Esas No: 2021/1982
Karar No: 2022/297
Karar Tarihi: 03.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1982 Esas 2022/297 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1982 E. , 2022/297 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1982
Karar No : 2022/297
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ....
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 15/12/2020 tarih ve E:2017/11459, K:2020/5824 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ...Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararına karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine dair yine aynı Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 15/12/2020 tarih ve E:2017/11459, K:2020/5824 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda .... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, üniversite döneminde ev ablalığı yaptığına, kariyer görüşmesine katıldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını destekleyeceğini ifade ettiğine ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında FETÖ üyesi/irtibatlı/iltisaklı olduğu yönünde somut herhangi bir delil olmadığı, sadece hiçbir somut delil/bilgi ile desteklenmeyen tanık beyanlarının olduğu, bu beyanların hiçbirini kabul etmediği, tanıkların çıkarları için yalan beyanda bulunduğu, amaçlarının kendilerini kurtarmak olduğu; üniversite hayatı boyunca İzmir'de ikamet eden dayısı yanında kaldığı, yurtta kalmadığına dair Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden alınmış belgeyi HSK dosyasına sunduğu; bağımsız adaylara oy verdiği iddiasını kabul etmemekle birlikte, oy verme işleminin örgütün talimatıyla gerçekleştirdiğine dair somut bir delil bulunmadığı; tanık ithamları ne kadar itibar edilecek nitelikte ise kendi beyanlarının da o kadar itibar edilecek nitelikte olduğu, bu durumun masumiyet karinesinin, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin sonucu olduğu, etkin pişmanlıktan yararlanıyor oluşları nedeniyle beyanlarının güvenilirliğini etkilediği; tanık beyanlarının ifade tarihlerinden 3 ila 10 yıl önceki tarihlere ilişkin olduğu, aradan geçen zamana göre beyanlarda hataların olacağının kabulü gerektiği; savcılık ifadesinde üniversite döneminde sadece iki kez FETÖ terör örgütünün evinde düzenlenen sohbetlere katıldığını samimi bir niyetle söylediğini ancak bu söyleminin aleyhinde kullanıldığı; ceza mahkumiyetine ilişkin kararının hukuka aykırı olduğu, bu karara karşı istinaf talebinde bulunduğu, istinafça verilecek kararın davada bekletici mesele yapılması gerektiği; Daire kararında gerekçenin bulunmadığı, beyanlarına itibar edilmeme gerekçesinin açıklanmadığı; dava konusu işlemin savunma hakkı gibi temel hakları ihlal edilerek, keyfi uygulamayla tesis edildiği; kararda örgüt üyelerinin katalog evliliği yaptığına yer verildiği ancak eşinin böyle biri olmadığı, Türkiye İş Bankası iştirak şirketinde çalıştığı FETÖ ile ilgisinin bulunmadığı; kararda iltisak ve irtibat kavramlarının altını dolduracak şekilde tutum ve davranışları olduğuna ilişkin bir açıklık getirilmediği; ihraç kararıyla özel hayatına saygı hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 15/12/2020 tarih ve E:2017/11459, K:2020/5824 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 03/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.