
Esas No: 2020/4884
Karar No: 2022/13918
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/4884 Esas 2022/13918 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davadan sonra yapılan temyiz başvurusunu değerlendiren Ceza Dairesi, sanıkların temyiz talebinin reddedilmediğini ve yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet hükümlerinin bozulduğunu açıkladı. Kararda, sanıkların suçlamaları doğrultusunda mala zarar verme, kasten yaralama, tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını işlediği tespit edilmiştir. Ancak, sanıkların savunma haklarının kısıtlanması, hüküm kurulurken gerçeğe uygun kesin bir raporun alınmadığı ve tekerrüre esas alınan kaydın araştırılmadan ceza verildiği gibi nedenlerle hükümler bozulmuştur. Yeniden hüküm kurulurken, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca, sanık ... hakkında toplam ceza miktarı yönünden cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınması gerekmektedir. Kanunlar: 5320 sayılı Kanun, 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi, TCK'nın 106/3. maddesi, TCK'nın 44. maddesi, TCK'nın 87. maddesi, TCK'nın 86/2 maddesi, CMK'nın 193 ve 196. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, mala zarar verme, kasten yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-10/11/2015 tarihli duruşmada sanık ...'dan şikayetçi olmadığını beyan eden mağdur ...'ın sanık hakkında kurulan hükmü temyiz hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, mağdur ...'ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
B-Sanıkların temyiz talebi yönünden yapılan incelemede;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık ... hakkında TCK'nın 106/3. maddesi uyarınca mala zarar verme suçundan ayrıca ceza tayini yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki tehdit ve mala zarar verme suçu yönünden TCK'nın 44. maddesinin uygulanması yönündeki görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
1- Sanık ... hakkında mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçu yönünden;
Sanığa yükletilen kasten yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ...'nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden;
a-Sanık ...'nın, 50 metre mesafeden mağdurlara doğru ateş etmesi şeklindeki eyleminin sadece kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeden, ayrıca genel güvenliği tehlikeye sokma suçundan da hüküm kurulması,
b-Sanığın, mağdur ...'a yönelik gerçekleştirdiği kasten yaralama eylemi yönünden alınan adli muayene raporunda, meydana gelen yaralamanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği ve yüz sınırları içerisinde tarif edilen yara izlerinin yüzde sabit iz açısından değerlendirilmesi için şahsın gönderilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, TCK'nın 87. maddesinde belirlenen ölçütlere göre yöntemine uygun kesin rapor alınmadan ve TCK'nın 86/2 maddesi uyarıca hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini,
3- Sanık ... hakkında tehdit ve mala zarar verme suçları yönünden;
a- Başka suçtan farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, savunmasında duruşmadan bağışık tutulma talebi bulunmaması karşısında, hükmün verildiği 27/04/2015 tarihli son oturumda SEGBİS yoluyla veya bizzat duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, yüzüne karşı karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda mahkumiyetine hükmedilmesi suretiyle, CMK'nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
b-Sanık ...'ın tekerrüre esas alınan ve güncel adli sicil kaydında yer almayan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/77 esas ve 2008/3 karar sayılı ilamı yönünden UYAP'ta yapılan kontrolde kanun yararına bozma yoluna gidildiği ve sanığın beraatine karar verilerek kararın kesinleştiği anlaşılmakla, sanığın tekerrüre esas alınabilecek başka sabıka kaydı olup olmadığı araştırılarak, tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
4- Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas - 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edildiği hususu da nazara alınarak hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ...'nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca, sanık ... hakkında toplam ceza miktarı yönünden cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.