6. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1729 Karar No: 2018/2970 Karar Tarihi: 17.04.2018
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2018/1729 Esas 2018/2970 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mağdurun bir senedi vermeye zorlandığı iddiasıyla ilgili olarak, şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma istemiyle Yargıtay'a gönderildiği ve yapılan inceleme sonucunda, bu kararın bozulması gerektiği sonucuna varıldığı belirtildi. Olay yerinde bulunan tanıkların beyanlarının, şüpheliler hakkında delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte olduğuna karar verildi. Konya 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen 23.08.2016 tarih ve 2016/3376 değişik iş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK'nın 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA karar verildi. Kanunlar: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160, 170/2, 172, 173/3 ve 309/4-a maddeleri.
6. Ceza Dairesi 2018/1729 E. , 2018/2970 K.
"İçtihat Metni"
Mağdurun bir senedi vermeye mecbur edilmesi suretiyle yağma suçundan şüpheliler ..., ... ve hakkında yapılan soruşturma sonucunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 23/06/2016 tarihli ve 2015/8964 sayılı soruşturma ve 2016/18825 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin KONYA 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 23/08/2016 tarihli ve 2016/3376 Değişik İş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 06/03/2018 gün ve 94660652-105-42-1851-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/03/2018 gün ve 21679 sayılı ihbar yazısı ile dava dosyası 19/03/2018 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi;
Anılan Yazıda;
“5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği somut olayda, müşteki vekilinin, şüphelilerin müteveffa....e zorla senet imzalatıp icraya koydukları iddiasıyla ilgili olarak yaptığı şikayet üzerine Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair soyut iddia dışında delil edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; olay yerinde bulunan tanıklar.....n özetle;.... ve ..."in ...."e bize 7.000,00 Türk lirası borcun var deyip, ..."in .....nin koluna vurduğu,"in cebinden çıkardığı senedi İbrahim Yüğrükel"e verip onun tarafından 7.000,00 Türk lirası bedel yazıldıktan sonra, ... ve ..."in birlikte....l"in elini tutarak zorla imzalattırdıkları şeklindeki beyanları karşısında şüpheliler hakkında delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması” Dairemizden istenilmiştir.
TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gönderme yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden, kabulü ile Konya 2. Sulh Ceza Hakimliğinden verilip kesinleşen, 23.08.2016 tarih ve 2016/3376 değişik iş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA, sonraki işlemlerin yerinde tamamlanmasına, 17/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.