Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8454
Karar No: 2018/3637

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/8454 Esas 2018/3637 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, tapuda kayıtlı olan bir taşınmazın, kadastro işlemleri sırasında yanlış kaydedilmesi sonucu zarar görülmesi nedeniyle tazminat talebine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak hüküm temyiz edilmiştir. Yargıtay ise mahkemenin kararını bozmuş ve yeniden keşif yapılmasını ve taşınmazın niteliğine göre değerlendirme yapılmasını istemiştir. Kararda, tapu işlemlerinin kadastro işlemleriyle bir bütün olduğu ve yapılan hatalardan devletin sorumlu olduğu belirtilerek TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istenebileceği vurgulanmıştır. Kanun maddesi gereği, devletin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan bir zararın oluşması halinde tazminat talep edilebilecektir.
20. Hukuk Dairesi         2016/8454 E.  ,  2018/3637 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ... ve Ark.

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, 23/01/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; tapuda vekil edenler adına kayıtlı ... mahallesi 281 parsel sayılı taşınmazın 82000 m² yüzölçümü ile kayıtlı olup taşınmazın 21700 m² kısmının ...mahallesi 390 parsel sayılı taşınmazla mükerrerlik oluşturduğu gerekçesiyle tapu kaydının terkin edildiği buna rağmen her hangi bir bedel verilmediğini, tapu sicilinin tutulmasından TMK"nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydı ile şimdilik davacıların hissesine düşen 406.875,00 m² kısmın bedeli olarak 406.875,00 TL tazminatın işlem tarihi olan 15/05/2009 tarihinden veya ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Hazine, zararın oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak 406.875,00 TL alacağın dava tarihi olan 23.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacılara tapudaki hisseleri oranında ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu sicilinin gerektiği gibi tutulmaması nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazimini istemine ilişkindir.
    Dosyada bulanan kanıt ve belgelerden; tazminat istemine dayanak yapılan ... köyü 281 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında tapu kaydı uygulanarak 82000 m² yüzölçümü ve tarla vasfı ile ...adına tespit ve 29/11/1954 tarihinde tescil edildiği 23838 m² kısmının D.O.P olarak 2008 yılında kesildiği, 34642 m² kısmının imar çalışmasına konu edildiği ve taşınmazın 21700 m² yüzölçümü ile kaldığı, davacıların 06.11.1989 tarihinde 1/16 pay ile taşınmaza malik oldukları, tapu kaydının beyanlar hanesine 17/10/2008 tarihinde Kadastro Kanununun 22. maddesi uyarınca mükerrer olduğuna dair şerh konulduğu, pay sahipleri tarafından Tapu Müdürlüğüne izafeten Hazineye husumet yöneltilmek suretiyle şerhin iptalinin istendiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/03/2011 gün ve 2009/518 E. - 217 K. sayılı ilâmıyla davacıların kullanımında olan ... mahallesi 281 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti daha önce kesinleşen ...mahallesi 390 parsel sayılı taşınmazla mükerrer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek 19/04/2012 tarihinde kesinleşme üzerine taşınmazın sayfasının 08/04/2013 tarihinde kapatıldığı, 23/01/2015 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak, birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK"nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Hal böyle olunca, devletin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan bir zararın oluştuğu ve kadastro işleminden kaynaklanan bu sorumluluğun da TMK"nın 1007. maddesi kapsamında tazmini gerektiği muhakkak olup, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; hükme dayanak alınan rapor, taşınmaz üzerindeki mükerrerlik şerhinin
    -2-
    2016/8454 - 2018/3637



    kaldırılma imkanının ortadan kalktığı ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/03/2011 gün ve 2009/518 E. - 217 K. sayılı ilâmının kesinleştiği tarih olan 19/04/2012 tarihini yerinde dava tarihinin değerlendirme tarihi olarak alınması, taşınmaz tapu sicilinde ... mahallesinde kayıtlı görünmekte ise de ...mahallesinde bulunan parselle mükerrerlik oluşturduğundan, tapu sayfası kapatılmış olup taşınmazın, ...mahallesinde bulunduğu kabul edilerek değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, ayrıca tapuda tarla olarak kayıtlı taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilmesine rağmen değerinin emsal karşılaştırması yöntemi ile belirlenmemiş olması nedeniyle hükme yeterli değildir.
    Hal böyle olunca, mahkemece, yeniden yapılacak keşifte, özellikle taşınmazın belediye hizmetlerinin hangilerinden yararlandığı, etrafının meskûn olup olmadığı, taşınmazın mevcut durumu itibari ile kullanım şekli, üzerinde bina bulunup bulunmadığı, konumu yani sokağa ve yola olan cephesi, önemli merkezlere uzaklığı, üzerinde yapılaşmaya ilişkin olarak imar durumu gibi hususların özellikle mahkeme hâkimince yapılacak gözlemin ayrıntılı şekilde düzenlenecek keşif zaptına geçirilmeli, taşınmazın değişik açılardan fotoğrafları çektirilerek onaylanıp dosyaya konulmalı ve taşınmaz vasfının açık ve denetime elverişli şekilde tespitine çalışılmalıdır. Buna göre, taşınmazın niteliği arsa olarak belirlenir ise emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiğinden, taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihi olan 19/04/2012 tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren, emsal ile tazminat istemine dayanak taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin karşılaştırıldığı rapor alınması, alınan emsal ile tazminata konu taşınmaza ait Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, tazminata konu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Şayet, taşınmazın niteliği arazi olarak belirlendiği takdirde ise arazi niteliğinde bulunan taşınmaza yönelik olarak, sulu olup olmadığı, yerleşim alanlarına uzaklığı, iklim şartları, arazinin toprak ve topografik yapısı ve bölgesindeki konumu gözetilerek oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle, taşınmaz üzerinde meyve ağaçları varsa ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılarak tazminat istemine konu taşınmazın değeri, tapu iptal kararının kesinleştiği 19/04/2012 tarihine göre hesaplanmalı, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerleme tarihine göre hesaplattırılmalı, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazın zemin değeri, üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatları esas alınarak, tapu sahiplerinin oluşan gerçek zararları saptanmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekili ve davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi