Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7273
Karar No: 2022/13757
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/7273 Esas 2022/13757 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/7273 E.  ,  2022/13757 K.

    "İçtihat Metni"

    K A R A R
    Tehdit suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-1. cümlesi gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/05/2009 tarihli ve 2008/61 esas, 2009/674 sayılı kararının 26/05/2009 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 15/07/2009 yılında işlediği nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun'un 106/1-1.cümle ve 5271 sayılı Kanun'un 251/3. maddeleri gereğince 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2021 tarihli ve 2020/432 esas, 2021/300 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 22/03/2022 gün ve 2022/20422 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında;
    "Dosya kapsamına göre,
    Sanığın eylemine uyan tehdit suçunun 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e maddesi gereğince 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine, anılan Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereğince ise 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, somut olayda suç tarihinin 23/12/2007 olduğu ve sanık hakkında verilen 07/05/2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 26/05/2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 15/07/2009 tarihinde yeniden suç işlediği, 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince 26/05/2009 ile 15/07/2009 tarihleri arasında dava zamanaşımı süresinin duracağı, denetim süresinde işlenen suçun tarihi olan 15/07/2009 tarihinden itibaren zamanaşımının yeniden işlemeye başlayacağı, suç tarihi olan 23/12/2007 ile hükmün açıklandığı 03/02/2021 tarihine kadar olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu nazara alınarak davanın düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    Kabule göre,
    Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun'un 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2014 tarihli kararından sonra 02/12/2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253/1-b maddesinin 3. alt bendi gereğince uzlaşma kapsamına alınmış olması karşısında, ihbar üzerine yapılan yargılama sırasında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilip uzlaştırma işlemlerinin yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, İsabet görülmemiştir. " denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Suç tarihinde yürürlükte bulunan ve zamanaşımı açısından sanık hakkında uygulanması gereken 5237 sayılı TCK'nın 66. maddesi;
    "(1) Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası;
    a)Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
    b)Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
    c)Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
    d)Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
    e)Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle düşer.
    (2)Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.
    (3)Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâlleri de göz önünde bulundurulur.
    (4)Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır.
    (5)(Değişik fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./8.mad) Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hallerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlar.
    (6)Zamanaşımı tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden, teşebbüs hâlinde kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden, çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği günden itibaren işlemeye başlar.
    (7)Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet veya on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi hâlinde dava zamanaşımı uygulanmaz." şeklinde,
    Anılan Kanun'un 67. maddesi;
    "(1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hâllerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava zamanaşımı durur.
    (2) Bir suçla ilgili olarak;
    a)Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi,
    b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,
    c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,
    d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi,
    halinde, davazamanaşımı kesilir.
    (3)Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, zamanaşımı süresi son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar.
    (4)Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar." biçiminde düzenlenmiştir.
    Görüleceği gibi 5237 sayılı TCK'da bütün suçlar bakımından kesme nedenleri ortak olarak düzenlenmiştir. Anılan Kanun'un 67/2. maddesinde, suçla ilgili olarak şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, iddianame düzenlenmesi, sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi halinde dava zamanaşımının kesileceği kabul edilmiştir.
    Dava zamanaşımının durması ise, Kanunda açıkça sayılan bazı hallerde soruşturma veya kamu davasının yürütülememesinden dolayı, bu halin ortaya çıkmasından, kalkması anına kadar geçen sürede zamanaşımının işlememesini ifade etmektedir. Zamanaşımını durduran nedenlerin varlığı halinde, zamanaşımı süresi en son kesen işlemden itibaren, durdurucu nedenin ortaya çıktığı ana kadar işleyecek, bu engelin kalkmasıyla duran zamanaşımı süresi kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır. Zamanaşımı süresinin hesaplanmasında ise önceden işleyen süre ile sonradan işleyen süreler birbirine eklenmek suretiyle zamanaşımı süresi belirlenecektir.
    Anayasının 38. maddesinde dava zamanaşımının kanunilik ilkesi kapsamında olduğu benimsenmiş olup dava zamanaşımını durduran veya kesen nedenlerin kanunda açıkça gösterilmesi gerekir, bu nedenlerin yorum veya kıyas yoluyla genişletilmesi mümkün değildir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07/03/2017 tarihli ve 2015/8-268 esas ve 2017/124 sayılı, 17/01/2017 tarihli ve 2015/15-536 esas ve 2017/14 sayılı, 01/03/2016 tarihli ve 2015/3-599 esas ve 2016/99 sayılı kararlarında ayrıntıları açıklandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayıp, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde yeni suç işlendiği veya denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine aykırı davranıldığı tarihte yeniden işlemeye başlayacaktır.
    İnceleme konusu somut olayda, sanık hakkında 23/12/2007 tarihinde işlediği tehdit suçundan dava açılıp hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 26/05/2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 15/07/2009 tarihinde dolandırıcılık suçunu işlemesinden dolayı ihbar üzerine hükmün 03/02/2021 tarihinde açıklandığı anlaşılmıştır.
    Sanık hakkında 1 ay 19 günlük durma süresi de göz önüne alındığında, yargılama sürecinde olağanüstü dava zamanaşımı süresi olan 12 yıllık sürenin dolmasıyla TCK’nın 66/1-e, 67/4. ve CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek üzerine atılı suçtan kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki zamanaşımına ilişkin düşünce yerinde görüldüğünden,
    1-Tehdit suçundan sanık ... hakkında, ... 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2021 tarihli ve 2020/432 esas, 2021/300 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Bozma nedenine göre karardaki hukuka aykırılığın, CMK'nın 309. maddesinin 4-d fıkrası uyarınca Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektiğinden; sanık ... hakkında, tehdit suçundan açılan kamu davasının, TCK'nın 66/1-e, 67/4. ve CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE, sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesi nedeniyle bu suç için yapılan yargılama giderinin Hazine üzerinde bırakılmasına,
    3- Kabule göre, uzlaşmaya ilişkin kanun yararına bozma isteminin, bozma kararının niteliğine göre incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 01/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi