11. Ceza Dairesi 2017/12541 E. , 2019/7901 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında: Beraat
Sanık ... hakkında: Mahkumiyet
A) Sanık ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik olarak katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığına ilişkin vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu verilere dayandırıldığı, kurulan hükümlerde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; katılan vekilinin temyiz talepleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere göre sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz talepleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA,
C) Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/11/2018 tarihli, 2017/15-505 esas, 2018-571 karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir zarar veya borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, hileli davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı kabul edilmektedir. Somut olayda; sanık ile katılan arasında araç alım satımı sözleşmesi yapıldığı, bedelin bir kısmının peşin ödendiği, kalan kısmı için aralarında senet düzenledikleri, senedin sanık ... adına da sanık ... tarafından imza atılarak katılana verildiği, nazara alınarak suça konu senedin sanık ile katılan arasında önceden doğan borç ilişkisi karşılığı sonradan verilip verilmediğinin de karar yerinde tartışılıp senetlerin sonradan verildiğinin kabulü halinde de, 5237 sayılı TCK"nin 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşmayacağı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın ve katılan vekilinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.