Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5737 Esas 2019/1223 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5737
Karar No: 2019/1223
Karar Tarihi: 26.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5737 Esas 2019/1223 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanık bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olduğu suçlamasıyla mahkum edildiği belirtilmiştir. Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelenmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtilmiştir. Sanık, müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği gerekçesiyle temyiz davasının esastan reddedildiği ve hükmün onaylandığı ifade edilmiştir. Kararda, TCK'nın 314/2, 53, 62, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararının verildiği belirtilmiştir. Ancak bu kanun maddelerinin detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmesi istenmiştir.

16. Ceza Dairesi 2018/5737 E. , 2019/1223 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 62, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun
5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik
istinaf başvurusunun esastan reddi
Temyiz edenler : Sanık, müdafii ve Cumhuriyet savcısı

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanaatin oluştuğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık, müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.