Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK’nun 170/3 maddesi gereğince inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı, mahkemece aynı Kanunun 68/a maddesine göre yapılan inceleme sonucunda anlaşılmış ise, itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına karar verilir. Aynı Kanunun 170/4.maddesinde ise icra mahkemesince itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymadan kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu taktirde alacaklının senede dayanan takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve alacağın %10"u oranında para cezasına mahkum edileceği yasal düzenlemelerine yer verilmiştir. Mahkemece anılan yasa hükmüne aykırı olarak takibin durdurulması yerine iptaline karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, murisin ölümü nedeni ile davaya dahil edilen alacaklı O. B.. mirasçılarının kötüniyetli ve ağır kusurlu oldukları kabul edilemeyeceğinden tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulmaları doğru bulunmayıp hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmekle beraber bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Nazilli İcra Mahkemesinin 15.11.2007 tarih, 2004/101 Esas, 2007/310 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün (2.) cümlesinde yazılı "takibin iptaline" sözcüklerinin silinerek yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, yine tazminat ve para cezası ile ilgili (3.) cümlesinin tamamının silinerek karar metninden çıkartılmasına, mahkeme kararının düzeltilen bu şekliyle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzelitlerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına,11.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.