Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13320
Karar No: 2020/2704
Karar Tarihi: 11.03.2020

Gizliliğin ihlali - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13320 Esas 2020/2704 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/13320 E.  ,  2020/2704 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Gizliliğin ihlali
    Hükümler : CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraat

    Gizliliğin ihlali suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerek Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11.04.2000 tarihli ve 65–69, 22.10.2002 tarihli ve 234–366, 04.07.2006 tarihli ve 127–180, 03.05.2011 tarihli ve 155–80, 21.02.2012 tarihli ve 279–55, 15.04.2014 tarihli ve 599-190, 28.03.2017 tarihli ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25.03.2003 tarihli ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında adliyeye karşı işlenen gizliliğin ihlali suçundan açılan kamu davalarında; sanığa atılı suçun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçiler ..., ile ...’nın sanığa yüklenen suçun mağduru olmadıkları ve suçtan doğrudan zarar görmemeleri nedeniyle davaya katılma hakları bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmalarına karar verilmiş olması hukuki değerden yoksun olup, hükümleri temyiz yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçiler vekillerinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE, 11.03.2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. Başkan
    MUHALEFET ŞERHİ:
    Gizliliğin ihlali suçundan sanık ...’ın beraatine ilişkin hükümlerin, katılanlar vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizce;
    Sanık hakkında adliyeye karşı işlenen gizliliğin ihlali suçundan açılan kamu davalarında; sanığa atılı suçun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçiler ..., ile ...’nın sanığa yüklenen suçun mağduru olmadıkları ve suçtan doğrudan zarar görmemeleri nedeniyle davaya katılma hakları bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmalarına karar verilmiş olması hukuki değerden yoksun olup, hükümleri temyiz yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçiler vekillerinin temyiz istemlerinin reddine oyçokluğuyla karar verilmiştir.
    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
    Sanık ... hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianameler ile; Bugün Gazetesinin 26.07.2014 tarihli nüshasının 13. sayfasında “... sonrası formüller”, “..., Cemaat ve yolsuzluklar” başlıklarıyla yayımlanan ve sanık tarafından kaleme alınan yazılarda, şikayet dilekçelerinde sanığa yüklenen iftira ve hakaret suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı; ancak, “..., Cemaat ve yolsuzluklar” başlıklı yazının 3 ve 5. paragraflarında, basın ve yayın organlarında “17-25 Aralık Operasyonu” olarak isimlendirilen ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/125043 ile 2012/656 sıralarına kayden yürütülen soruşturma dosyalarının şüphelileri, şüpheliler arasında hangi tarihte teknik takip kararı alındığı, soruşturmaların süreci, hatta İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şubeye yazılan yazı hakkında bilgiler verilip, soruşturma evresinde yapılan işlemlerin içeriğinin açıklandığı belirtilerek, gizliliğin ihlali suçundan kamu davaları açılmıştır.
    Yargılamada şikayetçiler ..., ile ...’nın davaya katılmalarına karar verilerek, daha sonra müsnet suçtan sanığın beraatine dair ayrı ayrı hükümler kurulmuştur.
    Dairemizin; sanığa atılı adliyeye karşı işlenen gizliliğin ihlali suçunun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçilerin, sanığa yüklenen suçun mağduru olmadıkları ve suçtan doğrudan zarar görmedikleri, bu sebeple katılma hakları bulunmadığından temyiz itirazlarının reddedildiği görüşüne katılmak mümkün değildir.
    Kamu davasına katılma CMK"nın 237. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre “Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar,…kamu davasına katılabilirler.” Mevzuatımızda adliyeye karşı işlenen suçlarda kamu davasına katılmayı engelleyen veya diğer bir suç bakımından bir sınırlama getirmemiş, ilke olarak şartların varlığı halinde tüm suçlar yönünden kamu davasına katılma kabul edilmiştir. Ancak kanunda “suçtan zarar gören” ve “mağdur” kavramlarının tanımı yapılmamıştır. Zararın maddi veya manevi olduğu hususunda da bir ayırıma tabi tutulmamış ve sınırlandırılmamıştır. Uygulamada ise “suçtan zarar görme” kavramı “suçtan doğrudan zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulanmaktadır.
    Soruşturmanın gizliliğini ihlal suçunda korunan hukuki yarar, sadece adliyenin ve adli makamların korunmak istenmesi düşüncesi ile ceza muhakemesinin en temel kurallarından olan soruşturmanın gizli yapılması değildir. Soruşturma evresinin gizliliğinin ceza adaletinin doğruluk, dürüstlük ve gerçeğe ulaşma ilkelerine uyulması için bir zorunluluk olduğu, her şeyden önce suçsuzluk karinesinin sağlam tutulabilmesi yönünden de vazgeçilmez nitelikte olduğu, buna uyulmadığı takdirde, ülkemizde ve yabancı ülkelerde örneklerine rastlandığı üzere yargısız infazlar sonucu insanların ızdıraplara sürüklendiği ve suçsuzluk karinesinin lafta kalacağı aşikardır.
    Burada kanun koyucu suçun koruma alanının sınırlarını çizerken özellikle iki alana vurgu yapmıştır. TCK’nın 285. maddesinin Gerekçesi’nde, “Medya, suçlar hakkında bilgilenerek halkın bilgi edinme ihtiyacını karşılamak görevindedir.” Ancak “…medya mensupları, bu konularda doğru haber elde edemediklerinde öteden beri devşirilen ve çok kere yanlış olan bilgileri halka yansıtmakta ve insanların en temel hakkı olan suçsuzluk karinesini ihlal etmekte ve soruşturma da zarar görmekte ve delillerin yok edilmesi hususunda, elbette ki istemeden şüphelilere yardım sağlanmış olmaktadır” denilerek medya mensuplarının haber verme hakkının sınırları çizilmeye çalışılmıştır.
    Müştekiler/katılanlar ..., ile ..., dosyamızdaki olayda, gazetede yayımlanan yazıyla soruşturma, devamında kovuşturma yapılmadan ve iddialar yargı kararına bağlanmadan, yolsuzluk yaptıklarından bahsedilmesi ve gizli kalması gereken bilgilerin soruşturma dosyalarından alınarak ifşa edilmesi nedeniyle soruşturmanın gizliliğini ihlal suçunun mağdurları ve zarar görenleri olmuşlardır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin davaya katılma kararı vermesi yerindedir.
    Açıklanan nedenlerle dairemizin temyiz isteminin reddine ilişkin kararla ilgili çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi