Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22358
Karar No: 2014/26535

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/22358 Esas 2014/26535 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işverene ait işyerinde hizmet akdine tabi olarak geçirdiği ve bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespiti için açılan davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli gözükmemektedir. Bu nedenle, uyuşmazlık konusu tarihleri içerir dönem bordrolarında bildirimleri yapılan sigortalıların hizmet cetvellerinin getirtilerek bilgi ve görgüsüne başvurulması, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Dava reddedilmesine rağmen, davalı Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı bulunmuştur. Kararda, 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisine vurgu yapılmıştır. Ayrıca, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olup özenle yürütülmeleri gerektiği ifade edilmiştir. Kanunun bu maddesi, sigortalının çalışma süresinin saptanmasına ilişkin davaların yasal dayanağıdır ve sosyal güvenlik açısından önemlidir.
10. Hukuk Dairesi         2014/22358 E.  ,  2014/26535 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Kızıltepe 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarihi : 05.06.2014
    No : 2013/314-2014/607

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davalı işverene ait işyerinde 07.06.2010-07.01.2011 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    İnceleme konusu davada istemin reddine karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; uyuşmazlık konusu tarihleri içerir dönem bordrolarında bildirimleri yapılan sigortalıların hizmet cetvelleri getirtilerek bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, tüm aramalara karşın sigortalılara ulaşılamadığı takdirde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, belirlendiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, davacı tarafından 05.06.2014 tarihinde dosyaya sunulan evrakın neye istinaden düzenlendiği ve buradaki kayıtların davacının çalışma iddiasını doğrulayıp doğrulamadığı, davacı iddia ettiği gibi eğitim almışsa bu eğitimin hangi dönemler arasında gerçekleştiği, davacının hangi tarihte hizmet akdine tabi çalışmaya başladığı araştırılmalı, davacının toplanmasını istediği delilleri toplanmalı ve tanık Yasemin Özmen’in beyanı alınmalı, tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Öte yandan davanın reddine karar verilmesine rağmen kendisini vekille temsil ettiren davalı Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı bulunmuştur.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi