Esas No: 2020/3290
Karar No: 2022/318
Karar Tarihi: 03.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3290 Esas 2022/318 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/3290 E. , 2022/318 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3290
Karar No : 2022/318
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ....
KARŞI TARAF (DAVALI) :... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 18/06/2020 tarih ve E:2017/166, K:2020/2433 sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ... Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal hakların açığa alma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve ...-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 18/06/2020 tarih ve E:2017/166, K:2020/2433 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda .... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından ... GSM numarasından, ... IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanı yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına yönelik ifadenin değerlendirilmesi sonucunda, FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar yönünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün HSK'da etkin olduğu dönemde daha önce bu yönde bir tecrübesi olmadığı halde ağır ceza mahkemesi başkanı olarak görevlendirilmesi hususunun, diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının açığa alma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği,
Öte yandan, davacı vekilinin davanın ...-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkin kısmından feragat etmiş olması nedeniyle davanın anılan kısmının konusuz kaldığı anlaşıldığından, bu istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen reddine, kısmen feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, meslekten ihraç kararına dayanak teşkil eden belgeler tarafına tebliğ edilmediği gibi sonrasında bu belgelere erişim hakkı yasaklanarak yargı organları nezdindeki etkili başvuru ve adalete erişim haklarının kullanılması engellendiğinden silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği, hakkındaki inceleme ve soruşturmanın 2802 sayılı Kanun hükümlerine göre başlatılması nedeniyle yetkide ve usulde paralellik ilkesi uyarınca soruşturmanın devamının da aynı Kanun hükümleri uyarınca yapılması gerektiği, bu kapsamda uyuşmazlığa olağanüstü hal rejiminin uygulanması gerektiğine dair iddiaların temelsiz olduğu, meslekten ihraç kararına dayanak teşkil eden belgeler tarafına tebliğ edilmediği gibi sonrasında bu belgelere erişim hakkı yasaklanarak yargı organları nezdindeki etkili başvuru ve adalete erişim haklarının kullanılması engellendiğinden silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği, hakkındaki inceleme ve soruşturmanın 2802 sayılı Kanun hükümlerine göre başlatılması nedeniyle yetkide ve usulde paralellik ilkesi uyarınca soruşturmanın devamının da aynı Kanun hükümleri uyarınca yapılması gerektiği, bu kapsamda uyuşmazlığa olağanüstü hal rejiminin uygulanması gerektiğine dair iddiaların temelsiz olduğu, 667 sayılı KHK ile getirilen düzenlemenin suç ve ceza içeren düzenleme mahiyetinde olmasına rağmen geçmişe etkili olarak uygulanması nedeniyle suç ve cezaların kanuniliği ile suç ve cezaların geriye yürümezliği ilkelerinin ihlal edildiği, meslekten çıkarılmasına ilişkin işlem disiplin işlemi niteliğinde olduğundan, disiplin hukukuna ilişkin ilke ve güvencelerin uygulanması gerekirken bu usule uyulmamasının, ayrıca usulüne uygun savunma hakkı verilmeden meslekten çıkarılmasının hukuka aykırı olduğu, dava konusu işlemde şahsına yönelik kişiselleştirme yapılmaması nedeniyle suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin ihlal edildiği, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten sonra ortaya konulan delillerin dikkate alınmasının silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğu ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiği, meslekten çıkarılmasına ilişkin kararı veren ve bu karara yönelik yeniden inceleme talebini reddeden HSK üyelerinin aynı kişi olması, görevden uzaklaştırma ve meslekten ihraç kararlarını veren HSK üyelerinin tamamının Yargıda Birlik Platformu tarafından 2014 HSK seçimlerde aday gösterilmesi hususları dikkate alındığında tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesinin ihlal edildiği, ByLock deliline ilişkin elde edilen veriler yasadışı delil niteliğinde olduğundan hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, anılan uygulama yönünden, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğu, gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığı ve ByLock kullanımının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edildiği şartları sağlanmadığından anılan delilin hükme esas alınamayacağı, ByLock uygulamasına ilişkin veriler hukuka aykırı olarak elde edildiğinden özel hayatın ve aile hayatının korunması ilkesi ile haberleşme hakkının ihlal edildiği, aleyhine beyanda bulunan tanığın etkin pişmanlıktan yararlanan kişi olduğu, salt kendini kurtarma gayesi ile beyanda bulunduğu, beyanının soyut ve gerçek dışı olduğu, beyanında yer, zaman ve eylem gösterilmediği, unvanlı göreve atanmasının ihraç kararına dayanak teşkil edemeyeceği, hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı olmamasına rağmen meslekten çıkarılmasının masumiyet karinesinin ihlali sonucunu doğuracağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının temyize konu kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının Daire kararının vekalet ücretine yönelik kısmına ilişkin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın temyize konu bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine, kısmen feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 18/06/2020 tarih ve E:2017/166, K:2020/2433 sayılı kararının temyize konu davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 03/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.