4. Hukuk Dairesi 2017/3899 E. , 2018/2638 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ...tarafından, davalılar ... ve ...
aleyhine 28/04/2003 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dairemizin 31/05/2017 tarih, 2015/9751 esas 2017/3499 sayılı ilamı ile; davalılardan ..."un ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/12/2015 tarihli ve 2001/348 esas, 2005/201 karar sayılı ilamı ile kesinleşen hapis cezası mahkumiyetinin bulunması, fakat hapis halinin devam edip etmediği hususunun dosya içeriğinden anlaşılamaması nedeniyle Türk Medeni Kanunu"nun 471. maddesindeki "Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesi ile kendiliğinden ortadan kalkar" hükmü uyarınca anılan davalının hapis halinin devam edip etmediğinin araştırılması, hapis halinin devam ettiğinin belirlenmesi halinde davalıya Türk Medeni Kanunu"nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilmemiş ise öncelikle yasal kısıtlıya bir vasi atanması sağlanması ve davalı vasisine karar tebliği yapılması için dava dosyasının mahalline geri çevrilmesine karar verildiği, mahkemece, geri çevirme kararı sonrasında yapılan araştırmada, davalı ..."un cezasının 15/04/2017 tarihi itibariyle yerine getirildiğinin anlaşılması üzerine başkaca bir işlem yapılmadan dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamından, davalı ..."a, Dairemizin geri çevirme kararı öncesinde, adresine mernis adresi olduğu kaydıyla karar tebliğinin, Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi hükümleri uyarınca yapıldığı ve tebliğ tarihinin ise davalının hapis cezası mahkumiyetinin yerine getirilme tarihinden önce 12/05/2015 günü olduğu anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa"nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanun"un "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Yasa"nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti
azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Yasa"nın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin Kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Kanun"a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
Şu durumda, davalı ..."a karar tebliğinin yukarıda açıklanan tebligat aşamaları izlenmeksizin davalının cezasının yerine getirilme tarihinden önce doğrudan adres kayıt sistemindeki adresine yapıldığı anlaşılmakla, öncelikle davalının bilinen en son adresine tebligat çıkartılması oradan sonuç alınamazsa adres kayıt sistemindeki adresine karar tebliğe çıkartılması gerekirken yukarıda anılan Yasa hükümleri uyarınca belirtilen yol ve yöntem izlenmeden yapılan tebliğ işlemi usulüne uygun değildir. Açıklanan nedenle, gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesinin davalı ..."a usulüne uygun olarak tebliğinin sağlanması için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Dosyanın, yukarıda gösterilen nedenlerle ve yukarıda bildirilen şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 04/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.