11. Hukuk Dairesi 2018/2169 E. , 2019/4404 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK VE İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20/09/2017 tarih ve 2017/141-2017/280 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, M/V ... gemisinin üzerindeki yükle birlikte Haydarpaşa Limanı"na yanaştığını, TCDD Haydarpaşa Liman İşletmeleri Müdürlüğü tarafından geminin tahliyesine başlandığını, bu tahliye esnasında davalı personelinin kusurlu hareketleri nedeniyle konteynırdaki tüm yüklerin sahile düştüğünü, yük alıcısı firmanın sigortacısı Başak Sigorta tarafından bu hasar nedeniyle müvekkili aleyhine açılan davanın devam ettiğini, müvekkilinin bu hasarda bir kusurunun bulunmadığını, ancak sigorta şirketi tarafından açılan davanın aleyhlerine sonuçlanması halinde davalıya rücu hakkının ve özellikle zamanaşımı bakımından hakkının kayba uğramaması için bu davanın açıldığını ileri sürerek müvekkilinin ödeme riski altındaki 227.954,30 Euro"nun tediye tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının herhangi bir ödeme yapmadığını, dava tarihi itibariyle bir zararının bulunmadığını, ileride tazminat ödediği takdirde doğacak rücu hakkına karşılık şimdiden dava açamayacağını, zarara davacının, donatanın ve emtianın alıcısının sebep olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamana uyularak yapılan yargılama neticesinde, Milli Savunma Bakanlığına ait olan hücum bot inşa malzemesinin Hamburg / Almanya"dan İstanbul / Haydarpaşa Limanına taşınması amacıyla M/V ... gemisine yüklendiği, geminin Haydarpaşa Limanına gelmesine müteakip yükün gemiden tahliyesi sırasında sahil vincinin ayaklarının çarpması neticesinde konteyner içerisindeki yükün sahile düşerek hasarlandığı, yükün taşımasının davacı Turkon A.Ş. tarafından yapılıp tahliye işleminin ise TCDD personelince yerine getirildiği, tahliye işlemini yapan TCDD’nin taşıma işleminde
taşımayı üstlenen Turkon A.Ş.’nin ifa yardımcısı konumunda olduğu ancak hasarın taşıyanın ifa yardımcısı sıfatı ile hareket eden TCDD personelinin kusurlu eylemi sonucunda meydana geldiği, taşıtanın sigortacısına yük hasarını ödeyen Turkonun ödediği tazminatı TCDD" ye rücu etme hakkının doğduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 227.954,30 Euro’nun dava tarihindeki TCBM efektif satış kuru olan 416.016,06 TL’nin 382.000.- TL’sinin 03/07/2009 tarihinden 34.016,06 TL’sinin ise 17/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21.312,16 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.