Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3206
Karar No: 2022/314
Karar Tarihi: 03.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3206 Esas 2022/314 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3206 E.  ,  2022/314 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/3206
    Karar No : 2022/314

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ....
    VEKİLİ : Av. ..
    İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacıya ait işyerinde sosyal güvenlik denetmenlerince gerçekleştirilen denetim sonucu hazırlanan ... tarih ve ... sayılı rapor uyarınca, 5 Türk vatandaşı ve 3 yabancı uyruklu kişinin işe giriş bildirgeleri ile 3 yabancı uyruklu kişinin 2014/01-02-03. aylarına ait ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Kuruma verilmediğinden bahisle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102. maddesi uyarınca davacı hakkında 49.266,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin ... İl Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı işlemine karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İdari Para Cezası İtiraz Komisyonunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
    Davacıya ait ...l isimli işyerinde sigortasız işçi çalıştırdığından bahisle 18/03/2014 tarihinde Bilecik İl Emniyet Müdürlüğü 155 çağrı merkezine ihbar yapıldığı, söz konusu ihbar üzerine polis memurları ve davalı idare denetmenleri tarafından işyerinde 21/03/2014 tarihinde denetim yapıldığı, yapılan fiili denetim sonucunda düzenlenen tutanakta, davacının tutanağı imzalamaktan imtina ettiğinin belirtildiği, öte yandan bu tutanakta davacının işyerinde çalıştığı iddia edilen yabancı uyruklu kişilerin beyan ve imzasının bulunmadığı, işyerinde çalışan diğer işçilerin Bilecik Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/41 D.iş sayılı dosyasında verdikleri ifadelerde, davacıya ait işyerinde yabancı uyruklu kişilerin çalışmadığını beyan ettiklerinin görüldüğü,
    Bu itibarla, Kurum tarafından 5510 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davacıya ait işyerinde her türlü inceleme, araştırma, tespit ve yoklama yaptırılarak, işyerinde çalışanların kimlikleri (adı, soyadı, doğum tarihleri vb.) ve sigortasız olarak çalıştırılıp çalıştırılmadıklarının somut bilgi ve belgelerle tespit edilmesi ve bu tespit sonucuna göre cezai işlem uygulanması gerekirken, usulüne uygun yeterli ve somut tespit yapılmadan davacı hakkında idari para cezası uygulanmasına ilişkin işlemde mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 26/10/2020 tarih ve E:2019/4646, K:2020/4155 sayılı kararıyla; 5510 sayılı Kanun uyarınca ceza verilebilmesi için öncelikle cezaya esas alınan fiil ve olayların somut, kesin ve hiçbir duraksamaya yer verilmeyecek şekilde davalı idarece tespitinin gerekli ve zorunlu olduğu, bu tespitlerin kimi zaman çalışanların şikayet ve itirazlarına, kimi zaman işverene ait kayıt ve defterlere, bazı zamanlarda ise, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerine bakılarak yapılabileceği ve aksi sabit oluncaya kadar bu tespitlere itibar edileceği,
    5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının a/3 bendi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanarak ceza verilebilmesi için, idari para cezasına konu fiilin işlenmesi üzerine ilk fiil karşılığında verilen idari para cezasının ilgiliye tebliğ edilmesi, sonrasında aynı fiilin bir yıl içinde tekrar işlenmesi üzerine yeni bir işlem tesis edilmesi halinde mümkün olduğu,
    Uyuşmazlıkta, işyerinde 21/03/2014 tarihinde yapılan fiili denetim esnasında hazırlanan durum tespit tutanağıyla, sigortalı olarak çalıştığı tespit edilen 22 kişi haricinde 8 kişinin kayıt dışı olarak çalıştığının görüldüğü, kayıt dışı çalıştığı belirtilen 8 kişiden 5'inin işe giriş tarihleri ayrı ayrı yazılarak çalışanlar, polis memurları ve sosyal güvenlik denetmenince imzalandığı, bu tutanak ile 4 kişinin sigortasız olarak çalıştığı, 1 kişinin ise işe giriş bildirgesinin geç olarak verildiği hususu sabit olmakla birlikte, işyerinden ayrılarak imza ve beyanı alınamayan 3 yabancı uyruklu kişinin isimlerinin tespitine yönelik Bilecik İl Emniyet Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı yazısı ve yazının eki tutanağı ile tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dayanak olan bilgi ve belgelerin dava dosyası içerisinde bulunmadığı,
    Bu durumda; işyerinden ayrılarak imza ve beyanı alınamayan 3 yabancı uyruklu işçinin isimlerinin tespitine yönelik ... Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı yazısı ve eki tutanağı temin edildikten sonra, durum tespit tutanağının içeriği dikkate alınarak, tutanakta ismi geçen tüm kişiler yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılmak suretiyle tekerrür hükümleri uygulanarak verilen idari para cezasında tekerrür şartlarının bulunup bulunmadığı ortaya konulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak ve sadece 3 yabancı uyruklu işçi yönünden hüküm kurulmak suretiyle eksik gerekçeyle verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı,
    Öte yandan, dava konusu işlemin .... aylarına ait ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Kuruma verilmediğine ilişkin kısmı yönünden, işe giriş bildirgeleri ile ilgili olarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle .. İdare Mahkemesinin ... tarih ve E..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; ... Genel Kurulunun .... tarih ve ... sayılı kararıyla, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un geçici 20. maddesi uyarınca kurulan yedi "Bölge İdare Mahkemesi"nin faaliyete geçeceği tarihten itibaren geçerli olmak üzere; Bilecik ilinin idare ve vergi mahkemesi yönünden Eskişehir İdare ve Vergi Mahkemesi yargı alanından çıkartılarak, bağlı bulunduğu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi yargı alanı içerisinde bulunan en yakın idare ve vergi mahkemesi olan Sakarya İdare ve Vergi Mahkemesi yargı alanına bağlanmasına ilişkin kararına istinaden... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla davanın yetki yönünden reddine, dosyanın uyuşmazlığın çözümünde yetkili Sakarya İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine, Mahkemelerinin esasına kaydedilen dava dosyası incelenerek dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacıya ait işyerinde Kurum denetmenleri ve polis memurlarının birlikte gerçekleştirdiği denetimde, kimlikleri üzerinde olmadığı için ayrıntılı bilgileri alınamayan ve denetim esnasında işyerini terk eden yabancı uyruklu kişilerin beyan ve imzasının denetim esnasında alınamadığı, ancak işyeri sahibinin beyanına göre iki aydır çalıştıklarının tutanak altına alındığı, tutanakların aksi ispatlanamadığından uygulanan idari para cezasının hukuka uygun olduğu, öte yandan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca harçtan muaf olmaları nedeniyle yargılama giderleri arasında yer alan harçlardan sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığı iddialarıyla kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu ... tarih ve E..., K:... sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
    3.Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/02/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


    KARŞI OY

    X- Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile .... İdare Mahkemesinin temyize konu 10/06/2021 tarih ve E:..., K:.. sayılı ısrar kararının, Danıştay Onuncu Dairesinin 26/10/2020 tarih ve E:2019/4646, K:2020/4155 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.



    GEREKÇEDE KARŞI OY

    XX- Uyuşmazlık; sosyal güvenlik denetmenlerince davacıya ait işyerinde yapılan denetimde, 5 Türk vatandaşı ve 3 yabancı uyruklu kişinin sigortasız olarak çalıştırıldığının tespiti üzerine, 5510 sayılı Kanun uyarınca uygulanan idari para cezasının iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
    İlgili mevzuat gereği, yapılan bu tespit üzerine idarenin, öncelikle sigortasız olarak çalıştırıldığı ileri sürülen işçiler nedeniyle davacı adına prim tahakkuku yapması gerekir. Söz konusu fiil nedeniyle, dava konusu işlemde olduğu gibi ayrıca idari para cezası verilmesi gerektiği de açıktır.
    Dava konusu olayda olduğu gibi, sigortasız işçi çalıştırıldığı iddiasıyla verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, davalı idarece yapılan tespit üzerine davacı adına prim tahakkuku yapılıp yapılmadığının; prim tahakkuk ettirildiyse, davacının adli yargı yerinde bu prim tahakkukuna karşı dava açıp açmadığının araştırılarak adli yargı yerince verilecek veya verilmiş olan kararın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Zira, davacı adına prim tahakkuku yapılması ve bu tahakkuka karşı dava açılmış olması halinde, söz konusu işçilerin davacıya ait işyerinde gerçekten çalışıp çalışmadığı hususu, ancak İş Mahkemesinde görülen davada tartışmadan uzak bir biçimde ortaya konulabilecektir.
    Buna göre, yukarıda yer verilen açıklamalarda dikkate alındığında, dosya kapsamında ... İdare Mahkemesinin ... tarihli ara kararıyla davacıdan ve davalı idareden; "Dava konusu edilen idari para cezasının, prim tahakkuku ile ilgisi nedeniyle; davacı hakkında re'sen prim tahakkuk ettirilip ettirilmediğinin, tahakkuk ettirilmiş ise, söz konusu prim alacağına karşı adli yargıda dava açılıp açılmadığının sorulmasına, açılmış ise, derdest davanın dosya esas numarası ile safahatına ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine" karar verildiği, anılan ara kararına istinaden davacı tarafından gönderilen 09/03/2015 kayıt tarihli yazıda, kurumca yapılan görüşmelere rağmen konu hakkında re'sen prim tahakkukunun yapılmadığı, tahakkuk ve tebligat işlemleri de yapılmadığından yetkili İş Mahkemesinde dava açılamadığının belirtildiği görülmektedir.
    Bu durumda, sigortasız olarak çalıştırıldığı iddia edilen işçilerin davacıya ait işyerinde gerçekten çalışıp çalışmadığı hususunun, davacı adına yapılan prim tahakkukuna karşı açılan davada ortaya konulabilecek olması karşısında, davalı idarece, sigortasız çalıştırıldığı tespit edilen işçiler nedeniyle davacı adına prim tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle aynı tespite dayanılarak idari para cezası verilmesine, başka bir ifadeyle idarenin bizzat kendisinin itibar etmediği tespit tutanağına dayalı olarak para cezası uygulamasına hukuken olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bu gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.




    KARŞI OY

    XXX- Uyuşmazlıkta; davacıya ait ... isimli işyerinde sigortasız işçi çalıştırdığından bahisle 18/03/2014 tarihinde Bilecik İl Emniyet Müdürlüğü 155 çağrı merkezine ihbar yapıldığı, söz konusu ihbar üzerine polis memurları ve davalı idare denetmenleri tarafından 21/03/2014 tarihinde işyerinde yapılan denetimde, sigortasız çalıştırıldığı tespit edilen ve kimlikleri üzerinde olmadığı için ayrıntılı bilgileri alınamayan 3 yabancı uyruklu kişinin beyan ve imzasının, denetim esnasında işyerini terk etmeleri nedeniyle alınamadığı, ancak devam eden süreçte kayıtların incelenmesi sonucunda yabancı uyruklu şahısların kimliğinin tespit edildiği ve işyeri sahibinin beyanına göre iki aydır işyerinde çalıştıkları hususunun 21/03/2014 tarihli tutanakla kayıt altına alındığı görülmektedir.
    Bu durumda, davacıya ait işyerinde yapılan denetim esnasında işyerinde bulunan yabancı uyruklu üç kişinin beyan ve imzalarının alınamamasının, denetim esnasında işyerini terk etmelerinden kaynaklandığı, bu noktada idarenin olay tespitine yönelik herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla söz konusu şahısların imza ve beyanlarının bulunmamasının anılan şahısların işyerinde çalıştığına ilişkin düzenlenen tutanağı sakatlamayacağı, kaldı ki, söz konusu şahısların sigortasız olarak çalıştığı hususunun Emniyet Müdürlüğü ekiplerince denetim sonrasında yapılan araştırma sonucunda ortaya konulduğu dikkate alındığında, Mahkemesince davacı hakkında sigortasız işçi çalıştırıldığından bahisle uygulanan para cezası bakımından tekerrür şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda gerekli bilgi ve belgeler temin edilerek, anılan belgelerin incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği oyuyla, çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi