
Esas No: 2020/28441
Karar No: 2022/13621
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/28441 Esas 2022/13621 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiş ve incelenmiştir. Sanık hakaret ve tehdit suçlarından mahkum edilmiş fakat bazı hatalar tespit edilmiştir. Örneğin mağdurun şikayetinden vazgeçmesi durumunda sanığın suçtan kurtulabileceği durumu ele alınmamıştır. Ayrıca, sanığın farklı kişilere farklı zamanlarda gerçekleştirdiği tehdit eylemleri, aynı suç kapsamında değerlendirilmemiştir. Sanığın hakaret ve tehdit suçları için yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğu, ancak sonrasında çıkan bir kanunla tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması sebebiyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda bazı kanun maddelerine de atıfta bulunulmuştur:
- TCK'nın 73/6. ve 73/4. maddeleri
- CMK'nın 223/8. ve 253/3. (ikinci cümlesi) maddeleri
- TCK'nın 43/2-1 ve 43/1. maddeleri
- TCK'nın 125/1. ve 106/1-1. cümlesi maddeleri
- 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. ve 35. maddeleri
- TCK'nın 62.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1) Takibi şikayete bağlı hakaret suçuna ilişkin olarak, mağdur ...’un hükümden sonra 14/04/2017 tarihli dilekçeyle şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmesi karşısında, TCK'nın 73/6. maddesi uyarınca sanığa, şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna göre TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
2) Sanığın, mağdur ... ile ablası tanık ...’ı farklı zamanlarda telefonla arayarak mağduru ve kızını tehdit etmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinin; aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, birden fazla kişiye karşı öncelikle TCK 43/2-1 maddesi uyarınca artırılmasından sonra TCK 43/1 maddesi geregince artırılması yerine sanığın ayrı ayrı iki kez tehdit suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
3) Sanık hakkında TCK’nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret ve TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçlarından kamu davası açıldığı, her ne kadar sanığın hakaret eylemi uzlaştırma kapsamında olsa da, bu tarihte atılı TCK’nın 106/1- 1. cümlesinde düzenlenmiş olan tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında olmaması ve CMK’nın 253/3. fıkrasının ikinci cümlesi dikkate alındığında soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğunun anlaşılması ancak, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında, uzlaştırma kapsamında kalan tehdit ve TCK’nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçları açısından, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4) Tekerrüre esas alınan ilamın, incelemeye konu suç tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
5) Hükümde, TCK’nın, 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim maddesinin uygulanmama gerekçesi yazılırken maddesinin TCK’nın 61. maddesi olarak gösterilmesi,
6) 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.