Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/4673 Esas 2008/7515 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/4673
Karar No: 2008/7515
Karar Tarihi: 11.04.2008

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/4673 Esas 2008/7515 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2008/4673 E.  ,  2008/7515 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Balıkesir 2. İcra Mahkemesi
    TARİHİ : 13/11/2007
    NUMARASI : 2007/267-2007/267

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki 3. kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Şikayetçi bankaya alacaklı tarafın istemi üzerine icra müdürlüğünce gönderilen haciz yazısına karşılık anılan bankanın icra dosyasına cevaben gönderilen yazıda "...kendilerinde ...sayılı hesapları olduğu, borçlu şahısların bankalarının kredi kartı müşterisi olup, bundan dolayı tüm hesap, hak ve alacaklarının bankalarına rehinli olduğu bu nedenle söz konusu kişilerin hesapları üzerine bankalarının rehin, hapis, takas ve mahsup haklarından sonra gelmek kaydıyla ihtiyati hacziniz ve blokenizin tatbik edildiği ve söz konusu borçlunun bankalarının olan asaleten/kefaleten tüm borçlarının ferileri ile birlikte tamamının ödenmesinden sonra hesabında bir bakiye kalması halinde müdürlük emrine amade tutulacağı ve söz konusu borçluların şubeleri nezdinde başkaca bir hesap, hak ve alacağı olmadığı" na dair itirazen ve cevaben beyanda bulundukları görülmektedir.
    Bu beyana rağmen icra müdürlüğünce ilgili hesaplardaki paranın icra dosyasına gönderilmesi için şikayetçi bankaya yeniden yazı yazıldığı, bu yazı üzerine şikayetçinin icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır.
    İİK"nun 96/1. maddesinin 1. fıkrası hükmü aynen "borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği taktirde, icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir" hükmünü içermektedir. yukarıda açıklanan yasal bu düzenleme karşısında üçüncü kişinin iddiası istihkak niteliğinde olup, adı geçenin İİK"nun 97. maddesindeki prosedürü uygulamadan doğrudan icra mahkemesine başvurmasında herhangi bir usulsüzlük yoktur.
    O halde, mahkemece taraf teşkili sağlanarak ve noksan harç ikmal edildikten sonra ihtilafın istihkak davası prosedüründe çözümlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdirSONUÇ : 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.