Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2122
Karar No: 2018/9850
Karar Tarihi: 22.10.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/2122 Esas 2018/9850 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, eşi Naci Türkmen aleyhine birikmiş nafaka ve devam eden nafaka alacağı tahsili için başlatılan icra takibi için davalıya vekalet verdiğini ancak davalı yanın dosya infaz edilmeden ve alacağın tamamı tahsil edilmeden 80.000,00 TL avukatlık ücreti istediğini, bunun üzerine davalıyı azlettiğini davalının azil sonrasında vekalet ücretinin tahsili için icra takibi başlattığını ileri sürerek davacının başlatılan takip sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, başlatılan icra takibinin vekil-müvekkil arasındaki vekalet ücretine ilişkin olduğunu, davacının vekilliğini yaptığı takibin 64.900,00 TL olduğu bu miktarın %10'unun 64.900,00 TL olduğunu yani haksız azil nedeniyle davacı taraftan 64.900,00 TL talep etme hakkının doğmasına rağmen asgari ücret tarifesi uyarınca karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti baz alınarak 36.961,00 TL talep ettiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 8. İcra Müdürlüğü'ün 2013/4148 takip numaralı dosyasında takibe konu 36.961,00 TL asıl alacağın 151,00 TL'lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiştir.
Avukatlık Kanunu'nun 174. maddesinde, Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez hükmü mevcuttur. Haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık h
13. Hukuk Dairesi         2016/2122 E.  ,  2018/9850 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, eşi Naci Türkmen aleyhine birikmiş nafaka ve devam eden nafaka alacağı tahsili için başlatılan icra takibi için davalıya vekalet verdiğini ancak davalı yanın dosya infaz edilmeden ve alacağın tamamı tahsil edilmeden 80.000,00 TL avukatlık ücreti istediğini, bunun üzerine davalıyı azlettiğini davalının azil sonrasında vekalet ücretinin tahsili için icra takibi başlattığını ileri sürerek davacının başlatılan takip sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, başlatılan icra takibinin vekil-müvekkil arasındaki vekalet ücretine ilişkin olduğu, davacının vekilliğini yaptığı takibin 64.900,00 TL olduğu bu miktarın %10"unun da 64.900,00 TL olduğu yani haksız azil nedeniyle davacı taraftan 64.900,00 TL talep etme hakkının doğmasına rağmen asgari ücret tarifesi uyarınca karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti baz alınarak 36.961,00 TL talep ettiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, ... 8. İcra Müdürlüğü"nün 2013/4148 takip numaralı dosyasında takibe konu 36.961,00 TL asıl alacağın 151,00 TL"lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davalı yanca vekalet ücreti alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Avukatlık Kanunu’nun 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Mahkemece, davalı avukatın azlinin haklılığının ispatlanamadığı, davalının icra takibi ile talep ettiği vekalet ücretinin, bilirkişi raporuyla hesaplanan vekalet ücretinin altında kaldığı, bu nedenle davacının vekalet ücretine yönelik menfi tespit isteminin reddine, davalının takip nedeniyle yaptığı 151,00 TL masrafı da talep ettiği ancak anılan masrafın yapıldığına ilişkin belge sunulmadığından 151.00 TL yönünden talebin kabulüne karar verilmiştir. Somut uyuşmazlığa ilişkin olarak, mahkemece, alınan bilirkişi raporunda, davalının azlinin haklı/haksız olması konusunda takdir ve değerlendirme mahkemeye ait olmak üzere, azlin haksız olması durumuna göre davalının takip ettiği icra takibi için isteyebileceği vekalet ücretinin; Av. Kanunu 164/4. maddesine göre akdi vekalet ücretinin 32.810,00 TL olduğu, Av. Kanunu 164/son maddesine göre karşı yan vekalet ücretinin 32.810,00 TL olduğu, rapor edilmiştir. Davalı, icra takibindeki talebinin vekil- müvekkil arasındaki vekalet ücretine ilişkin olduğunu bildirmiştir. Hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından hem akdi hem yasal vekalet ücreti hesaplanmış olup mahkemece, davalı yanın, icra takibinin vekil- müvekkil arasındaki vekalet ücretine ilişkin olduğuna ilişkin beyanı göz ardı edilerek davalı yanca başlatılan takipte hem akdi hem karşı yan vekalet ücreti talep edilmiş gibi değerlendirilerek davalının talebinin raporda belirlenen miktarın altında kaldığına ilişkin değerlendirmesi doğru olmamıştır. Hal böyleyken Mahkemece, davalının başlattığı icra takibindeki talebinin akdi vekalet ücretine ilişkin olduğu nazara alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi