Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3403
Karar No: 2022/306
Karar Tarihi: 03.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3403 Esas 2022/306 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3403 E.  ,  2022/306 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/3403
    Karar No : 2022/306
    TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI) : ...

    II- (DAVALILAR) :
    1- ... Bakanlığı
    VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. ...
    2- ... Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/06/2021 tarih ve E:2020/630, K:2021/2978 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının davalı idareler, redde ilişkin kısmının davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Polis memuru olan davacının, 31/01/2016 tarihinde yapılan Polis Amirleri Eğitim Merkezi emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi fiziki yeterlilik ve mülakat sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı 16/07/2015 tarih ve 29418 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 14. maddesinin 2. fıkrasındaki "fiziki yeterlilik ve" ibaresinin, 17. maddesinin 3. fıkrasındaki "on katı" ibaresinin, 18. maddesinin 1. fıkrasındaki "emniyet mensubu adaylar ile'' ibaresinin, 18. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesindeki "Emniyet mensubu olan adaylar ve'' ibaresinin, 19. maddesinin 4. fıkrasının, 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin iptali ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesindeki "Adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." ibaresinin Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/06/2021 tarih ve E:2020/630, K:2021/2978 sayılı kararıyla;
    4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu'nun 1 ve 30.; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun -dava konusu işlem tarihindeki ve 7196 sayılı Kanun ile değişik hâlleriyle- 55.; Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) -dava konusu işlem tarihindeki hâlleriyle- 7, 14, 16, 17, 18, 19 ve 20/1/(a). madde hükümlerine yer verildikten sonra,
    Yönetmeliğin 14. maddesinin 2. fıkrasındaki "fiziki yeterlilik ve" ibaresi, 18. maddesinin 1. fıkrasındaki ''emniyet mensubu adaylar ile'' ibaresi, 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesindeki "Emniyet mensubu olan adaylar ve" ibaresi yönünden;
    Yönetmeliğin 14. maddesinde Polis Amirleri Eğitim Merkezine (PAEM) giriş aşamaları, 18. maddede fiziki yeterlilik sınavına ilişkin usullerin düzenlendiği; 14. maddeye göre, PAEM’e giriş sınavının, fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından oluştuğu ve emniyet mensubu adaylar için ayrıca fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından önce çoktan seçmeli yazılı test sınavının yapılacağı,
    3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin dava konusu işlem tarihindeki hükmünde ihtiyaç halinde şartları taşıyan polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasından yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanların ilk derece amirlik eğitimine alınacağı, bu eğitimi başarı ile tamamlayanların komiser yardımcısı rütbesine atanacağı, adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceğinin belirtildiği, idareye söz konusu hususlarda belirli bir takdir hakkı bırakıldığı,
    Polislik mesleğinin, gece-gündüz, ağır şartlarda görev yapılan silahlı hizmet olup, söz konusu meslek mensuplarının yasal şartlar oluştuğunda silah kullanma zorunlulukları da bulunduğundan, bu meslekte görev yapanlarda, sağlık açısından bazı şartların aranması gerektiği, ülkede güvenlik ve asayişin sağlanması görevini yürütecek olan personelin görevi gereği özel olarak seçileceği,
    3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinde polis amirlerinin, rütbe sırası ile Komiser Yardımcısı, Komiser, Başkomiser, Emniyet Amiri, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü, Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürü, İkinci Sınıf Emniyet Müdürü, Birinci Sınıf Emniyet Müdürü ve Sınıf Üstü Emniyet Müdürü şeklinde hiyerarşik bir şekilde sıralandığı,
    3201 sayılı Kanun'un 55. maddesi uyarınca, amir konumunda olan bir göreve atamada polislik mesleğinin de özelliği gereği fiziki yönden bir değerlendirme yapılması gereğinin idarenin takdirinde olduğu, bu çerçevede Yönetmelikle polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasından ilk derece amirliğe atamada fiziki yeterlilik sınavı şartı aranması ve buna ilişkin usul ve esasların belirlenmesinde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Yönetmeliğin 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesindeki ''on katı'' ibaresi yönünden;
    Yönetmeliğin 17. maddesinde, yazılı sınav sonucuna göre, belirlenen başarı puanını aşmak koşuluyla, en yüksek puandan başlamak üzere ilgili gruba ayrılan PAEM öğrenci kontenjan sayısının on katı kadar adayın başarılı sayılacağının düzenlendiği,
    Polis Amirleri Eğitim Merkezine girişte emniyet mensubu adaylar için yazılı, fiziki yeterlik ve sözlü sınav olmak üzere üç aşamalı bir sınav uygulandığı, yazılı sınavı başarıyla geçen adayların 17. maddede usul ve esasları belirlenen bedeni kabiliyeti ve fiziki yapısı değerlendirilmek üzere uygulamalı sınava tabi tutulduğu ve yüz tam puan üzerinden en az yetmiş puan alan adaylar başarılı sayıldığı ve mülakat sınavına girmeye hak kazandığı, mülakat aşamasında ise adayın; a) Konu hakkında bilgi düzeyi, b) Kendisinden istenileni kavrama, c) Özgüveni, ç) İfade etme yeteneği, d) Beden dilini kullanma becerisi, olmak üzere beş ayrı kritere göre değerlendirildiği ve yüz tam puan üzerinden en az yetmiş puan alan adayın başarılı sayıldığının görüldüğü,
    İdarenin fiziki yeterlik ve mülakat aşamalarında bazı adayların başarısız olabileceği ihtimali ve yazılı sınavda başarılı olanlar arasından görevin gerektirdiği niteliklere sahip en iyi adayı seçebilmek amacıyla ilgili gruba ayrılan PAEM öğrenci kontenjan sayısının belirli bir katı adayı yazılı sınavdan başarılı saymasının idarenin takdirinde olduğu,
    Bununla birlikte yazılı sınavdan başarılı olarak fiziki yeterlilik ve mülakat sınavlarına girmeye hak kazanan aday sayısının bu sınavları (yazılı, fiziki yeterlik veya mülakat) geçersiz kılacak bir oran niteliğinde de olmaması gerektiği,
    Anayasa Mahkemesi'nin kaymakamlık giriş sınavlarında yazılı sınav sonucuna göre başarı puanını aşan dört katı adayın sözlü sınava çağrılmasını içeren 1700 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikteki "dört katı aday" ibaresinin iptaline yönelik açılan davada verdiği 14/04/2011 tarih ve E:2009/63, K:2011/66 sayılı kararda "... Devlet memurluğuna alınmada mülakat yapılmasının öngörüldüğü durumlarda, mülakata çağrılacak aday sayısını belirleme konusunda yasakoyucunun Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca takdir hakkına sahip bulunduğu açıktır. Esasen yazılı sınav ve mülakat biçiminde yapılan giriş sınavlarında, yazılı sınavı kazanan tüm adaylar yerine, belli sayıda adayın mülakata çağrılıp çağrılmaması yasakoyucunun takdirindedir. Zira, yazılı sınavda başarılı olanlar arasından söz konusu kişilerin sözel ifade yeteneklerinin, muhakeme güçlerinin, temsil niteliklerinin, genel ve fiziki görünümlerinin, ikna kabiliyetlerinin, genel yetenek ve genel kültürlerinin değerlendirilebilmesi amacıyla yapılacak mülakatta, idarenin mümkün olduğunca seçme şansına sahip bulunması için alınacak kadrodan daha fazla adayın mülakata çağrılması gerekmektedir. Ancak, yasakoyucu çağrılacak aday sayısını belirlerken mülakatı açıkça anlamsız kılabilecek veya yazılı sınavın nesnel sonuçlarını ortadan kaldırabilecek bir uygulama yapmamaya da özen göstermelidir. Kuralın gerekçesinden, söz konusu düzenlemenin yazılı sınavı yarışma sınavı haline dönüştürme amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, iptali istenen kuralla getirilen düzenlemenin, yazılı sınavda başarılı olanlar arasından görevin gerektirdiği niteliklere sahip en iyi adayı seçebilmek amacıyla yapıldığı, mülakata çağrılacak aday sayısının mülakatı veya yazılı sınavı açıkça anlamsız kılacak bir oran niteliğinde bulunmadığı ve mülakata çağrılacak adayların yazılı sınavda en az yetmiş puan almaları zorunluluğunun bulunması nedeniyle bazı durumlarda mülakata çağrılacak aday sayısının alınacak aday sayısının dört katından daha aşağıya düşmesi olasılığı da dikkate alındığında, kuralın kamu yararına aykırı bir yönünün bulunmadığı açıktır..." gerekçesine yer vererek takdir hakkının çerçevesinin çizildiği,
    Dava konusu Yönetmeliğin 16. maddesi gereği yazılı sınavda yüz puan üzerinden en az altmış puan alanların başarılı sayılacağı, Bakanlık ihtiyaçları çerçevesinde başarı puanını değiştirebileceği, bu durumunda on katı adayın belirlenmesinde altmış puandan daha az puan alan adayların da başarılı sayılabileceği dikkate alındığında ve ayrıca ilgili gruba ayrılan PAEM öğrenci kontenjan sayısının on katı kadar adayın başarılı sayılmasının yazılı, fiziki yeterlik veya mülakat sınavlarını geçersiz kılacak bir oran olduğu görüldüğünden, Yönetmeliğin dava konusu ibaresinin kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uygun olmadığı,
    Yönetmeliğin 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi yönünden;
    Dava konusu düzenlemede PAEM giriş puanının hesaplanmasına ilişkin usul ve esasların yer aldığı, bireysel işlem tarihinde emniyet mensubu olan adaylar için, yazılı sınav puanının %30’u, fiziki yeterlilik sınavı puanın %30’u ve mülakat sınavı puanının %40’ının toplamı alınmak üzere giriş puanının hesaplandığı; 31/03/2017 tarih ve 30024 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan Yönetmelik değişikliği ile yazılı sınav puanının %25’i, fiziki yeterlilik sınavı puanın %25’i ve mülakat sınavı puanının %50’sinin toplamı alınmak üzere giriş puanının hesaplanacağının düzenlendiği,
    3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinde, PAEM giriş puanının hesaplanması usulünün idarenin takdirine bırakıldığı, sınav aşamalarının toplam puana etkisinin sınavın diğer aşamalarının etkisini anlamsız kılacak bir oranda olmamasının esas olması gerektiği, idare tarafından yazılı sınav puanının %30’u, fiziki yeterlilik sınavı puanın %30’u ve mülakat sınavı puanının %40’ının esas alındığı ve 31/03/2017 tarihinde yapılan değişikliğe oranla sözlü sınavın etkisinin daha az olduğu görüldüğünden düzenlemede kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı,
    3201 sayılı Kanun'un 55. maddesindeki "Adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." ibaresinin Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması; Yönetmeliğin 19. maddesinin 4. fıkrasının iptali; 31/01/2016 tarihinde yapılan PAEM Emniyet Mensubu Öğrenci Adayı Amirlik Eğitimi fiziki yeterlilik ve mülakat sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemleri yönünden;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi ile göndermede bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. maddesinde feragatın, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlandığı, 309. maddesinde feragat beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı, 310. maddesinde, feragat ve kabulün, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, 311. maddesinde ise, feragatin kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağının belirtildiği,
    Davacı tarafından, 11/01/2021 tarihinde Daireleri kaydına giren dilekçe ile 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesindeki "Adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." ibaresinin Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması isteminden, Yönetmeliğin 19. maddesinin 4. fıkrasının iptali isteminden, mülakat sınavının ve tüm sonuçlarının iptali isteminden feragat edildiği görülmüş olup davanın bu kısımları yönünden feragat nedeniyle karar verilmesi yer olmadığına karar verilmesi gerektiği,
    Davacının, emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi fiziki yeterlilik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden;
    Yönetmeliğin 14. maddesinde PAEM'e giriş aşamaları, 18. madde de ise fiziki yeterlilik sınavına ilişkin usullerin düzenlendiği, 14. maddeye göre PAEM’e giriş sınavı, fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından oluştuğu ve emniyet mensubu adaylar için ayrıca fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından önce çoktan seçmeli yazılı test sınavı yapıldığı,
    Bu durumda, Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği kapsamında belirlenen usullere uygun olarak yapılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
    Yönetmeliğin 14. maddesinin 2. fıkrasındaki " fiziki yeterlilik ve" ibaresi, 18. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''emniyet mensubu adaylar ile'' ibaresi, 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesinde yer alan "Emniyet mensubu olan adaylar ve" ibaresi, 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ve davacının PAEM emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi fiziki yeterlilik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden davanın reddine; Yönetmeliğin 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "on katı" ibaresinin iptaline; 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesindeki "Adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." ibaresinin Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması, Yönetmeliğin 19. maddesinin 4. fıkrasının iptali, 31/01/2016 tarihinde yapılan PAEM emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi fiziki yeterlilik ve mülakat sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemleri yönünden feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, sözlü sınavdan alınan puana uygulanan yüzdelik oranın yüksek tutulduğu, diğer iki sınava göre daha etkin kılındığı; puanların eşitliği halinde önce yazılı, sonra sözlü daha sonra fiziksel yeterlilik sınavından (FYS) yüksek puan alanlara öncelik tanındığı, eşitlik bozulmazsa yaşı küçüklerin yerleştirilmesinin önünün açıldığı, nihai başarı listesi ilan edilmeyerek adaylardan gizlendiği, davanın açıldığı tarihte mülakat sınav sonucunu bilmediği,
    PAEM giriş sınavlarından olan “fiziksel yeterlilik sınavından” (85) puan alarak başarılı olmasına ve davanın hiçbir aşamasında bu sınav sonucuyla ilgili iptal talebi olmamasına rağmen, Dairece, bu sınavdan başarısız olduğu belirtilerek bu sınavın iptaliyle ilgili istemin reddine karar verildiği, talebi dışında olan bir hususta karar verildiğinden kararın bozulması gerektiği,
    Fiziksel yeterlik sınav şartıyla ilgili olarak davanın reddi gerekçesinde “sağlık açısından bazı şartların aranması gerektiği”nin ifade edildiği, bu hususun polislik mesleğine ilk defa atanacaklarda aranacak şartlardan olduğu, tüm kademedeki personelin memuriyetleri süresince fiilen mesleği ifa edebilmek için hukuken taşımak zorunda olduğu maddi manevi sağlık bütünlüklerinin tam/sağlam/yeterlik kriterlerine uygun olmasının yasal zorunluk olduğu, aksi halde sağlık şartını taşımayan emniyet mensubunun polislik mesleğinden uzaklaştırıldığı; Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinde komiser yardımcığı rütbesine terfi ile atamada mesleğin gereği aranan sağlık şartlarından olan fiziksel yeterlilikle ilgili herhangi bir düzenleme bulunmadığı; PAEM giriş sınavları öncesinde emniyet mensubu öğrenci adaylarından “sağlık durum raporu” istendiği, sonrasında sınav aşamalarına katılmalarının sağlandığı, bu durumun ret kararının eksik incelemeyle verilmiş olduğunu kanıtladığı;
    Diğer rütbelere geçişte aranmayıp, sadece polis, başpolis, kıdemli başpolis memuru rütbesinden komiser yardımcılığı rütbesine atama işlemleri için fiziksel yeterlik şartı getirilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu, FYS’nin yasal dayanağının bulunmadığı; Kanun'da yazılı ve sözlü sınavlarının özel olarak belirtildiği, bu sınır içinde geriye kalan teknik düzenlemenin yönetmelikte yapılacağının düzenlendiği; emniyet mensubu olmayan PAEM öğrenci adaylarına FYS şartının 4652 sayılı PYÖK’nun 30/1-c maddesinde belirtildiği;
    Daire kararında; sözlü sınav notuna uygulanan oranın, Yönetmelik değişikliğinden sonra arttığının tespit ettiği, karşılaştırmasını yaparak ret kararının verildiği, düzenlenmenin esasına girilmediği, eksik ve hatalı yargılamayla karar verildiği;
    Yönetmeliğin 20/1/(a) bendinin, eşitlik ilkesine, hukuk devleti, kazanılmış haklara saygı, haklı beklenti, hukuki güvenlik ilkelerine ve memur hukukunda etkin olan kıdem, liyakat ilkelerine aykırılıklar meydana getirildiğine dair öne sürdüğü hususların yargılamada dikkate alınmadığı, yaşı küçük adayın kıdem sıralaması bakımından önde sayılamayacağı;
    PAEM’e girişte 89,8 net başarı puanı almış emniyet mensubu PAEM öğrenci adayı olarak, ilan edilen ilk 1000 kişilik kontenjana giremeyişinin hukuken sorgulanması gerektiği, başarı sıralaması işlemlerinde kullanılan Yönetmeliğin 20/1/(a) maddesindeki düzenlemenin gereğinin davalı idarelerce yerine getirilip getirilmediğinin incelemesi gerektiği; bu amaçla, “toplu başarı sıralaması listesinin” davalı idarelerden getirtilmesini ve başarı sıralamasına etki eden hususlar üzerinde yargısal incelemenin Dairece yapılması taleplerinin yerine getirilmediği,
    Makul sürede yargılama yapılarak karar verilmediği, 17/3. maddede yer alan “on katı” ibaresini iptal eden Dairenin bu düzenlemenin başarı sıralaması işlemlerine bir etkisi olup olmadığının araştırılmadığı,
    Davalılar tarafından, dava dilekçesine karşı verdikleri savunma dilekçelerini tekrar ederek, dava konusu düzenlemelerle, adaylar arasından en uygun olanların seçilmesi için yazılı, fiziki yeterlilik ve sözlü olmak üzere üç aşamadan oluşan objektif bir sınav öngörüldüğü ve her aşamadan başarılı olma kriteri getirilerek ilk derece amirlik eğitimi öğrenci adaylığı için en liyakatlilerin seçilmesinin hedeflendiği; "on katı" ifadesi ile Anayasa Mahkemesi'nin 14/04/2011 tarih ve E:2009/63, K:2011/66 sayılı kararında çerçevesi çizilen "sınırlama mülakatı veya yazılı sınavın nesnel sonuçlarını açıkça anlamsız kılacak bir oran niteliğinde olmamalıdır" sınırının ihlal edilmediği, 2016-2020 arasında yapılan beş sınavın sadece ikisinde on katı hususunun gündeme geldiği, diğer üç sınavda sınavlara çağrılacak aday sayısının on katından daha az seviyede kaldığı; Daire kararında yer alan "bakanlık ihtiyaçlar çerçevesinde başarı puanını değiştirebilir" ifadesinin ihtimale dayalı olması, söz konusu yetkinin takdir yetkisi içinde kalması sebebiyle pasif bir yerindelik denetimi niteliğinde olduğu, idareyi ilgili Yönetmelik hükmünü değiştirmesi yahut kaldırması yönünde yönlendirdiği belirtilerek, Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından, davalı idarelerin dilekçelerinde emniyet mensubu olmayan PAEM öğrenci adayları gözetilerek açıklamalar yaptığı, sınav sonucu hakkında halen nitelik ve nicelik bilgilerini gösteren belge sunulmadığı,
    Davalı idareler tarafından, davacının ileri sürdüğü hususlar haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile Daire kararının, 14. maddesinin 2. fıkrasındaki "fiziki yeterlilik ve" ibaresi, 18. maddesinin 1. fıkrasındaki "emniyet mensubu adaylar ile'' ibaresi, 18. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesindeki "Emniyet mensubu olan adaylar ve'' ibaresi, 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ve davacının PAEM emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi fiziki yeterlilik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden davanın reddine ilişkin kısımlarının bozulması; Yönetmeliğin temyize konu diğer hükümleri yönünden tarafların temyiz taleplerinin reddi ile bu kısımlar yönünden Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra; davacının duruşma istemi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yerinde görülmeyerek, dosya tekemmül ettiğinden davacı ve davalılardan Emniyet Genel Müdürlüğünün yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
    Üye Ali Ürker'in, "davacının fiziki yeterlik sınavına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları ile iptalini talep ettiği Yönetmeliğin dava konusu 14. maddesinin 2. fıkrasındaki 'fiziki yeterlilik ve' ibaresinin ve 18. maddesinin 1. fıkrasındaki 'emniyet mensubu adaylar ile' ibaresi ile 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesindeki 'Emniyet mensubu olan adaylar ve' ibaresinin, davacının fiziki yeterlik sınavında 85 puan alarak başarılı sayıldığından menfaatini etkilemediği, bu nedenle davanın bu kısmının ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği" yönündeki usule ilişkin oyuna karşılık, davacının bu kısımlar bakımından dava açma ehliyetinin bulunduğuna oyçokluğu ile karar verilerek, işin esasına geçildi:
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay İkinci Dairesi kararının, davanın reddine ve dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısımları, aynı gerekçeler ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Her ne kadar davacı tarafından temyiz dilekçesinde fiziki yeterlik sınavıyla ilgili olarak istemde bulunmadığı ileri sürülmekte ise de, dava dilekçesinde fiziki yeterlik sınavının da iptalinin istenildiği ve sonraki tarihli feragat dilekçesinde bu kısımla ilgili olarak feragat talebinde bulunmadığı açıktır.
    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
    2. Davanın kısmen reddi, kısmen dava konusu işlemin iptali, kısmen de dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/06/2021 tarih ve E:2020/630, K:2021/2978 sayılı kararının iptale ve davanın reddine ilişkin kısımlarının ONANMASINA,
    3. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
    4. Kesin olarak, 03/02/2022 tarihinde, oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    X- Anayasa'nın -dava konusu bireysel işlem tarihinde yürürlükteki hâliyle- 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği belirtilmiştir.
    Normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmektedir. Bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan bir normla, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler getiremeyeceği gibi bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilmesi veya kaldırılması da mümkün değildir.
    Düzenleyici işlemler tesis edilirken, üst hukuk normlarına açıklık getirilmesi ve bu normlarca çizilen çerçeve içerisinde teknik detayların belirlenmesi, uygulamadaki belirsizliklerin giderilmesi amaçlanmakla birlikte, idarelerin düzenleme yetkisinin üst normla getirilen hükümleri aşacak veya daraltacak bir biçimde kullanılamayacağı hususu da göz önünde tutulmalıdır.
    İptali istenilen düzenlemelerin yer aldığı Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun -dava konusu bireysel işlem tarihinde yürürlükteki hâliyle- 55. maddesinde; gerekli şartları taşıyan polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasında yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanlardan, Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek ilk derece amirlik eğitimini başarıyla bitirenlerin Komiser Yardımcılığı rütbesine atanacağının düzenlendiği, adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esasların yönetmeliğe bırakıldığı, anılan Kanun'da sınav aşamalarının açık bir şekilde yazılı ve sözlü sınav şeklinde belirleme yapıldığı görülmekte iken dava konusu Yönetmelik maddesinde bu aşamalar dışında fiziki yeterlik sınavının da sınav aşamaları arasında düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    Kanun koyucu 3201 sayılı Kanun'un ek 24. maddesinde, özel harekat birimlerinde istihdam edilmek üzere alınacaklar için sınav aşamalarını fiziki yeterlilik ve mülakat şeklinde belirlemişken, iptali istenilen Yönetmelik maddesinin dayanağında ise fiziki yeterlilik sınavının belirtilmemesinin Kanun koyucunun bilinçli bir tercihi olduğu, ek 24. madde yürürlükte iken 55. maddenin ilgili fıkrasında 06/12/2019 tarih ve 7196 sayılı Kanun ile değişikliğe gidildiği, ancak sınav aşamalarının önceki hâldeki gibi yazılı ve sözlü olarak belirlendiği görülmüştür.
    Bu çerçevede Yönetmelikle Kanun'da açıkça düzenlenen sınav aşamaları arasına fiziki yeterlilik sınavının da eklenmesinin Kanun'u aşar bir düzenleme olduğu ve normlar hiyerarşisine aykırı olduğu anlaşıldığından, Yönetmeliğin 14. maddesinin 2. fıkrasındaki "fiziki yeterlilik ve" ibaresinin, 18. maddesinin 1. fıkrasındaki "emniyet mensubu adaylar ile'' ibaresinin, 18. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesindeki "Emniyet mensubu olan adaylar ve'' ibaresinin iptali gerekirken, aksi yönde değerlendirme ile verilen Daire kararının bu kısımlarının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
    KARŞI OY
    XX- 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin dava konusu işlem tarihindeki hükmünde; ihtiyaç halinde şartları taşıyan polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasından yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanların ilk derece amirlik eğitimine alınacağı, bu eğitimi başarı ile tamamlayanların komiser yardımcısı rütbesine atanacağı, adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiş, idareye söz konusu hususlarda belirli takdir hakkı tanınmıştır. Kanun'un uygulanmasını sağlamak üzere İçişleri Bakanlığınca hazırlanan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 14. maddesinin 2. fıkrasında Polis Amirleri Eğitim Merkezine girişte emniyet mensubu adaylar için yazılı, fiziki yeterlik ve sözlü sınav olmak üzere üç aşamalı bir sınavın uygulanacağı, 17. maddesinin 3. fıkrasında ilk aşama olan yazılı sınavda belirlenen başarı puanını aşmak koşuluyla, en yüksek puandan başlamak üzere ilgili gruba ayrılan PAEM öğrenci kontenjan sayısının on katı kadar adayın başarılı sayılacağı, 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise başarı puanının, yazılı sınav puanının %30’u, fiziki yeterlilik sınavı puanın %30’u ve mülakat sınavı puanının %40’ının toplamı olduğu düzenlenmiştir.
    İdarenin, fiziki yeterlik ve mülakat aşamalarında bazı adayların başarısız olabileceği ihtimali ve yazılı sınavda başarılı olanlar arasından görevin gerektirdiği niteliklere sahip en iyi adayı seçebilmek amacıyla ilgili gruba ayrılan PAEM öğrenci kontenjan sayısının belirli bir katı adayı yazılı sınavdan başarılı sayması idarenin takdirindedir.
    Yönetmelik hükümlerinin değerlendirilmesinden; yazılı sınavdan sonra fiziki yeterlik ve mülakat sınavları olmak üzere iki aşama daha mevcut olduğu, çağrılacak aday sayısı belirlenirken, ikinci aşama olan fiziki yeterlik sınavı öncesi adayların ön sağlık kontrol komisyonu tarafından değerlendirilmesi ve fiziki yeterlik sınavından en az 70 puan alınması gerektiğinden mülakata girecek aday sayısının istenilenin altında kalma olasılığı da gözetildiğinde, fiziki yeterlik ve mülakat sınavlarını anlamsız kılabilecek veya yazılı sınavın nesnel sonuçlarını ortadan kaldırabilecek bir uygulamanın benimsenmediği görülmektedir.
    Bu sebeple "on katı aday" düzenlemesinin, yazılı sınavda başarılı olanlar arasından görevin gerektirdiği niteliklere sahip en iyi adayı seçebilmek amacıyla yapıldığı ve kamu yararına uygun olduğu anlaşıldığından, Yönetmeliğin 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ''on katı'' ibaresi yönünden de davanın reddi gerekirken, aksi yönde değerlendirme ile verilen Daire kararının bu kısmının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.
    KARŞI OY

    XXX- 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 4. fıkrasının dava tarihinde yürürlükteki hâlinde "Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır." hükmü yer almaktadır.
    Liyakat ilkesinin temelinde objektif kurallar çerçevesinde işin ehline verilmesi ve hak etme düşüncesi yatmakta olup, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde görülmesinin gereklerinden biri de hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesidir.
    Yönetmeliğin 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, emniyet mensubu olan adayların başarı sıralamasına esas PAEM giriş puanı; yazılı sınav puanının %30’u, fiziki yeterlilik sınavı puanın %30’u ve mülakat sınavı puanının %40’ının toplamı olarak düzenlenmiştir.
    Buna göre, yazılı sınava oranla mülakat sınavının değerlendirmede daha etkili olması sonucunu doğuracağı açıktır.
    PAEM giriş puan hesabında, yazılı sınav sonuçlarının, mülakat sınav sonucuna göre daha düşük oranda uygulanması, adaylar arasında objektifliği sağlayabilecek nesnel bir değerlendirme ölçütü olan yazılı sınav puanını değerlendirmede etkisiz kılacak ve yazılı sınavın tamamlayıcısı niteliğinde olması gereken mülakat sınavını, seçimin belirleyici unsuru hâline getirecek olup, bu durumun objektif değerlendirme yerine subjektif değerlendirmelere sebep olabileceği sonucuna varıldığından, Yönetmeliğin dava konusu 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin yukarıda belirtilen düzenleme yönünden kabulü ile Daire kararının bu kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
    KARŞI OY

    XXXX- Dosyanın incelenmesinden; davacının Polis Amirleri Eğitim Merkezi Emniyet Mensubu Öğrenci Adayı Amirlik Eğitimi yazılı sınavından 81 puan alarak sınavın diğer aşamalarına katılmaya hak kazandığı; fiziki yeterlilik değerlendirilmesi sonucunda 85 puan alması nedeniyle hakkında polis amirleri eğitim merkezi öğrenci adayı olur kararı verildiği; mülakat sınavı komisyonu üyeleri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda davacıya ayrı ayrı 100 puan verildiği, ancak aldığı puanların ortalaması neticesinde eğitim merkezine kabul edilecek öğrenci adayı sayısına bağlı olarak nihai başarı sırasına girememesi üzerine temyizen incelenen davayı açtığı ve dilekçesine sıralamaya giremediğine ilişkin sınav sonucunu ekleyerek "31/01/2016 tarihinde yapılan fiziki yeterlilik ve mülakat sınavlarının bütün sonuçlarıyla birlikte" iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır.
    Olayda, idari yargı yerinden, açık uçlu olduğu değerlendirilebilecek uygulama işleminin bütün sonuçlarıyla birlikte iptali talep edilmiş ve fakat idari yargı yerince bu konuda dava konusunun sarih olarak ortaya çıkarılması bakımından dava dilekçesinin reddine karar verilebilecekken bu kararın verilmediği görülmektedir. Bu durumda, davacının iradesinden ve davanın açılmasına neden olan olaydan, davacı hakkındaki fiziki yeterlilik ve mülakat sınavlarının sonucu mahiyetindeki nihai uygulama işlemi olan davacının sıralamaya girememesine ilişkin işlemin de dava konusu olduğunun kabulü gerekir.
    Öte yandan, davacı tarafından, 11/01/2021 tarihinde Danıştay Sekizinci Dairesi kaydına giren dilekçe ile, mülakat sınavının ve bunun tüm sonuçlarının iptali isteminden feragat ettiği görülmüş ise de, bu talebin bireysel işlemin iptali isteminden bütünüyle feragat ettiği anlamına gelmeyeceği, davacının mülakat sınavında 100 tam puan aldığını sonradan öğrenmesi sonucunda mülakat sınavıyla ilgili isteminden vazgeçtiği, ancak genel olarak davacının sıralamaya girememesine ilişkin işlemi hâlen dava konusu ettiği açık olduğundan, Dairece dava konusu hatalı belirlenmek suretiyle, davacının Polis Amirleri Eğitim Merkezi emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi fiziki yeterlilik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden davanın reddi yolunda verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının yukarıda belirtilen kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi