22. Hukuk Dairesi 2019/6394 E. , 2019/18076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı - mirasçılar vekili, dava ve birleşen dava ile müvekkillerinin murisinin davalılar bünyesinde çalıştığını, iş sözleşmesinin ölüm ile son bulduğunu belirterek kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Dava ve birleşen dosya davalıları, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce; davacıların murislerinin, hak kazandığı kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının ödenmesine ilişkin isteminin "terekedeki hakların korunması" ile ilgili olmayıp terekedeki haktan yararlanmaya yönelik bulunmakla böyle bir durumda ana kural gereğince birlikte hareket etme gereği olduğu, bu durumda alacakların tahsili konusunda mirası reddetmeyen tüm mirasçıların birlikte dava açması veya miras ortaklığına temsilci atanması yahut Türk Medeni Kanunu"nun 644. maddesi uyarınca iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerektiği, davacıların elbirliği ortaklığının müşterek mülkiyete dönüştüğüne dair iddiada bulunmamış olduklarını, diğer mirasçının davaya dahil edilmesi ya da miras ortaklığına temsilci atanması veya elbirliğiyle hak sahipliğinin paylı hak sahipliğine dönüştürülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/2. maddesi uyarınca süre verilmesi, süre sonunda giderildiği takdirde davaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi, eksiklik süre sonunda giderilmediği takdirde ise davanın aynı madde uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiği, mahkemece tamamlanabilir dava şartının yerine getirilmesi için süre verilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, kabule göre hüküm altına alınan kıdem tazminatının tamamına fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken bu husus gözetilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, yine, birlikte çalışan davacı tanığının beyanlarına göre, davacının ayda üç hafta, haftada altı gün 08:00-18:00 saatleri arasında günlük kanuni bir saat ara dinlenme ile çalıştığı, haftada dokuz saat fazla mesai yaptığı; ayda bir hafta aynı saatler arasında beş gün çalıştığı ve fazla çalışma yapmadığının anlaşıldığı, fazla çalışma ücreti alacağının bu kabule göre hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken tümü ile reddedilmesinin de isabetli olmadığı belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar.
Somut olayda, Dairemizin 28.02.2018 tarihli 2017/11319 esas - 2018/5252 karar sayılı bozma kararında; "" birlikte çalışan davacı tanığının beyanlarına göre, davacının ayda üç hafta, haftada altı gün 08:00-18:00 saatleri arasında günlük kanuni bir saat ara dinlenme ile çalıştığı, haftada dokuz saat fazla mesai yaptığı; ayda bir hafta aynı saatler arasında beş gün çalıştığı ve fazla çalışma yapmadığının anlaşıldığı, fazla çalışma ücreti alacağının bu kabule göre hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken tümü ile reddedilmesinin de isabetli olmadığı"" belirtilmiştir. Bozma kararına uyulmasına karar veren yerel mahkeme kararının ise gerekçe kısmında; "" davacılar fazla mesai ücret alacağı talep etmiş iseler de, davacıların murisinin fazla mesai yaptığı ispatlanamadığından bu talebin reddi yoluna gidilmiştir."" ve hüküm kısmında "" davacıların fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin taleplerinin reddine, "" ibarelerinin yer aldığı görülmektedir. Bu husus usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlali olup, bozma ilamında belirtildiği üzere fazla mesai ücretinin hesaplanması gerekirken mahkemenin fazla mesai ücreti talebinin reddine yönelik kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 03.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.