Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8541
Karar No: 2018/3627

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/8541 Esas 2018/3627 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, paylı mülkiyet üzere malik oldukları taşınmazın bir kısmının Hazine tarafından terkedildiğini ve bu nedenle zarara uğradıklarını iddia ederek, tazminat talebinde bulunmuşlardır. Mahkeme, davacılardan birinin tapu maliki olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen reddine, diğer davacıların taleplerinin kabulüne ve tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine karar vermiştir. Ancak yapılan incelemede, davacıların yargı harçlarını ödeme yükümlülüğü altında olduğu ve harçların ödenmedikçe devam edilemeyeceği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, mahkemenin harç işlemlerini gözardı ederek hüküm kurması usul ve kanuna aykırıdır. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde tarifedeki değerlerin esas olduğunu belirtirken, yargı işlemlerinden alınacak harçların ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmaktadır. Kararda geçen kanun maddeleri: 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2016/8541 E.  ,  2018/3627 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ... ve Ark.

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... dışındaki davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 01.07.2014 tarihli dilekçe ile müvekkillerinin murisinin paylı mülkiyet üzere maliki olduğu ... ili, ... ilçesi 6105 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 69.18 m2 yüzölçümlü kesiminin Hazine tarafından açılan dava üzerine ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/109 E. - 2008/211 K. sayılı ilamıyla kıyıda kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline, kıyıya terkinine karar verildiğini, zararın oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup şimdilik 10.000,00.-TL tazminatın zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 03.11.2015 havale tarihli ıslah dilekçesiyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutup toplam 397.093,00.-TL tazminatın zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden alınması isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece; davacılardan ... Bodur’un tapu maliki olmadığından davasının reddine, diğer davacıların davalarının taleple bağlı kalınarak kabulüne, 397.093,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine, tazminatın dava tarihi itibariyle güncellenerek hesaplandığından zarar tarihinden itibaren faiz isteminin reddine, davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına ilişkin taleplerinin ileride ayrı dava açıldığı taktirde o davaya bakmakla görevli mahkemece değerlendirilmesine karar verilmiş, hüküm ... Bodur dışındaki davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesinde “Değer ölçüsüne göre harca tâbi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır…” hükmüne yer verilmiştir.
    Anılan yasal düzenlenme karşısında tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar nispi harca tâbi davalardandır.
    492 sayılı Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır.


    - 2 -
    2016/8541 - 2018/3627

    Yargılama aşamasında taraflardan her biri, yapmış olduğu usûl işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Kural olarak ıslah işlemi harca tâbi bir işlem olup; ıslah edilen husus, değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davacı taraf, 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir.
    Nitekim vurgulanan bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E: 2011/3-629, K: 2011/613 ile 23.10.2013 gün ve E: 2013/7-31, K: 2013/1481 sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.
    Davacıların yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, dava dilekçesinde belirtilen miktar üzerinden nisbi peşin harç, ıslah edilen dava değeri üzerinden nisbi tarifeye göre ıslah harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi nispi peşin harç ve ıslah harcının alınması gerekir.
    Nevarki; davacılar dava dilekçesinde belirtilen dava değeri üzerinden peşin nispi harcı ve ıslahla artırılan miktar üzerinden de ıslah harcını ödememişlerdir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek dava dilekçesinde belirtilen 10.000.-TL dava değeri üzerinden nisbi peşin harç alınmadan yine ıslahla artırılan dava değeri üzerinden ıslah harcı alınmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
    Bu durumda mahkemece; yürürlükteki harçlar tarifesi uyarınca dava dilekçesinde belirtilen dava değeri üzerinden nispi peşin harç ve ıslahla artılan dava değeri üzerinden ıslah harcını ödemesi konusunda davacılara usulünce süre verilip harcı ödenen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı yatırılmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... Bodur dışındaki davacılar vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/05/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi