Esas No: 2021/1676
Karar No: 2022/292
Karar Tarihi: 03.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1676 Esas 2022/292 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1676 E. , 2022/292 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1676
Karar No : 2022/292
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ..
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 22/12/2020 tarih ve E:2017/105, K:2020/5971 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ... Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptaline, bu karar nedeniyle uğradığı maddi zararlar için 50.000,00-TL, manevi zararlar için 500.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 22/12/2020 tarih ve E:2017/105, K:2020/5971 sayılı kararıyla;
Davacının, 667 sayılı KHK ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden işin esasına geçilerek; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin .. tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, örgüte himmet verdiğine, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine, sınavlara örgütün hâkim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle uğradığı maddi zararlar için 50.000,00-TL, manevi zararlar için 500.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi isteminin de reddi gerektiği,
Öte yandan, davacı tarafından dava açma süresi geçtikten sonra 01/11/2018 tarihinde verilen davalı idarenin 2. savunma dilekçesine cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki istemin yanında dava konusu karar nedeniyle uğranılan maddi zararlar için 3.000.000,00-TL, manevi zararlar için 5.000.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve bundan sonra yargılama süresi boyunca oluşacak her türlü maddi zarar ile bu süre boyunca yoksun kalacağı ekonomik değer taşıyan her türlü hak dolayısıyla oluşacak her türlü zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, dosyanın tekemmül aşaması dikkate alındığında ayrı bir davanın konusunu oluşturabilecek nitelikte olan ve davanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalan istemin incelenme imkânının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.940,00-TL maktu vekâlet ücreti ile buna ilaveten davacının manevi tazminat isteminin de reddedilmesi nedeniyle 5.940,00-TL maktu vekâlet ücretinin de davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, uyuşmazlıkta tazminat talebinin esastan incelemesi yapılmadığından maddi ve manevi tazminat talebinin usulden reddi kararı verildiğinden davalı idare lehine mükerrer vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu; Dairece, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin kesinleşmeden sonra davacıdan alınması şeklinde bir karar alınması gerekirken, müzekkere yazılmasına ve davalı idareye verilmesine şeklinde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu; itirafçı tanık beyanlarının hükme esas alınmaması gerektiği, hukuka aykırı vaat ile yetkisiz savcılıklarca bu ifadelerin alındığı, gerçeğe aykırı olduğu, çelişkiler içerdiği; işlem yapıldıktan sonra o işlemi haklı gösteren deliller sonradan ikame edilse bile, işlemin yapıldığı esnada o delil bulunmuyorsa işlemin yapıldığı esnada hukuka aykırı olduğunun kabulünün gerekeceği; dava dilekçesinde ifade edilen maddi tazminatın içeriğinde parasal hak talebi bulunmadığı, miktar açısından yapılan artırımın ıslah olarak değerlendirilmesi gerekmekteyken sanki ikinci bir davanın konusunu oluşturan yeni bir talep varmış değerlendirilmesinde bulunulmasının hatalı olduğu, bu sebeplerle maddi tazminat isteğinin artırılmasına yönelik talebin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu; dava konusu işlemde, AİHS'nin 6. maddesinde yer alan ilkelere uyulmadığından adil yargılanma hakkının ihlal edildiği; masumiyet karinesinin ihlal edildiği; HSK kararından önce soruşturma yapılmadan savunma hakkı tanınmadan işlemin tesis edildiği; irtibat ve iltisak kavramlarının açık ve belirgin olmadığı, HSK kararında bireyselleştirme yapılmadığı, KHK hükmünün geçmişe yürür şekilde uygulayarak AİHS'nin 7. maddesine aykırı davranıldığı; yeniden incelemenin yine Genel Kurul tarafından yapılması nedeniyle HSK'nın tarafsızlığının tartışılır olduğu; AİHS'nin 8. maddesiyle bağlantılı olarak 14. maddesindeki haklarının da ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 03/02/2022 tarihinde, kararın manevi tazminat isteminin reddedilmesi nedeniyle davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oyçokluğu, diğer kısımlar yönünden oybirliği ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava konusu uyuşmazlığın, davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ... Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle uğradığı maddi zararlar için 50.000,00-TL manevi zararlar için 500.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesine yönelik olması; temyize konu Daire kararında, dava konusu bireysel işlem ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi karşısında, olayın özelliği gereği, reddedilen kısımlar yönünden davalı idare lehine tek bir avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup, manevi tazminat isteminin reddine karar verildiğinden bahisle, davalı idare lehine ikinci kez vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, davacının bu kısma yönelik temyiz isteminin kabulüyle, Daire kararının reddedilen manevi tazminat istemine bağlı olarak davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.