Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10753 Esas 2019/4742 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10753
Karar No: 2019/4742
Karar Tarihi: 15.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10753 Esas 2019/4742 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/10753 E.  ,  2019/4742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki bedensel zarar nedeniyle açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; davacının sevk ve idaresindeki motosiklete dava dışı ... idaresindeki aracın çarpması sonucu 18.11.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını belirterek, uğradığı zararın tazmini için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak hesaplanacak maddi tazminatın davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete sigortalı aracın kusuru bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacı vekili 13.11.2015 havale tarihli dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talebini 800,00 TL olarak ıslah etmiştir.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kabulü ile; 800,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair verilen karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş, mahkemece hükmün kesin olması nedeniyle ek karar ile davacının temyiz talebinin reddine karar verilmiş; ek karar da davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Mahkemece 26.04.2016 tarihli ek karar ile kararın 1086 sayılı Yasanın geçici 2. ve geçici 3. maddeleri uyarınca yürürlüğü devam eden HUMK"nın 427. maddesi gereği dosyanın dava değerinin kesinlik sınırında kalması nedeniyle kesin olarak verilmiş olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz talebinin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş bu ek karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

    Davacı vekilinin gerek dava dilekçesinde gerekse ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi isabetli görülmediğinden, mahkemenin 26.04.2016 tarihli ek kararının kaldırılarak davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ek karara ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 26.04.2016 tarihli ek kararının kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.