10. Hukuk Dairesi 2014/3214 E. , 2014/26467 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve yurtiçi sigortalılık kayıt ve tescili bulunmayan davacının, 21.06.2012 günlü borçlanma başvurusu ve 20.09.2012 günlü ödemeyle Almanya"da geçen bir kısım yurtdışı süresini 5510 sayılı Kanun"un 4/1-b maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde borçlandığının; Alman Rant Sigortasına giriş yaptığı tarihin, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin konuya ilişkin 29"uncu maddesinin 4"üncü fıkrası hükmü uyarınca, Türkiye"de 5510 sayılı Kanun"un 4/1-b maddesi kapsamında öngörülen sigortalılığa giriş niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında; davalı Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 10.04.1965 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malüllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölümde yer alan ve Ek Sözleşmeyle düzenlenen konuya ilişkin 29’uncu maddenin 4’üncü fıkrasında “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk Sigortasına giriş olarak kabul edilir.” hükmü yer almaktadır. Anılan sözleşme hükmü ve sözleşme hükmünün düzenlendiği bölüm birlikte değerlendirildiğinde; bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından Alman Rant sigortasına girmiş bulunması halinde, Rant Sigortasına giriş tarihinin, sözleşme hükmü kapsamında Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Alman Sigorta Merci tarafından Alman mevzuatına göre, zorunlu prim süreleri (Türkçe deyişle uzun vade sigorta kollarından olan malüllük,yaşlılık ve ölüm sigortası) olarak adlandırılan sürelerin; zorunlu ödenen prim süreleri ya da hususi hükümlere göre primi ödenmiş veya ödenmiş varsayılan sürelerden oluştuğu belirtilmiştir. Nitekim Almanya Federal Cumhuriyeti Sosyal Yasa (SGB) VI.Kitab’ın (Alman Sosyal Kanunu) konuya ilişkin Yasal Aylık Süreleri’ni düzenleyen beşinci başlık 55"inci maddesi
./..
-2-
“Prim ödeme süreleri, mecburi veya isteğe bağlı sigorta primlerinin ödendiği sürelerdir. Özel yasalara göre ödenmiş kabul edilen mecburi sigorta primlerine ilişkin süreler de, mecburi sigorta primlerinin ödendiği süreler olarak kabul edilir.” hükmünü içermektedir. Bu kapsamda özel yasa niteliğindeki Analığın Korunmasına Dair Yasa ve ilgili özel yönetmeliklerde hamilelik / analık koruması sürelerinin, ödenmiş varsayılan prim süresi olarak kabul edildiği belirtilmektedir.
Somut olayda; dava dosyası içerisinde yer alan Alman Sigorta Kurumuna ait sigorta hesabında, davacının 18.10.1992 tarihinden itibaren “Mutterschutz / Schwangerschaft (hamilelik / analık koruması)” sürelerinin bulunduğu belirtilmiş olup, bu sürenin yukarıda bahsedilen Uluslararası Ek Sözleşme hükmü kapsamında, uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından Alman Rant Sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık girişi olması karşısında, anılan tarih esas alınarak hüküm kurulması gerekirken, söz konusu sürelerin çalışma süreleri olmadığından bahisle 06.07.1994 tarihinin sigorta başlangıcı olduğuna hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanunun 30"uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen Geçici 3"üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438"inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “a)” bent alt başlığı silinerek yerine “davanın kabulüne” ibaresinin yazılmasına ve aynı bentte yer alan “b- Fazla talebin reddine” ibaresinin silinerek hükümden çıkarılmasına;
Hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “06.07.1994” tarihi silinerek yerine “18.10.1992” tarihinin yazılmasına;
Hüküm fıkrasının dördüncü bendinin tümüyle silinerek hükümden çıkarılmasına ve bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine;
Hüküm fıkrasının beşinci bendinde yer alan “...(harç) red kısmı nazara alınarak takdiren (½) 161,23 TL. sinin...” ibaresinin silinerek hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 12.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.