Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4432
Karar No: 2019/6196

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4432 Esas 2019/6196 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, miras hukuku nedenlerine dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmışlardır. Muris muvazaası iddiasıyla, davalı olan babanın muvazaalı bir şekilde 2 parsel sayılı taşınmazın 5 bağımsız bölümünü satış göstererek oğluna temlik ettiği ve kayıt dışı bir şekilde diğer paylaşım yaptığı öne sürülmüştür. Yapılan incelemede, muris muvazaası olarak tanımlanan niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türünün bu durumda olduğu belirlenmiştir. Bu tür uyuşmazlıkların çözümünün doğru ve adil bir şekilde yapılabilmesi için, gerçek irade ve amacın ortaya çıkarılması gerektiği belirtilmiştir. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre, miras hakkından yoksun bırakılan tüm mirasçılar gizli bağış sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptali isteyebilirler. Kararda geçen kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun 706, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 (BK 213), Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri olarak belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2019/4432 E.  ,  2019/6196 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın 2 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 2, 3, 4 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerini 5.11.1993 tarihinde satış göstermek suretiyle oğlu olan davalı ...’ya devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, murisin mal satmaya ihtiyacının olmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, mirasbırakanın 2 numaralı bağımsız bölümü satış sureti ile diğer bağımsız bölümleri ise ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, bankadan kredi çekerek satış bedelini mirasbırakana verdiğini, taşınmazları kardeşleri ile paylaştıklarını ve buna dair anlaşma senedi yaptıklarını, taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümleri kendisinin oturulabilir hale getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1940 doğumlu mirasbırakan ..."ın 20.07.2011 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak davacı kızları...ve ...ile davalı oğlu ..."nın kaldıkları, mirasbırakan ..."in çekişme konusu 2 parsel sayılı taşınmazını 05.11.1993 tarihinde intifa hakkını üzerinde bırakarak davalı oğlu ..."ya temlik ettiği, taşınmaz tapu kaydında gül bahçesi vasfında ise de, taşınmaz üzerinde 5 adet bağımsız bölüm bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Bilindiği ve Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlendiği üzere "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." Yine 6100 sayılı HMK"nun 190/1. maddesi gereğince "ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
    Somut olaya gelince; davacıların, davalının delil olarak dayandığı 15.05.2014 tarihli anlaşma metninin zorla imzalattırıldığı iddiası bulunmakla; öncelikle bu iddianın ön sorun olarak araştırılması, davacıların zorla imzalamadıkları anlaşılırsa bu belgede geçen taşınmazların hangi taşınmazlar olduğu, bir başka ifade ile dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
    Hal böyle olunca; yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, dava konusu taşınmazların başında keşif yapılması, taraf tanıklarının ayrıntılı olarak dinlenilmesi, toplanan ve toplanacak tüm delillerin değerlendirilmesi, mirasbırakanın iradesinin terekeden yada başka deyişle mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olup olmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi