas, 2011/301 karar sayılı dosyasında da 777 nolu parsel için Mart 2010 tarihi itibari ile Düzenleme Ortaklık Payı indirilmek suretiyle 420.00-TL değer biçilmiştir. Bu nedenle adı geçen dosyalar getirtilerek Eylül 2010 tarihinde davalı parsele daha az değer belirleyen bilirkişi kurulundan; ayrılma nedenleri konusunda rapor alınmadan, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Bedeli tespit edilen yapıların sınıflandırılması doğru ise de; Ocak ayında ilan edilen Bayındırılık Birim Fiyatları 2011 resmi birim fiyatını geçmemek üzere değerlendirme tarihine endekslenmek suretiyle belirlenecek fiyatlar üzerinden değer tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde davalıya iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.