14. Hukuk Dairesi 2016/9165 E. , 2019/6669 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.05.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili; taraflara murislerinden intikal eden 16 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili; aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile dava konusu 1265 ada 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, dava konusu 15 adet taşınmaz yönünden ise ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine, mahkeme huzurunda çekilen kura sonucu paydaşlara isabet eden taşınmazların adlarına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Somut olayda; mahkemece her bir taşınmaz üzerinde aynen taksimin mümkün olup olmadığı tespit edilmeden dava konusu tüm taşınmazlar birlikte aynen taksime konu edilmiştir. Taraflara ait bulunan birden fazla taşınmazın her birinin birisine verilmek suretiyle aynen taksimine ilişkin karar verilebilmesi için tarafların tümünün bu şekilde taksim yapılmasına dair açık muvafakatlerinin bulunması gerekmektedir. Her bir taşınmazın bir paydaşa verilmek suretiyle taksim yapılması hususunda bütün tarafların açık muvafakati bulunmadığından mahkemece her bir taşınmaz üzerinde aynen taksimin mümkün olup olmadığı araştırılmalı, aynen taksim mümkün değilse ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.