Esas No: 2021/1775
Karar No: 2022/294
Karar Tarihi: 03.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1775 Esas 2022/294 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1775 E. , 2022/294 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1775
Karar No : 2022/294
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 07/12/2020 tarih ve E:2017/7672, K:2020/5611 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 13/02/2017 tarih ve 2017/35 sayılı kararı ile yine aynı Kurulun 04/05/2017 tarih ve 2017/681 sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptaline, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 07/12/2020 tarih ve E:2017/7672, K:2020/5611 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt sohbetlerine katıldığına, örgüte himmet verdiğine, Bylock yüklemeye çalıştığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar yönünden, davacının evinde yapılan aramada ele geçirilen "2 Adet Türkçe Olimpiyatları Ödül Töreni ibareli CD ile 1 Adet Türkçe Olimpiyatları Şarkı ve Şiir ibareleri bulunan CD'"nin, diğer tespitlerle birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, görevden alınma tarihi 15 Temmuz sürecinden yaklaşık 5 ay sonra olduğu, adli yargılama ve idari davaya konu olan sözde delil ve iddiaların açığa alma işlemi sonrasında olduğu; A.B.'nin terör örgütü mensubu olduğunu itiraf etmesine rağmen yargılama makamlarının soyut, ispatlanmamış ve çelişkili sözüne itibar ettiği, varsayımlarla karar verilmesinin masumiyet karinesinin ihlali olduğu, tanık beyanında çelişki içermeyen tutarlı tek ifadenin cemaat ve grup toplantılarına hiçbir zaman katılmadığı yönündeki beyanı olduğu, bu tanığın etkin pişmanlıktan kesin biçimde faydalanmayı amaçladığından kurgulayarak ifadeler verdiği; Atmaca kod adlı gizli tanığın ifadesinin Ağır Ceza Mahkemesinde alınamadığı, beyanında belirtilen Haymana'daki otelde hiçbir zaman kalmadığı, bu hususun ceza yargılamasında örgüt üyeliğine yeterli bir delil olmayacağı kanısına varıldığı, bu soyut ve yalan iddiayı kesinlikle kabul etmediği, bu husustaki tevsii tahkikat taleplerinin reddedildiği; Kemer gibi büyük bir ilçede sulh ceza hâkimliği yaptığı ve yüzlerce arama, gözaltı ve tutuklama kararı verdiği gözetildiğinde, bu terör örgütü ile toplu iğne ucu kadar dahi bağlantısı olsa idi CD'lerin evinde bulunamayacağı, eşinin müzik öğretmeni olması nedeniyle evlerinde yüzlerce müzik CD'sinin olduğu, 2 adet Türkçe Olimpiyatları Ödül Töreni CD'sinin eve nasıl girdiğini eşinin de hatırlamadığı, bu CD'lerin varlığından hiçbir şekilde haberinin olmadığı; Daire kararının ceza mahkemesinin temelsiz kararını esas aldığı, idarenin tasarruf yetkisi bazı durumlarda geniş olsa da idari yargının bu takdir haklarının onay mercii olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra; davacının duruşma istemi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yerinde görülmeyerek işin esası incelendi, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 07/12/2020 tarih ve E:2017/7672, K:2020/5611 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 03/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.