20. Hukuk Dairesi 2016/7915 E. , 2018/3621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ... ve Ark.
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 08.07.2014 tarihli dilekçe ile müvekkillerinin murisi ...’nin paylı malik olduğu ... Merkez ... ...mevkii 09.09.1977 tarih 8 ve 12 sıra nolu tapu kayıtlarının ... (...) 229 parseli kapsadığını, 229 parselin 1980 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında makilik niteliği ile Hazine adına tespit edildiğini, muris ...’nin itirazının ... Kadastro Mahkemesinin 1988/302 E. - 1994/2476 K. sayılı ilamıyla kabul edilerek 229 parsel içinde kalan 89 ve 90 numaralı taşınmazların ... ve paydaşları adlarına tescil edildiğini, anılan kararın Yargıtay ... Hukuk Dairesince bozulması üzerine ... Kadastro Mahkemesinin 2004/1-2005/5 K. sayılı ilamıyla dayanak tapu kayıtlarının kökünün miktarıyla dava dışı parsellere revizyon gördüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, temyiz incelemesinden geçerek 01.07.2008 tarihinde kesinleştiğini, 229 parselin 1946 tahdidi içinde iken 1976 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, 6292 sayılı Kanun uyarınca iade istemiyle yaptıkları başvurunun idare tarafından reddedildiğini, murisin tapu siciline güvenerek satın aldığı taşınmazın bedel ödenmeksizin elinden alındığını, diğer tapu malikleri tarafından 229 parsele ilişkin açılan davada ... Hukuk Dairesinin 2013/593 E. - 2013/5207 K. sayılı ilamıyla tapu maliklerinin 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazminat hakkının bulunduğunun belirtildiğini ileri sürerek öncelikle 229 parselin 91.190 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilip müvekkilleri adlarına tapuya tescili, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.-TL tazminatın faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalı Hazine vekili; davanın süresinde açılmadığını, tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının 229 parsel içinde kaldığı, ancak anılan tapu kayıtlarının ... Kadastro Mahkemesinin 2004/1-2005/5 K. sayılı ilamıyla değerlendirilip davaların reddedildiği, temyiz incelemesinden geçerek 01.07.2008 tarihinde kesinleştiği, davacıların ve murislerinin anılan davada taraf olarak yer aldıklarından tapu ve tescil isteği yönünden kesin hükmün söz konusu olduğu, tazminat isteği yönünden ise kadastro mahkemesinin kararının kesinleştiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 60. maddesine göre dava açma zamanaşımı süresinin 1 yıl, halen yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 72. maddesi uyarıncada zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, her iki kanuna göre zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından esasa ilişkin olarak davalı Hazine vekili tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
- 2 -
2016/7915 - 2018/3621
Dava, tapu iptali ve tescil olmazsa 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteklerine ilişkindir.
Dosya içeriği ve ... Kadastro Mahkemesinin 2004/1-2005/5 K. sayılı dava dosyasındaki belgelerden; ... ili, Merkez ilçe, ... (...)’de 1964 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 229 parsel sayılı taşınmazın 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırları içinde bulunduğundan kadastro dışı bırakıldığı, 1975 yılında yapılıp 20.10.1975 tarihinde ilan edilen, itirazlı yerlerde ise 23.05.1980 tarihinde ilanı yapılan 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarıldığı, 1980 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında makilik niteliği ile Hazine adına tespit edildiği, itirazları kadastro komisyonunca reddedilen bir kısım davacıların kazandırıcı zamanaşımı zillyetliğine, bir kısmının 2000 dönüm (1.838.000 m2) yüzöçümlü Mayıs 1325 tarih 71 ila 80 ve 136 ila 141 sıra nolu sicilden gelen tapu kayıtlarına tutunarak dava açtıkları, ... Tapulama Mahkemesince 1980 yılında yapılan kadastronun ikinci kadastro olduğu gerekçesiyle 229 parsele ilişkin tespitin iptaline karar verildiği, temyiz üzerine .... Hukuk Dairesince bozulduğu, bozmaya uyulduktan sonra ... Kadastro Mahkemesinin 1988/302 E. - 1994/2476 K. sayılı ilamla 229 parselin 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uyarınca makilik alan niteliğinde olduğu belirtilerek Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, orman sınırları dışına çıkarma işleminin 1744 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapıldığından anılan Kanunun 2.maddesi uyarınca tapulu arazilerin sahiplerine iade edilmesi gerektiği, orman rejimi dışına çıkarılan yerlerin zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı gerekçesiyle 229 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 21.06.1994 tarihli raporda (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile işaretlenen kesimlerinin Hazine adına tapuya tesciline, keşif krokisinde 89 ve 90 parsel numaraları ile belirtilen sırasıyla 89.784 m2-100.952 m2 yüzölçümlü bölümlerinin eldeki davacıların murisleri olan ... ve paydaşları adlarına tapuya tesciline, diğer yerlerin ise dava dışı kişiler adlarına tapuya tesciline karar verildiği, temyiz üzerine .... Hukuk Dairesince kişiler adlarına tescile karar verilen kesimler yönünden araştırma bozması yapıldığı, Hazine adına tescile karar verilen bölümler yönünden onandığı, ... Kadastro Mahkemesince bozma kararına uyulduktan sonra 1996/27 E. - 1997/151 K. sayılı ilamla aynı gerekçelerle aynı yönde hüküm kurulduğu, temyiz üzerine Yargıtay ... Hukuk Dairesince bozulduğu, ... Kadastro Mahkemesince bu kez 1999/285 E. - 1999/292 K. sayılı ilamla direnme kararı verildiği, HGK’nın direnme kararını bozması üzerine ... Kadastro Mahkemesinin 2004/1-2005/5 K. sayılı ilamla dayanak tapu kayıtlarının Mayıs 1325 tarih 71 ila 80 ve 136 ila 141 sıra nolu sicilden geldikleri, kök tapuların 2000 dönüm (1.838.000 m2) olan miktarının Hazineninde taraf olduğu ortaklığın giderilmesi davasıyla 22.201.202 m2 olarak belirlenmiş ise de anılan dava yüzölçüm artırılması davası olmadığından Hazineyi bağlamayacağı, tapu kayıtlarının ilk tesisindeki miktara (2.000 dönüm) itibar edilmesi gerektiği, miktarından fazlasıyla ...Köyünde bulunan 3.931.926 m2 yüzölçümlü dava dışı parsellere revizyon gördüğü gerekçesiyle davacıların davalarının reddine, 229 parselin 4.126.352m2 yüzölçümlü olarak makilik niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, temyiz ve karar düzeltme isteklerinin Yargıtay ... Hukuk Dairesince reddedilerek 01.07.2008 tarihinde kesinleştiği, anılan davada 229 parsel yönünden dayanılan tapu kayıtlarının kökü olan Mayıs 1325 tarih 71 ila 80 ve 136 ila 141 sıra nolu tapu kayıtlarının miktarının 2.000 dönüm (1.838.000 m2) yüzöçümlü olduğu, maliklerinin gerçek kişiler ile eşhası menkuleye izafeten Hazine olduğu, bir kısım tapu malikleri tarafından diğer tapu malikleri gerçek kişiler ile Hazine taraf gösterilerek açılan ortaklığın giderilmesi davası üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.01.1940 tarih 15/1 sayılı kararı ile Mayıs 1325 tarih 71 ila 80 ve 136 ila 141 sıra nolu tapu kayıtlarının kapsadığı alanın 23.079.766 m2 olduğuna, 878.564 m2"sinin tarım arazi niteliğinde olduğundan taksimine, geriye kalan 22.201.202 m2 yüzölçümlü bölümünün tarıma elverişli olmadığından satılarak ortaklığın giderilmesine karar verildiği, 878.564 m2 yüzöçümlü tarıma elverişli taşınmazın taksimle 28 parçaya ayrıldığı, Hazinenin payına karşılık
- 3 -
2016/7915 - 2018/3621
olarak ayrılan 353.815 m2 yüzöçümlü taşınmazın iskanen ... köyünde bulunan göçmenlere dağıtıldığı, tarıma elverişsiz 22.201.202 m2 yüzöçümlü taşınmazın ihale ile satılarak alıcıları.... adlarına 13.04.1944 tarih 118 sıra nolu tapu kaydının oluştuğu, anılan tapunun ifraz edildiği, 17.578.632 m2 yüzölçümlü kesiminin 29.04.1958 tarih 30 sıra numarasıyla ...,...adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı iken yine ifraz edildiği, 3.913.685 m2 yüzölçümlü kesiminin... Köyünde yapılan genel arazi kadastrosu sırasında revizyon gördüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 14.06.1968 gün Tasarruf Dairesi Başkanlığının 4.1.10.4/451 sayılı emirleri uyarınca 307.500m2 yüzölçümlü kesiminin orman olarak ayrıldığı ve 30.07.1968 tarih 6 sıra nolu tapunun Hazine adına oluştuğu, anılan tapunun ...’de yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 230 sayılı orman parseline revizyon gördüğü, 13.357.447 m2 yüzöçümlü bölümünün ..., Ahmet ve Kemal Kasapoğlu adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı iken tapu maliklerinin rızai taksim yaptıkları, bir kesimini yola terk ettikleri, gerisini 113 parçaya ayırdıkları, 30.07.1968 tarih 8 ila 120 sıra nolu ifraz tapularının oluştuğu, ifraz haritasında 1 ila 10, 15 ila 33, 37 ila 46, 49 ila 55, 57 ila 67 ve 115 numaralı yerlerin Varsak köyünde bulunan parsellere revizyon gördüğü, ifraz haritasındaki 11 ila 14, 34, 35, 36, 47, 48, 56, 68 ila 114 nolu yerlerin ise ... 229 parsel içinde kaldığı, davacıların dayandıkları 09.09.1977 tarih 8 ve 12 sıra nolu tapu kayıtlarının kök Mayıs 1325 tarih 71 ila 80 ve 136 ila 141 sıra nolu tapulardan ifrazlar ve satın alma yoluyla oluştuğu, 09.09.1977 tarih 8 sıra nolu tapu kaydının ifraz haritasındaki 89 nolu yere, 09.09.1977 tarih 12 sıra nolu tapu kaydının ise ifraz haritasındaki 90 nolu yere ilişkin olduğu, 89 ve 90 nolu yerlerinde 229 parsel içinde kaldıkları anlaşıldığına, bu durumda Yargıtay ... Hukuk Dairesince onanarak kesinleşen ... Kadastro Mahkemesinin 2004/1-2005/5 K. sayılı ilamıyla davacılara ait tapu kaydının kökü olan Mayıs 1325 tarih 71 ila 80 ve 136 ila 141 sıra nolu tapu kayıtlarının ilk tesisindeki miktarına (1.838.000 m2) itibar edilip, miktarından fazlasıyla da dava dışı parsellere revizyon gördüğü belirlendiğine göre, davacıların tapu iptali tescil ve tazminat isteklerinin reddine, harçlandırılan 10.000.-TL dava değeri üzerinden davalı Hazine yararına 1.800.-TL vekalet ücreti taktirine yönünde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak TMK’nın 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluk, objektif (kusursuz) sorumluluk olup, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Kanunun 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK"nın 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmediğinden 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Kanunun 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esas olup, bu süre ... Kadastro Mahkemesinin 2004/1-2005/5 K. sayılı ilamının kesinleştiği tarih olan 01.07.2008 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağından eldeki davanın açıldığı 08.07.2014 tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmadığından az yukarıda açıklanan gerekçe ile tazminat isteğinin esas yönünden reddine karar verilmesi gerekirken 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi doğru değil isede bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden temyiz itirazlarının reddi ile 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulamasına devam edilen 1086 sayılı HUMK"nın 436/2. (6100 sayılı HMK"nın 370/2. md.) maddesi uyarınca sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinin yukarıda açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/05/2018 günü oybirliği ile karar verildi.