16. Hukuk Dairesi 2016/10236 E. , 2019/142 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 22.01.2019 gün ve saatte temyiz eden ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 32, 33, 34, 40, 41, 52, 53 parsel sayılı; 105 ada 7, 9, 44 parsel sayılı; 114 ada 5, 6 parsel ve 115 ada 44, 45, 46 parsel sayılı 3.616.24; 1.072.12; 1.128.39; 1.588.65; 1.280.80; 7.694.15; 2.471.04; 2.893.64; 2.398.19; 2.392.58; 1.108.52; 962.17; 1.646.99; 4.029.95; 3.931,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine (davaya konu tüm parsellere ilişkin) Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan men"i müdahale davası ile davacılar ... ve ... tarafından yine ... aleyhine açılan ( yalnızca 104 ada 52 parsele ilişkin) men"i müdahale davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyaları ve davacılar ... ve ... tarafından, çekişmeli parsel tutanakları Kadastro Mahkemesine gönderildikten sonra Asliye Hukuk Mahkemesinde 104 ada 52 parsel hakkında zilyetliğe dayalı olarak açılıp Kadastro Mahkemesine görevsizlikle gönderilen dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ... ile davacılar ... ve ...’ın ve davacı ...’ın davalarının kabulüne; ...’ın davasının ise reddine; çekişmeli 104 ada 52 parsel sayılı taşınmazın hükümde gösterilen paylarla davacılar ..., ..., ..., ..., davalı ... ve (Durmuş mirasçılarından) ...,... adlarına; çekişmeli 115 ada 44 ve 105 ada 44 parsellerin hükümde gösterilen paylarla davacı ..., davalı ..., ve (Durmuş mirasçılarından) ...,... ve ... adlarına; 115 ada 46, 114 ada 6, 105 ada 9, 104 ada 33 ve 40 parsel sayılı taşınmazların hükümde gösterilen paylarla davacı ..., davalı ...’ın oğlu ... ve (Durmuş mirasçılarından) ...,...,... adlarına; 115 ada 45, 114 ada 5, 105 ada 7, 104 ada 34 ve 41 parsel sayılı taşınmazların hükümde gösterilen paylarla davacı ..., davalı ...’ın oğlu ... ve (muris Durmuş mirasçılarından) ... ve ...,... adlarına; 104 ada 32 parsel sayılı taşınmazın hükümde gösterilen paylarla davacı ..., davalı ...’ın eski eşi ... ve (muris Durmuş mirasçılarından) ...,...,... adlarına; 104 ada 53 parsel sayılı taşınmazın hükümde gösterilen paylarla davacı ..., davalı ...’ın kızı ... ve (muris Durmuş mirasçılarından) ...,...,... adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından tüm parsellere ve birleşen dosya davacıları Bayhan ve ... vekili tarafından ise çekişmeli 104 ada 52 sayılı parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin 104 ada 32, 33, 34, 40, 41, 53; 105 ada 7, 9, 44; 114 ada 5, 6 parsel ve 115 ada 44, 45, 46 sayılı taşınmazlara yönelen ve yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün anılan parseller yönünden ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına,
2- Tarafların 104 ada 52 parsel sayılı taşınmaza yönelen temyiz itirazlarına gelince; mahkemece çekişmeli 104 ada 52 parsel sayılı taşınmazın 6/16 hissesinin Haceroğulları olarak adlandırılan birleşen dosya davacıları ... ve ..."lara, 10/16 hissesinin de asıl dosyanın taraflarının murisi ..."a ait olduğu, bu taşınmazda, öncesinde Haceroğullarından diğer kimselerin de hakkı olmasına rağmen uzun süre önce yöreye has gezek usulü terk edilerek bedelleşme yapıldığı, bedelleşmeden sonra Haceroğullarından sadece ... ve ..."ın hakkı kaldığı; taşınmazın kalan 10/16 hissesinin ise tarafların ortak murisi ...’a ait olup mirasçılarına kaldığı; Durmuş mirasının paylaşılmadığı; Durmuş mirasçılarından davacı ... ile dava dışı ... "ın babadan gelen haklarını aldıkları, diğer mirasçıların haklarını almadığı, mirasçılardan ...’ın kendisine intikal eden hisseyi birleşen dosya davacısı ..."a sattığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı ...’in davacılardan ... hissesini 22.01.2000 tarihli senet ile satın aldığına ilişkin savunması, anılan senedin sahteliğinin gerek senette imzası bulunan tanıkların beyanları, gerekse Adli Tıp Kurumu"nun 27.03.2007 tarihli raporu ile sabit olup bu husus doğru olarak mahkemeninde kabulünde olduğundan davalının bu hususa yönelen temyiz itirazları yerinde değildir.
Ne var ki; davalı ... çekişmeli taşınmazın tamamının miras malı olmadığını, babaları muris Durmuş dışında bir çok kimsenin hakkı olduğunu ve taşınmazda miras yoluyla gelen payı dışında 3. kişilerden satın alma yoluyla gelen hisselerinin de bulunduğunu beyan ederek yargılama sırasında 21.05.1988 tarihli senede dayanmış ve yine davacılardan ... da benzer şekilde; kendisinin bayii olduğunu iddia ettiği "Haceroğulları”ndan ...,... ve ..."den çekişmeli taşınmazdaki hisselerini satın aldığı iddiasına dayanmıştır. Mahkemece, her ne kadar davalı ...’in dayandığı senedin, tarih kısmının "1998" iken "1988" şeklinde tahrifat yapıldığı gerekçesiyle değer verilmemiş ise de salt tarih kısmında tahrifat yapılmış olması nedeniyle senet içeriğinin de sahte olarak kabul edilmesi isabetsizdir. Anılan senedin tarih kısmında tahrifat yapıldığı sabit ise de senedin içeriği itibariyle sahte olup olmadığı, gerçekten senette hudutları tarif edilen taşınmazın çekişmeli 104 ada 52 parsel olup olmadığı, eğer bu senet çekişmeli taşınmaza uyuyor ise devir tarihinde senette satıcı konumunda bulunan ...,...,... ’ın çekişmeli taşınmazda Hakkı ve hissesi olup olmadığı hususlarında yeterli şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi her iki tarafça da dayanılan adi satış senetlerinin çekişmeli taşınmaza uyup uymadığı, senetlerde adı geçen ve satıcı durumunda bulunan kişilerin satış tarihinde çekişmeli taşınmazda pay sahibi olup olmadıkları, pay sahibi iseler paylarını devredip devretmedikleri hususunda uyuşmazlığı çözmeye elverişli ve yeterli beyan alınmadığı gibi; dayanak senetler çekişmeli taşınmaza uygulanmamış ve kapsamları tayin edilmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Ayrıca davacı ..., Durmuş mirasçılarından Zehra payını da noter senedi ile satın aldığını iddia etmiş ve buna ilişkin senedi dosyaya ibraz etmiş olup davalı ... tarafından Zehra payının satın alındığı iddia ve ispat edilmediği halde Zehra payının davalı ... adına tespit ve tesciline karar verilmiş olması ve yine davacılar Kübra ve ... tarafından; davalı ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davasının, Kadastro Mahkemesine aktarılmadan evvel, 16.05.2005 tarihinde yapılan keşfinde, davacı tanığı olarak dinlenen (iş bu davanın da davacısı olan) ..., çekişmeli taşınmazda kendisi ve diğer davacı ... dışındaki hissedarların kendi hisselerini davacı ...’a sattıkları şeklindeki beyanının ne anlama geldiği üzerinde durulmamış olması dahi isabetsizdir.
Hal böyle olunca; gerek davacı, gerek davalı tarafça çekişmeli taşınmazın, ortak muris Durmuş’tan miras yoluyla gelen pay haricinde; taşınmazda paydaş bulunduğu iddia edilen 3. kişilerden (Haceroğulları"ndan) pay satın alındığı iddiasında bulunulduğuna göre uyuşmazlığın çözümü için, çekişmeli taşınmazın evveliyatının ortak muris Durmuş Karahan ile birlikte kime ait olduğu, "Haceroğulları" olarak ifade edilen kişilerin kimler olduğu, "Haceroğulları" isimli şahıslardan olup, adlarına tescil hükmü kurulan ... ve ... haricinde, başka Haceroğlu’nun da taşınmazda hissesi bulunup bulunmadığı, var ise hisse durumunun ne olduğu; davalı ...’in dayandığı adi senette adı geçen ve satıcı konumunda bulunan kişiler ya da davacılar Bayhan’ın bayii olan kişilerin taşınmazda pay sahibi olup olmadığı gibi hususların çözüme kavuşturulabilmesi için; çekişmeli taşınmaz başında mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, senette satıcı konumunda bulunan kişiler ile senet tanıkları eşliğinde yeniden keşif yapılmalı; mahalli bilirkişi ve tanıklardan; taşınmazın evveliyatının kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği; tarafların dayandıkları senetlerin çekişmeli taşınmaza ait olup olmadığı, çekişmeli taşınmaza ait iseler satış tarihi itibariyle senette satıcı konumunda bulunan kişilerin taşınmazda pay sahibi olup olmadığı, taşınmaz üzerinde, bahsi geçen "bedelleşme"nin ne şekilde ve ne zaman yapıldığı, davacı ...’ın hissesini mahkemece kabul edildiği gibi, davalı ... Kıyar’a devredip devretmediği ve davacı ...’nın, miras hakkını davalı ...’ten alıp almadığı, aralarında bu yönde bir anlaşma var ise hakkını nereden ve ne şekilde aldığı hususları açıklığa kavuşturulmalı; davacı ...’ın iddiası yönünden; özellikle 16.05.2005 tarihinde yapılan keşifte; davacı tanığı olarak dinlenen (iş bu davanın da davacısı olan) ..., çekişmeli taşınmazda kendisi ve diğer davacı ... dışındaki hissedarların kendi hisselerini Bayhan’a sattıkları şeklindeki beyanının ne anlam ifade ettiği üzerinde durulmalı; mirasçılar arasında pay devrinin her zaman mümkün olduğu da dikkate alınarak, Zehra payının Bayhan’a devredilip devredilmediği, devredilmiş ise bu devrin geçerli olup olamayacağı (karar tarihinden sonra Bayhan’ın annesi olan davacı ...’nın 19.03.2018 tarihinde öldüğü dikkate alınarak) üzerinde durulmalı; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm tesisi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılar ... ve ..."a iadesine, 22.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.