Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3777
Karar No: 2022/307
Karar Tarihi: 03.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3777 Esas 2022/307 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3777 E.  ,  2022/307 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/3777
    Karar No : 2022/307

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ... Bakanlığı
    VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. ...
    2- ... Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 02/06/2021 tarih ve E:2020/3055, K:2021/2841 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Polis memuru olan davacının, 31/01/2016 tarihinde yapılan Polis Amirleri Eğitim Merkezi emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan, 16/07/2015 tarih ve 29418 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 14. maddesinin 1. fıkrasındaki “fiziki yeterlilik” ibaresinin, 18. maddesinin ve 19. maddesinin 4. fıkrasının iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 02/06/2021 tarih ve E:2020/3055, K:2021/2841 sayılı kararıyla;
    4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu'nun 1 ve 30.; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun -dava konusu işlem tarihindeki ve 7196 sayılı Kanun ile değişik hâlleriyle- 55.; Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) -dava konusu işlem tarihindeki hâlleriyle- 7, 14, 16, 17, 18, 19 ve 20/1/(a). madde hükümlerine yer verildikten sonra,
    Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasındaki “fiziki yeterlilik” ibaresi ve 18. maddesi yönünden;
    Yönetmeliğin 14. maddesinde Polis Amirleri Eğitim Merkezine (PAEM) giriş aşamaları, 18. maddede fiziki yeterlilik sınavına ilişkin usullerin düzenlendiği; 14. maddeye göre, PAEM’e giriş sınavının, fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından oluştuğu ve emniyet mensubu adaylar için ayrıca fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından önce çoktan seçmeli yazılı test sınavının yapılacağı,
    3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin dava konusu işlem tarihindeki hükmünde ihtiyaç halinde şartları taşıyan polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasından yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanların ilk derece amirlik eğitimini alınacağı, bu eğitimi başarı ile tamamlayanların komiser yardımcısı rütbesine atanacağı, adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceğinin belirtildiği, idareye söz konusu hususlarda belirli bir takdir hakkı bırakıldığı,
    Polislik mesleğinin, gece-gündüz, ağır şartlarda görev yapılan silahlı hizmet olup, söz konusu meslek mensuplarının yasal şartlar oluştuğunda silah kullanma zorunlulukları da bulunduğundan, bu meslekte görev yapanlarda, sağlık açısından bazı şartların aranması gerektiği, ülkede güvenlik ve asayişin sağlanması görevini yürütecek olan personelin görevi gereği özel olarak seçileceği,
    3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinde polis amirlerinin, rütbe sırası ile Komiser Yardımcısı, Komiser, Başkomiser, Emniyet Amiri, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü, Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürü, İkinci Sınıf Emniyet Müdürü, Birinci Sınıf Emniyet Müdürü ve Sınıf Üstü Emniyet Müdürü şeklinde hiyerarşik bir şekilde sıralandığı,
    3201 sayılı Kanun'un 55. maddesi uyarınca, amir konumunda olan bir göreve atamada polislik mesleğinin de özelliği gereği fiziki yönden bir değerlendirme yapılması gereğinin idarenin takdirinde olduğu, bu çerçevede Yönetmelikle polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasından ilk derece amirliğe atamada fiziki yeterlilik sınavı şartı aranması ve buna ilişkin usul ve esasların belirlenmesinde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Yönetmeliğin 19. maddesinin 4. fıkrası yönünden;
    Yönetmeliğin 19. maddesinin 4. fıkrasının ilk cümlesinde mülakat sınav komisyonu kararına itiraz edilemeyeceğinin, ikinci cümlesinde ise hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı verilen adayların o yılın başvuru dönemi içinde yeniden başvuruda bulunamayacağının düzenlendiği,
    Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hüküm altına alındığı, adil yargılanma hakkının da en önemli unsurlarından birini teşkil eden mahkemeye erişim hakkı olduğu,
    İptali istenilen düzenlemede mülakat sınav komisyonu kararına karşı yargı yoluna başvurulabilmesini engelleyen herhangi bir hükme yer verilmediği, idarenin takdir hakkını kanunlara uygun olarak kullanıp kullanmadığı hususunun denetlenebileceğinin açık olduğu, mülakat sınavına ilişkin kararlara karşı Anayasa'nın 125. maddesi gereğince idari yargı yolunun açık olduğu ve dava konusu düzenlemede anılan yargı yolunu kapatan veya zorlaştıran bir hükme yer verilmediği dikkate alındığında hak arama özgürlüğünün engellendiğinden söz edilemeyeceği,
    Hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı verilen adayların o yılın başvuru dönemi içinde yeniden başvuruda bulunamayacağı şeklindeki düzenleme ile başarısız olan adayların sadece ilgili yılda açılacak sınavlara girmesinin engellendiği, daha sonra yapılacak sınavlara girememesi yönünde herhangi bir engelin bulunmadığı; sınav süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde belirli bir dönem aralığını kapsadığı, sınava başvuran aday sayısı ve sınav komisyonlarının iş yoğunluğu da dikkate alındığında, yapılan düzenlemedeki sınırlamanın ölçülü olduğu ve idarenin düzenlemedeki takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullandığı görüldüğünden söz konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğu,
    Davacının, emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden;
    Olayda; davacının 2015 yılı İlk Derece Amirlik Eğitimi için sınava başvuru yaptığı, yazılı sınavdan 87 puan alarak başarılı olduğu, fiziki yeterlik sınavından 100 puan alarak başarılı sayıldığı ve mülakata çağrıldığı, mülakat sınavından soru havuzundan 520 sıra numaralı soruyu çektiği, çekilen soruda "Hukuk Devleti ne demektir, unsurları nelerdir?" şeklinde soru sorulduğu, davacının soruya verdiği cevabın komisyon üyelerince değerlendirilmesi neticesinde 30 puan alarak başarısız sayıldığı,
    Dosyadaki bilgi ve belgelerde; mülakat komisyonunun usulüne uygun şekilde oluşturulduğu, yapılan sınavda adaylara sorulacak soruların sınav komisyonunca önceden belirlendiği, sınav öncesinde belirlenen soruların cevaplarının da hazırlandığı, adayların torbalardan çekmesi yoluyla soruların belirlendiği, davacının komisyon üyeleri tarafından; konu hakkında bilgi düzeyi, kendisinden istenileni kavrama, özgüveni, ifade etme yeteneği ve beden dilini kullanma becerisi yönünden değerlendirildiği ve yapılan değerlendirme neticesinde 30 puan aldığı, Yönetmelikte düzenlenen sözlü sınavdan başarılı sayılmak için gerekli olan en az 70 puan barajını aşamadığı görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Ayrıca sınavda verilen yanıtların teknolojik imkanlardan yararlanılarak kayıt altına alınmasını öngören bir yasal düzenleme bulunmadığı dikkate alındığında, sözlü sınavda verilen yanıtların teknolojik imkanlardan yararlanılarak kayıt altına alınmadığından bahisle mülakatın usule aykırı olarak yapıldığının kabulünün hukuken olanaklı bulunmadığı,
    Öte yandan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ''on'' ibaresinin Dairelerinin 02/06/2021 tarih ve E:2020/3054, K:2021/2842 sayılı kararıyla hukuka aykırı bulunarak iptal edilmişse de, davacının usulüne uygun şekilde yapılan mülakat sınavında aranılan 70 puan barajını aşamadığı görüldüğünden, iptal edilen düzenlemenin davacının başarısız sayılmasına bir etkisi olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, soru kartında çıkan soruyu cevaplamasından sonra, Yönetmelik'te belirtilen usule aykırı olarak konu dışında soru sorulduğu, Daire kararında bu durumun açıklanmadığı, bu soruyu da kısmen cevapladığı, neden 30 puan alarak başarısız sayıldığının Yönetmelik'teki esaslar dâhilinde açıklanmadığı, düşük puan verilmesi durumunda gerekçesinin ortaya konulması gerektiği, sorulara verilen cevapların kayıt altına alınarak gerekçelendirilmesinin gerektiği,
    Yönetmelikte soru hakkında düşünmesi ve sunum yapması için süre verilmesi gerektiği, bütün adayların 2 dakika mülakata tabi tutulduğu, yeterli süre verilmediği; Değerlendirme Komisyonunun her bir üyesinin sınav değerlendirme puanlarının her aday için ayrı ayrı açıklanmadığı, mülakat komisyonunda 5 kişi bulunması gerekir iken, mülakatı sırasında 3 kişinin bulunduğu, diğer iki kişinin değerlendirmesi var ise nasıl yapıldığı, bu konuda her hangi bir inceleme yapılmadığı, 6 ayrı komisyonun bulunduğu, her komisyonun başarı kriterlerinin farklı olduğu, bu uygulamanın adaylar arasında eşitsizliğe neden olduğu,
    3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinde yazılı ve sözlü sınav yapılması gerektiği hüküm altına alınmış iken, Yönetmelikte bu üst norma uygun olmayan düzenleme yapıldığı, fiziki yeterlik sınavının da sınav aşamalarına eklendiği,
    Yazılı sınava itiraz hakkı tanınırken sözlü sınava itiraz hakkı tanınmamasının hukuka aykırı olduğu, yazılı veya fiziki yeterlilik sınavını geçemeyenler tekrar başvurabilecekken, mülakatta elenenlerin aynı yıl içerisinde tekrar başvuru yapmasının engellenmesinin Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından, davacının ileri sürdüğü hususlar haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile Daire kararının, Yönetmeliğin dava konusu 14. maddesinin 1. fıkrasındaki “fiziki yeterlilik” ibaresi ve 18. maddesi yönünden davanın reddine ilişkin kısımlarının bozulması; 19. maddesinin 4. fıkrası ile bireysel işlem yönünden temyiz talebinin reddi ile bu kısımlar yönünden Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    Üye Ali Ürker'in, "davacının fiziki yeterlik sınavına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları ile iptalini talep ettiği Yönetmeliğin dava konusu 14. maddesinin 1. fıkrasındaki 'fiziki yeterlilik' ibaresinin ve 18. maddesinin, davacının fiziki yeterlik sınavında 100 puan alarak başarılı sayıldığından menfaatini etkilemediği, bu nedenle davanın bu kısmının ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği" yönündeki usule ilişkin oyuna karşılık, davacının bu kısımlar bakımından dava açma ehliyetinin bulunduğuna oyçokluğu ile karar verilerek, işin esasına geçildi:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 02/06/2021 tarih ve E:2020/3055, K:2021/2841 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 03/02/2022 tarihinde, Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasındaki “fiziki yeterlilik” ibaresi ve 18. maddesi ile bireysel işlem yönünden oyçokluğu, 19. maddesinin 4. fıkrası yönünden oybirliği ile karar verildi.

    KARŞI OY

    X- Anayasa'nın -dava konusu bireysel işlem tarihinde yürürlükteki hâliyle- 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği belirtilmiştir.
    Normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmektedir. Bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan bir normla, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler getiremeyeceği gibi bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilmesi veya kaldırılması da mümkün değildir.
    Düzenleyici işlemler tesis edilirken, üst hukuk normlarına açıklık getirilmesi ve bu normlarca çizilen çerçeve içerisinde teknik detayların belirlenmesi, uygulamadaki belirsizliklerin giderilmesi amaçlanmakla birlikte, idarelerin düzenleme yetkisinin üst normla getirilen hükümleri aşacak veya daraltacak bir biçimde kullanılamayacağı hususu da göz önünde tutulmalıdır.
    İptali istenilen düzenlemelerin yer aldığı Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun -dava konusu bireysel işlem tarihinde yürürlükteki hâliyle- 55. maddesinde; gerekli şartları taşıyan polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasında yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanlardan, Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek ilk derece amirlik eğitimini başarıyla bitirenlerin Komiser Yardımcılığı rütbesine atanacağının düzenlendiği, adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esasların yönetmeliğe bırakıldığı, anılan Kanun'da sınav aşamalarının açık bir şekilde yazılı ve sözlü sınav şeklinde belirleme yapıldığı görülmekte iken dava konusu Yönetmelik maddesinde bu aşamalar dışında fiziki yeterlik sınavının da sınav aşamaları arasında düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    Kanun koyucu 3201 sayılı Kanun'un ek 24. maddesinde, özel harekat birimlerinde istihdam edilmek üzere alınacaklar için sınav aşamalarını fiziki yeterlilik ve mülakat şeklinde belirlemişken, iptali istenilen Yönetmelik maddesinin dayanağında ise fiziki yeterlilik sınavının belirtilmemesinin Kanun koyucunun bilinçli bir tercihi olduğu, ek 24. madde yürürlükte iken 55. maddenin ilgili fıkrasında 06/12/2019 tarih ve 7196 sayılı Kanun ile değişikliğe gidildiği, ancak sınav aşamalarının önceki hâldeki gibi yazılı ve sözlü olarak belirlendiği görülmüştür.
    Bu çerçevede Yönetmelikle Kanun'da açıkça düzenlenen sınav aşamaları arasına fiziki yeterlilik sınavının da eklenmesinin Kanun'u aşar bir düzenleme olduğu ve normlar hiyerarşisine aykırı olduğu anlaşıldığından, Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasındaki “fiziki yeterlilik” ibaresinin ve 18. maddesinin iptali gerekirken, aksi yönde değerlendirme ile verilen Daire kararının bu kısımlarının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
    KARŞI OY

    XX- Mülakat sınavı, yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte, liyakatı ölçmek, adayın mesleğe uygun yeteneğe ve kültürel birikime sahip olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılmaktadır. Bu çerçevede, mülakat sınavının temel amacı, yazılı sınav yapılmak suretiyle nesnel bir biçimde belirlenen en başarılı adaydan başlayarak mesleğe en uygun olanların seçilmesidir.
    Mülakat sınavının, diğer tüm idari işlemlerin yargısal denetiminde olduğu gibi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden yargısal denetiminin yapılması esas olmalıdır.
    Polis Amirleri Eğitim Merkezi emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi sınav aşamalarından olan mülakat sınavında da, dava konusu mülakatta başarısız sayılma işleminin hukuka uygunluk denetiminin hukuki sınırlar içinde yapılabilmesi için mülakat sınav komisyon üyelerinin her biri tarafından değerlendirme yapılarak, adayın sorulara verdiği yanıtlara komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulması gerekmektedir.
    Bu durumda, tüm unsurları itibarıyla yargısal denetimin yapılabilmesi ve hukuk devleti ilkesinin temini açısından mülakat komisyonu üyelerinin her biri tarafından davacı hakkında takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulmamış olması nedeniyle davacının mülakatta başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

    Açıklanan nedenle, davacının temyiz isteminin mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden kabulü ile Daire kararının bu kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi