Esas No: 2021/4188
Karar No: 2022/4089
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4188 Esas 2022/4089 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılarla davacı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, tescil ve bedelin tahsili davası açılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede davalılara fazla bağımsız bölüm verildiği ancak tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı için bedelin davalılardan tahsil edilmesine karar verildiği belirtilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilirken, davalılar vekilinin itirazları kabul edilerek karar bozulmuştur. Kararda TMK'nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralıye bağdaşmayan talebin reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: TMK'nın 2. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tapu iptali ve tescil yönünden reddine, alacak yönünden kabulüne yönelik verilen hüküm davalılar vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 13.09.2022 gününde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalıların da içinde bulunduğu arsa sahipleri arasında 09.10.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmede paylaşımın arsa sahiplerine % 39 oranında m², müvekkiline %61 oranında m² verilmesi şeklinde kararlaştırıldığını, ancak davalı arsa sahiplerine sözleşmede kararlaştırılan orandan fazlaca sehven %2 oranında fazla pay ayrıldığını, fazla ayrılan payın 255,79 m²’ye tekabül ettiğini ileri sürerek, 93 no.lu bağımsız bölümün 255,79 m²’lik kısmının davalılar adına kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde değerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve paylaşım listesini içerir ek sözleşmenin davacı yüklenici tarafından hazırlandığını, sözleşmeye konu binanın en değerli katının 2. bodrum katı olduğu ve 2. bodrum katta davacının %65 oranında pay aldığını, davacı yüklenicinin kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı arsa sahiplerine 0,03 oranında fazla bağımsız bölüm verildiği, taşınmazın tapu iptali ve tescilinin mümkün olmadığı, davalıların hissesine düşen bedelin davacı yükleniciye verilmesi gerektiği gerekçesiyle, tapu iptal ve tescil talebi yönünden reddine, 31.843,13 TL'nin davalı ...'den, 22.452,43 TL'nin ...'den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde bedelin tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda, taraflar arasında 09.10.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede paylaşımın m² olarak %39’unun davalı arsa sahiplerine, %61’inin davacı yükleniciye verileceğinin kararlaştırıldığı, 23.05.2011 tarihli ek sözleşme ile paylaşım listesinin düzenlendiği ve bu paylaşım listesinde 93 no.lu Bağımsız Bölümün davalı arsa sahiplerine verilmesinin kararlaştırıldığı, davaya konu Körfez AVM Center’ın inşaat ruhsatının 01.03.2010 tarihinde, iskan ruhsatının 09.12.2011 tarihinde alındığı görülmüştür. Bu durumda, her ne kadar davalı arsa sahiplerine 09.10.2009 tarihli sözleşmede kararlaştırılandan fazla pay verilmiş ise de, inşaat ruhsatının ve iskan ruhsatının düzenlenmesi aşamasında davacı yüklenicinin bu durumu bildiği, taraflar arasında düzenlenen 23.05.2011 tarihli ek sözleşmenin paylaşım listesinde 93 no’lu bağımsız bölümün davalı arsa sahiplerine verilmesinin kararlaştırıldığı ve davanın, sözleşmenin ifasından yaklaşık 3 yıl 3 ay sonra açıldığı dikkate alınarak, davacının talebinin TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, temyiz peşin harcın temyiz eden davalılara iadesine,
aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, karar karşı 15 gün içerisinde karar düzeltme talep edilebilineceğine, 13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.