MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın bozma öncesi talimat mahkemesince alınan 18.11.2013 tarihli savunmasında, usulüne uygun şekilde haklarının hatırlatıldığı ve sanığın duruşmalardan bağışık tutulmayı talep ettiği, bozma sonrası da aksi yönde bir beyanının olmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Sanığın üzerine atılı suçu, suç tarihinde 10 yaşında olması nedeniyle beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan altsoyuna karşı işlediği olayda, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi de dikkate alınarak, hakkaniyete uygun şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından, yine suçun altsoya karşı işlenmesi nedeniyle artırım yapılırken, uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nin 86/3-a yerine 86/3-e olarak hatalı gösterilmesi, sonuç cezayı değiştirmeyen, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edildiğinden ve yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 18.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.