Esas No: 2021/35041
Karar No: 2022/13917
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/35041 Esas 2022/13917 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın temyiz edildiği ve incelendiği belirtilmektedir. Hırsızlık suçundan verilen düşme hükmüne ilişkin olarak sanığın şikayetten vazgeçmesi kabul edilmiş ve temyizde hukuki yararı bulunmadığı belirtilmiştir. Tehdit suçundan sanığın beraat ettiği belirtilirken, konut dokunulmazlığının ihlali suçlarında ise iddianamenin CMK'nın 170. maddesine uygun olarak hazırlanmadığı ve dolayısıyla yargılamanın CMK'nın 225/1. maddesi ve 170. maddesi gereği yapılmadığı belirtilerek, hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şunlardır: 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK'un 317, 321, 322, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 66/2, CMK'nın 223/8, 170, 225/1.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali, hırsızlık
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet, düşme, ceza verilmesine yer olmadığı, güvenlik tedbiri uygulanması
TEMYİZ EDENLER : O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanık ..., suça sürüklenen çocuklar müdafisi
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen düşme hükmü yönünden;
Şikayetten vazgeçmeyi kabul eden sanığın temyizde hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'un 317. maddeleri uyarınca, sanık ...'nun tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
B-Diğer hükümler yönünden;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükmünün temyizinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASI,
2-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan düşme hükümlerinin temyiz incelmesinde;
Suça sürüklenen çocuklara atılı suçun kanun maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 66/2. maddelerine göre, suçun tabi bulunduğu 4 yıl ve 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımlarının gerçekleştiği anlaşılmakla, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve suça sürüklenen çocuklar ... ile ... müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 66/2 ile CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
2-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde ise;
CMK’nın 170. maddesinin 3, 4 ve 6. fıkraları uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmeli, aynı Kanun'un 225. maddesine göre de, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 21/02/2012 gün 4/570-51 sayılı Kararında açıklandığı üzere, soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, CMK'nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. İddianame, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın bilgilendirilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açacaktır.
Bu açıklamalar ışığında; sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan CMK'nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı ve atılı suçtan hüküm kurularak dava konusunun dışına çıkıldığı gözetilmeden, yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hükümler kurulması suretiyle Anayasa'nın 90, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanmayı düzenleyen 6. ve CMK'nın 225/1. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, sair yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.