Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7220
Karar No: 2018/3629
Karar Tarihi: 10.05.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7220 Esas 2018/3629 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/7220 E.  ,  2018/3629 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 30.03.2015 tarihli dilekçe ile; müvekkilinin maliki olduğu ... ilçesi ... Beldesi 163 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/89 E. - 2007/516 K. sayılı ilamıyla orman oldukları gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen tapularının iptaline karar verildiğini, tapuların iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup şimdilik 20.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 23.12.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam 341.521,10 TL tazminatın tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği 12.02.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
    Davalı Hazine; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulüne, toplam 341.521,10 TL tazminatın tapu kayıtlarının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği 12.02.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1962 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 312 parsel sayılı 34.500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydı uygulanarak kestanelik zeytinlik fundalık niteliği ile Mehmet Balcı adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra ... Belediye Başkanlığının 11.02.1992 tarih 44 nolu encümen kararına istinaden bir bölümü yol ve yeşil alan olarak kamuya terk edildiği, geriye kalan kesiminin ise 163 ada 2, 3, 4 ve dava dışı parsellere ayrıldığı, 163 ada 2, 3, ve 4 parsel sayılı sırasıyla 397,67 m2 – 421,85 m2 – 446,78 m2 yüzölçümündeki taşınmazların arsa niteliği ile 08.01.1993 tarihinde ifraz yoluyla davacıya geçtiği, her üç parselinde beyanlar hanesine 16.01.1995 tarihinde orman sınırları içinde kaldığına dair şerh konulduğu, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/89 E. - 2007/516 K. sayılı ilamıyla 163 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kayıtlarının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tescillerine karar verildiği, temyiz edilmeksizin 12.02.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 30.03.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.


    -2-
    2016/7220 - 2018/3629

    4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerledirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir.
    4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerlerinin tespit edilmesi gerekmektedir.
    Zararın meydana geldiği tarihe göre de tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Değerlendirme tarihi itibariyle taşınmazın niteliği arazi ise, net gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
    Somut olaya gelince ormanlar özel mülkiyete konu olamayacak ise de, genel arazi kadastrosu sırasında taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenerek tapu kütüğünün gerçek kişi adına oluşturulduğu, daha sonra ifraz yoluyla davacıya geçtiği, bu şekilde tapu sicilinin hatalı olarak tutulduğundan, TMK"nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının gerçek zararının karşılanması gerektiği kuşkusuzdur. Davacının zararı, Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/89 E. - 2007/516 K. kararının kesinleştiği 12.02.2008 tarihinde oluşmuş olup, mahkemece bu tarih itibariyle taşınmazların niteliklerinin ve değerlerinin belirlenmesi gerekmektedir.
    Nevar ki, hükme dayanak yapılan bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda; Tazminat istemine konu taşınmazların üzerlerinin çalılık olduğu, ... Belediye Başkanlığının 13.4.2015 tarih 606 sayılı yazı cevabına göre taşınmazların 12.02.2008 tarihi ve öncesi itibariyle uygulama imar planı içinde konut alanında kaldıkları, ayrık nizam 3 katlı konut alanında bulundukları, belediye hizmetlerinden faydalandıkları, imarlı arsa oldukları açıklanmak suretiyle 31.10.2012 tarihinde satışı yapılan ... 365 ada 2 parsel emsal alınıp endeks uygulaması ve ekonomik özellikleri itibariyle kıyaslanarak tazminat istemine konu taşınmazların dava tarihi itibariyle değerlerinin 409.825,33 TL olduğu, tapunun iptal edildiği tarih itibariyle dava tarihindeki değerlerinden %20 daha ucuz olacağı buna göre taşınmazların tapunun iptaline ilişkin kararın kesinleştiği tarih itibariyle toplam değerlerinin 341.521,10 TL olacağı belirtilmiş, ayrıca raporun 4. sayfasında “taşınmazın özellikleri, değerine olumlu -olumsuz etki eden faktörler “ başlıklı bölümünde ise tazminat istemine konu taşınmazların belediye imar planı sınırları dışında kaldıkları, belediye hizmetlerinden faydalanmadıkları belirtilmiştir. Bilirkişi raporu kendi içinde çelişik olduğu gibi değerlendirme tarihinden sonraki satış emsal alınarak tazminat belirlenmiştir. Kaldı ki bilirkişi raporunda belirtilen ... Belediye Başkanlığının 13.4.2015 tarih 606 sayılı yazısı Aliye Hanım Mahallesi 164 ada 2, 3 ve 4 parsellere ilişkindir.
    ... Belediye Başkanlığı 16.11.2015 tarihli yazı cevabında; tazminat istemine konu 163 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların 13.03.2007 tarihi itibariyle 13.5.2002 tarihli revizyon imar planına göre ormanlık sahada bulunup imarı olmadığını bildirmiştir. Ancak tazminat istemine konu taşınmazların kökü olan 312 parselin ... Belediye Başkanlığının 11.02.1992 tarih 44 nolu encümen kararına istinaden bir bölümünün yol ve yeşil alana terki yapılarak ifraz edilmesi karşısında taşınmazların değerlendirme tarihi itibariyle arsa niteliğinde olup olmadığı yönünde duraksama olmuştur.
    -3-
    2016/7220 - 2018/3629

    Bu durumda davaya konu taşınmazların niteliklerinin ve değerlerinin yönetimine uygun şekilde tespit edildiği de söylenemez.
    Kabule göre de mahkemece; tazminat istemine konu taşınmazların ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda emsal olarak incelenen taşınmazın 12.02.2008 ve emsalin satış tarihi itibariyle imar planı içinde olup olmadıkları, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının, imar planı dışında iseler belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup olmadıkları, belediye hizmetlerinden faydalanıp faydalanmadıkları, etraflarının meskun olup olmadığı, bulundukları cadde veya sokak itibariyle emlak vergisine esas asgari m² değerleri belediye başkanlığından sorulmadığından emsal alınan taşınmazın resmi satış akit tablosu tapu müdürlüğünden getirtilmediğinden hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu da denetlenememektedir.
    Hal böyle olunca tazminat istemine konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ilişkin kararın kesinleştiği 12.02.2008 tarihi itibariyle Bakanlar Kurulunun Yargıtay tarafından benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı çerçevesinde arsa vasfında olup olmadığı araştırılmalı, bu ilkelere göre arsa niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde, taraflara, dava konusu taşınmazlar ile aynı bölgeden bulunamaması halinde yakın bölgelerden, 12.02.2008 tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi, bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren rapor alınması, ve bu emsallere emsal satışların değerlendirme (12.02.2008) tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle değer tespiti, bundan sonra emsal ile çekişmeli taşınmazların eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak, taşınmazlardan DOP payının düşülmesinin gerekip gerekmediği belirtilmek, üzerinde bina var ise, Bayındırlık Bakanlığı resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı düşülmek suretiyle gerçek zararın belirlenmesi, emsal alınan taşınmazlara ilişkin resmi satış akit tablolarının tapu sicil müdürlüğünden getirtilmesi, emsal taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazlara ait Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, çekişmeli parsellerin, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporununda denetlenmesi, tazminat istemine konu taşınmazların arazi niteliğinde olduklarının belirlenmesi halinde ise çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle tarımsal gelir metoduna göre 12.02.2008 tarihindeki gerçek değerleri tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma, inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 10/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi