Esas No: 2021/3401
Karar No: 2022/312
Karar Tarihi: 03.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3401 Esas 2022/312 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3401 E. , 2022/312 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3401
Karar No : 2022/312
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
3- ...
4- ...
5- ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 26/05/2021 tarih ve E:2017/5124, K:2021/2695 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin, 19/09/2012 tarih ve 28416 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesiyle değiştirilen 8. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 26/05/2021 tarih ve E:2017/5124, K:2021/2695 sayılı kararıyla; davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
Dairelerinin 14/06/2016 tarih ve E:2014/1388, K:2016/6745 sayılı kararı ile Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin dava konusu 8. fıkrası hakkında yapılan yargılamada, ilgili Yönetmelik'te, Anayasa'nın 128. maddesi hükmüne aykırı bir biçimde, 2547 sayılı Kanun ile verilen yetkinin sınırları aşılmak ve bu Kanun'da olmayan bir sınırlama getirilmek suretiyle, Kanun'un güttüğü amaç ile bağdaşmayan bir düzenleme yapıldığından bahisle Yönetmeliğin 4. maddesinin dava konusu 8. fıkrasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle düzenlemenin iptaline karar verildiği, anılan kararın temyiz aşamasında Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/11/2018 tarih ve E:2016/4127, K:2018/4842 sayılı kararı ile onandığı,
Bu bağlamda; davaya konu Yönetmelik hükmünün, Dairelerinin 14/06/2016 tarih ve E:2014/1388, K:2016/6745 sayılı kararıyla iptaline karar verilmesi nedeniyle, ilgili hüküm hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu düzenlemenin ilk halinin Danıştay Sekizinci Dairesinin 19/06/2013 tarih ve E:2011/5504, K:2013/5147 sayılı kararıyla iptal edildiğinden ve sonrasında dava konusu düzenleme hükmü yürütülmediğinden davacılara uygulanmadığı, dolayısıyla dava konusu düzenlemenin yürürlüğe girdiği 19/09/2012 tarihinden itibaren öngörülen süre içerisinde dava açılmadığı, davanın açıldığı tarihte dava konusu edilen düzenlemenin ilk hali iptal edilmiş olduğundan, dava konusu düzenlemenin de yürürlükte olmadığı, bu itibarla ortada idari davaya konu olabilecek bir düzenleme bulunmadığından davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği iddialarıyla kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 26/05/2021 tarih ve E:2017/5124, K:2021/2695 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 03/02/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava; Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin, 19/09/2012 tarih ve 28416 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesiyle değiştirilen 8. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabileceği belirtilmiş, aynı Kanun'un 14. maddesinde dava dilekçeleri üzerinde yapılacak ilk incelemede idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin dava konusu olup olmadığının inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte olmayan işleme karşı açılan davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde tanımlanan iptal davasına, idarenin tek yanlı irade beyanıyla, kişilerin hukuksal durumlarında değişiklik meydana getiren, etkili ve yürütülmesi zorunlu idari işlemler konu edilebilir.
Dava konusu edilen idarî bir işlemin kesin ve yürütülebilir işlem olarak kabul edilip işin esasının incelenebilmesi için, ortada davacının hukuksal menfaatini ihlâl eden ve hukuksal durumunda değişiklik yapan icraî bir işlem olması ve bu işlemin varlığını dava tarihi itibarıyla da devam ettirmesi gerekmektedir.
Bakılan uyuşmazlıkta ise, dava konusu düzenleme, davanın açıldığı tarihten önce Danıştay Sekizinci Dairesinin 14/06/2016 tarih ve E:2014/1388, K:2016/6745 sayılı kararı ile iptal edilmiş olup, dava açma tarihinde ortada iptal davasına konu edilebilecek kesin ve yürütülebilir bir işlem bulunmamaktadır.
Bu durumda, davanın açıldığı tarihte ortada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir bir işlemin varlığından söz edilemeyeceği açık olup, davanın incelenmeksizin reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğinden, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.