16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5356 Karar No: 2019/1220 Karar Tarihi: 26.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5356 Esas 2019/1220 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi'nde görülen bir davada sanık, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edildi. Temyiz başvurusu yapılan kararın esastan reddedilmesi sonucu hüküm onandı. Mahkeme kararında yargılama sürecinin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, savunmaların eksiksiz ve doğru bir şekilde değerlendirildiği belirtildi. Hükümde TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 63, 58/7-9, 53 maddeleri uygulandı. TCK'nın 314/2 maddesi, silahlı terör örgütüne üye olma suçunu düzenler. 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, terör örgütleri faaliyetleri kapsamında kullanılan araçlar ve malzemelerin satışına karşı yasak getirir. TCK'nın 62. maddesi, cezaevinde tutukluluğun durumlarını belirlerken, 63. maddesi ise mahkumiyet hükmü eksikliklerinin düzeltilmesini sağlar. TCK'nın 58/7-9 maddeleri, terör örgütü üyelerinin cezalarının arttırılmasıyla ilgili hükümler içerirken, 53. madde de kanaat önderleri veya kamuoyu oluşturucuları tarafından yapılan propagandalara karşı yasaklar getirir.
16. Ceza Dairesi 2018/5356 E. , 2019/1220 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 63, 58/7-9, 53 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.