Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/6872
Karar No: 2022/13645
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/6872 Esas 2022/13645 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, hakaret ve tehdit suçlarından cezalandırılmıştır. Ancak, sanığın suç kaydı bulunmaması ve mağdura zarar vermemesi nedeniyle, hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi, yapılan itirazı kabul ederek bu kararı kaldırmıştır. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın hukuka uygun olduğunu belirterek, itirazı kabul etmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/2-a, 125/1, 52/2 ve 62/1. (2 kez) maddeleri uyarınca sanığa 1 yıl 8 ay hapis ve 1.740,00 Türk lirası adli para cezası verilmiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi ise, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesini düzenlemektedir. Bu müessesenin uygulanabilmesi için belirli objektif ve subjektif koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir.
4. Ceza Dairesi         2022/6872 E.  ,  2022/13645 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR
    Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/2-a, 125/1, 52/2 ve 62/1. (2 kez) maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 1.740,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Keles Asliye Ceza Mahkemesinin 19/01/2021 tarihli ve 2020/41 esas, 2021/5 sayılı kararına yönelik Cumhuriyet Başsavcılığı ve sanık tarafından yapılan itirazların kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/03/2021 tarihli ve 2021/173 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 04.03.2022 tarih ve 2022/14984 sayılı istem yazıları ile Dairemize gelmekle dosya incelendi.
    İstem yazısında: "Dosya kapsamına göre, Keles Asliye Ceza Mahkemesinin 19/01/2021 tarihli kararı ile sanığın sabıka kaydı bulunmadığı gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu karara karşı sanığın beraat etmesi gerektiğinden bahisle Keles Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, müsadere kararının kaldırılması gerektiğinden bahisle de sanık tarafından itiraz edildiği, mercii Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan itiraz incelemesi sonunda ise, hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşup oluşmadığı tartılışmadığı gerekçesiyle anılan kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de;
    Sanığın 03/11/2020 tarihli ilk oturumda alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına rızasının olduğunu belirttiği, adli sicil kaydında herhangi bir suç kaydının bulunmadığı, katılanın da bir maddi zararının olmadığını beyan ettiği hususları gözetilerek yapılan incelemede;
    Keles Asliye Ceza Mahkemesince, sanığın adli sicil kaydı olmadığı hususu gerekçe yapılmak suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ancak sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi ile katılanın da bir zararının olmadığını beyan etmesi karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif şartlarının mevcut olduğu ve kabul edilip edilmemesinin de mahkemenin takdirinde bulunduğu nazara alındığında, kurduğu hükmün açıklanmasını sanığın sabıka kaydı olmadığını da belirtmek suretiyle geri bırakan anılan mahkemenin, takdir hakkını bu yönde kullanması sonucu esasen sanığın suç işlemeyeceği hususunda kanaate vardığı ve objektif şartları da sağlayan sanık hakkında kurulan hükmün, gerekçelendirilmek suretiyle açıklanmasının geri bırakıldığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
    - Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
    - Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
    - Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    - Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itiraz etmemesi,
    - Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
    Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/02/2010 tarih ve 4/253-28 sayılı kararında da belirtildiği üzere, “sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Koşullu bir düşme nedeni oluşturan "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" müessesesi, objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanmalıdır.”
    Kanun yararına bozma konusu yapılan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için, CMK'nın 231. maddesinde sayılan objektif ve subjektif koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Objektif koşulların değerlendirilmesindeki hatalar kanun yararına bozma konusu olabilecekken, subjektif koşula yönelik hukuka uygun gerekçeler takdire ilişkin olduğundan, kanun yararına bozma konusu yapılamayacaktır. Bununla birlikte, sanık veya müdafiinin bu kurumun lehlerine uygulanmasına yönelik talepleri bulunması ve objektif koşulların oluşmasına karşın, koşullu bir düşme nedeni olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun tartışılmaması da, yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık kabul edilerek, kanun yararına bozma konusu yapılabilecektir.
    Öte yandan Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 19/02/2008 tarihli ve 2006/6 MD-346 esas, 2008/25 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden 5271 sayılı Kanun'un 231/6-c maddesinde yer alan “zarar giderme” şartı aranmayacaktır.
    İnceleme konusu somut olayda; suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanık ... hakkında, katılana yönelik tehdit ve hakaret suçlarından hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kurumu uygulanmıştır. Mağdurun herhangi bir zararının olmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
    Bu nedenlerle, yerel Mahkemece verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar hukuka uygun olup, Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin itrazın reddi yerine kabulüne ilişkin 31/03/2021 tarihli ve 2021/173 değişik iş sayılı kararı hukuka aykırıdır.
    III- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/03/2021 tarihli ve 2021/173 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 31/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi