12. Ceza Dairesi 2019/1650 E. , 2020/2703 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Silahla kasten yaralamaya teşebbüs, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Suç Tarihleri : 16/12/2014, 18/12/2014
Hükümler : 1- Silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçundan TCK’nın 86/2, 86/3-e, 35/2, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan TCK’nın 136/1, 50/1-a, 52/1-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Silahla kasten yaralamaya teşebbüs ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ...’un, 16.12.2014 tarihinde, oturdukları binanın giriş katında baldızı tarafından unutulan cep telefonunu görüp, kurcalayarak, baldızına ait cep telefonunda kayıtlı baldızı ile baldızının eşi olan mağdur ...’in birbirlerine gönderdikleri içeriği özel mesajları ve onların çıplak görüntülerini inceledikten ve bunları kendi telefonuna aktardıktan sonra, 18.12.2014 tarihinde, baldızına whatsapp uygulaması üzerinden konuya ilişkin mesajlar göndermesinin ve baldızı tarafından da durumun eşi olan mağdur ...’e anlatılmasının ardından, konuşmak için evine gelen ve içeriye giren mağdur ...’e, herhangi bir söz söylemeksizin, elinde bulunan 16 cm. uzunluğundaki makası savurduğu; ancak, gerek mağdur ...’in geri çekilmesi gerek sanığın oğlu ile diğer akrabaların araya girmesi nedeniyle mağdurun yara almadığı olayda;
Sanığın sübut bulan ve iddianamede silah tehdit suçu olarak nitelendirilen eyleminin, silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, kendisini korumak amacıyla hareket etmesine ve haksız tahrik altında bulunmasına rağmen adalet ve hakkaniyete uygun düşmeyecek biçimde adli para cezası ile cezalandırıldığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
B) Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın, baldızı ile baldızının eşinin birbirlerine gönderdikleri içeriği özel mesajlarla onların cinsel ve fiziksel mahremiyetlerine ilişkin özel yaşam alanı kapsamındaki görüntülerini görüp, kopyalarını cep telefonuna kaydetmesi biçiminde iddianamede tarif edilen eylemlerinin, zincirleme şekilde TCK"nın 132/1-1, 132/1-2. madde, fıkra ve cümlelerindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal, zincirleme şekilde TCK’nın 134/1-1, 134/1-2. madde, fıkra ve cümlelerindeki özel hayatın gizliliğini ihlal suçları kapsamında değerlendirilebileceği ve anılan suçların 5560 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile değişik CMK"nın 253/1-a madde, fıkra ve bendi gereğince uzlaşmaya tabi suçlardan olduğu gözetilerek, CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülüp, eksik incelemeye ve yetersiz gerekçeye dayalı olarak TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
TCK"nın 136/1. madde ve fıkrasında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, anılan madde ve fıkrada, suç tarihinden önce, 06.03.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 4. maddesi ile yapılan değişiklikle ceza miktarının iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası olarak belirlendiği gözetilmeden, temel cezanın 1 yıl hapis cezası olarak tayin edilmesi suretiyle sanığa eksik ceza hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının infazda gözetilerek saklı tutulmasına, 11.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.