4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/3935 Karar No: 2020/5334 Karar Tarihi: 12.03.2020
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/3935 Esas 2020/5334 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, elindeki orağı göstererek mağdurlara \"sizi bununla keserim, doğrarım\" şeklinde sözler söyleyerek tehdit eyleminde bulunmakla suçlandı. Ancak hakkında verilen beraat kararı, tanıkların çelişkili beyanları ve söylenen sözlerin ağız dalaşı sırasında söylendiği gerekçesiyle verildi. Bu kararın kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı temyiz edildi ve Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Tehdit fiilinin kişinin ruh dinginliğini bozduğu, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal ettiği belirtildi. Tehditin somut olayda muhatap kişi üzerinde etkili olması şart olmadığından, mağdurun korkup korkmadığının araştırılması da gerekmeyebilir. Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 106. maddesi (tehdit) ve 59. maddesi (haksız tahrik).
4. Ceza Dairesi 2016/3935 E. , 2020/5334 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez. Sanığın, elindeki orağı göstererek mağdurlara hitaben "sizi bununla keserim, doğrarım" şeklinde sözler söyleyerek tehdit eyleminde bulunduğu iddia ve kabul edilen olayda; aşamalarda çelişkili beyanlarda bulunan tanıkların beyanları tartışılarak eylemin oluşup oluşmadığı, oluştuğu taktirde sanığın eylemi haksız tahrik altında gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin tartışılmasından sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden; "sanığın söylediği iddia olunan sözlerin ağız dalaşı sırasında söylenmiş gelişi güzel sözler olup müştekiler üzerinde korku ve endişe oluşturmadığı" şeklindeki yasal dayanaktan yoksun gerekçe ile beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.