Nitelikli dolandırıcılık değişen suç vasfına göre nitelikli hırsızlık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/32541 Esas 2020/8320 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/32541
Karar No: 2020/8320
Karar Tarihi: 10.09.2020

Nitelikli dolandırıcılık değişen suç vasfına göre nitelikli hırsızlık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/32541 Esas 2020/8320 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların bir eve girerek, içerideki insanların dini inanç ve duygularını istismar ederek hileli davranışlar sergiledikleri ve altınları dolandırıcılık yoluyla çaldıkları iddiasıyla yargılandıkları bir davada, mahkeme sanıkların suçun nitelikli dolandırıcılık olduğuna hükmetmiştir. Ancak mahkeme, yanlış suç vasfı nedeniyle, sanıkların nitelikli hırsızlık suçundan mahkumiyetlerine hükmetmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuş ve sanıkların kazanılmış hakları saklı tutulmuştur.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 142/1-b, 43/1, 62, 63 ve 53. maddeleri (sanıkların mahkumiyeti için kullanılan maddeler)
- 5237 sayılı TCK'nın 158/1-a ve 43/2 maddeleri (suçun niteliği için kullanılan maddeler)
- 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri (kararın bozulması ve sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulması için kullanılan maddeler)
15. Ceza Dairesi         2017/32541 E.  ,  2020/8320 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık (değişen suç vasfına göre nitelikli hırsızlık)
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında, ayrı ayrı; TCK’nın 142/1-b, 43/1, 62,63 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Değişen suç vasfına göre nitelikli hırsızlık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıkların, şikayetçilerin bulunduğu eve gidip kapıdan su istedikten sonra, birşeyler sattıkları bahanesiyle içeriye girdikleri, ardından şikayetçilere üzerlerinde muska olduğunu ve bu muskaları bozabileceklerini söyleyerek evde bulunan eski ve yeni eşyalar ile birlikte üzerlerinde bulunan altınları bir bohçaya koymalarını istedikleri, şikayetçilerin söylenenleri yapmaları üzerine, sanıkların içerisinde altınların bulunduğu söz konusu bohçayı açıp kapatma bahanesiyle ellerine alıp, başka bir odaya koyulmasını sağladıkları ve odanın kapısının da kilitlendiği, akabinde sanıkların şikayetçilerle birlikte evden dışarı çıktıkları, şikayetçilerin eve dönüp bohçayı açtıklarında altınların yerinde olmadığını gördükleri, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    Sanıkların, şikayetçilerin dini inanç ve duygularını istismar ederek hileli söz ve davranışlar sonucunda haksız yarar sağladıklarının ve olayın başından beri dolandırıcılık kastıyla hareket ettiklerinin anlaşılması karşısında; eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-a ve 43/2 maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek aynı kanunun 142/1-b maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 10/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.