Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29123
Karar No: 2018/9826
Karar Tarihi: 22.10.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/29123 Esas 2018/9826 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/29123 E.  ,  2018/9826 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı .... A.Ş. vekili avukat Esra Peker Hasgüler ile davacılar vekili avukat Şulecan ..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R

    Davacı ... ve birleşen davada davacı ... ..., davalı şirketten 19.12.2002 tarihli noter satış vaadi sözleşmesi ile konut satın almak istendiğini, sözleşme ile ... ili Ümraniye ilçesi 770 Ada 7 Parsel sayılı yerde inşaa edilen Aqua Villa 6.Blok K:B numaralı bağımsız bölümün sözleşmede belirtilen bedel karşılığında eksiksiz teslimi, çevre düzenlemesi ve diğer hususlarda uzlaşma sağlandığını, anılan sözleşmenin 16.maddesininn 2.paragrafında ""...sadece konutlardan değil site içi yolları, sulu noktaları, havuzları ve bunları besleyen mekanik, elektrik, elektronik donanımları, spor alanları, sosyal etkinlik alanları güvenlik unsurlarını barındıran bir site .."" olarak belirtildiğini, sitenin ağalçlandırma, yeşillendirme, bitkilendirme gibi peyzaj işlerinin de yapılacağının açıkça beyan edildiğini, kendisine ve diğer konut sahiplerine sözleşme imzalanırken sitenin bitim tarihi itibariyle alacağı şekli gösterir broşürlerde ve bağımsız bölümün teslimi sırasında verilen kalite standartları adlı broşürde sitenin sınırlarının ve çevre düzenlemesinin ne şekilde olacağının, ayrıca site çevresinin kapatan duvarların biçiminin belgeler üzerinden sunulduğunu ve vaad edildiğini, anılan bağımsız bölümün 27.09.2004 tarihinde teslim edildiğini ve teslim tarihinde sitenin çevre düzenlemesinin vaadedildiği biçimden uzak ve kötü bir görünümde bulunduğundan bu eksikliklerin en yakın zamanda giderileceğinin bildirildiğini, teslimden itibaren yaklaşık 2 yıl geçtiği halde anılan çevre düzenlemelerinin yapılmadığını, sözleşmede ve broşürlerde gösterilen site sınırları ile mevcut sınırların aynı olmadığını, bu broşürlerde belirtilen ve bu görüntü üzerinden değer biçilen konutların bu eksiklikler sebebiyle ciddi anlamda değer kaybıne uğradığını ve eşdeğer konutların yapmış oldukları değer artışının kendi konutu açısından daha düşük seviyelerde kaldığını, site çevresinin bir duvarla çevrileceği belirtilmesine rağmen sadece basit hasırlar kullanılmak suretiyle kapatıldığını ve yapıların ekonomik değerinin doğrudan etkileyen güvenlik ve estetik unusurların gereğince yerine getirilmediğini, bağımsız bölümün bulunduğu sitenin çevre düzenlemesinin vaadedildiği şekliyle yerine getirilmediğini, güvenlik duvarlarının, yeşil alan ve yürüyüş yollarının tamamlanmadığını, bu nedenle de olağanüstü peyzaj, güvenlik ve estetik sorunları ile birlikte anılan bağımsız bölümün değer kaybına uğradığının açık olduğunu beyan ederek sözleşme ile açıkça vaadedilen site çevre düzenlemesinin eksiksiz olarak yerine getirilmesini, şayet bu eksiklikler yerine getirilmeyecek veya getirilemeyecek ise anılan eksiklikler sebebiyle ortaya çıkan değer kaybının tespit edilerek bu bedelin tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişler, 22.02.2008 havale tarihli ıslah dilekçesi ile , bilirkişi raporunun tespit ettiği %15"lik değer kaybı olan 97.500,00 USD"nin dava tarihindeki karşılığı olan 141.765,00 TL değer kaybının taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, ilk olarak davanın kabulüne, 141.765,00.TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hükmün, davalı tarafça temyizi üzerine karar, Dairemizin 11.04.2013 tarih 2012/14374 Esas, 2013/9391 Karar sayılı ilamıyla; ""..Somut olayda asıl ve birleştirilen davalar için ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır. Bu hali ile verilen karar HMK.nun 297/2.maddesine uygun değildir. Mahkemece asıl ve birleşen davalar bakımından az yukarda açıklandığı şekilde ayrı ayrı, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde HMK.nun 297/2. maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir."" gerekçesiyle bozulmuş ve mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bu kez, esas dava açısından; davacı ..."ın davasının kabulü ile, 70.882,05 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava açısından; davacı ..."ın davasının kabulü ile, 70.882,05 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Davacılar, satın aldıkları taşınmazın sözleşmede, broşürlerde ve bağımsız bölümün teslimi sırasında verilen kalite standartları adlı broşürde vaadedilen şekilde teslim edilmediği gerekçesiyle taşınmazda meydana gelen değer kaybının tazminine ilişkin olarak eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece, davacıların talebi doğrultusunda bilirkişi raporu ile belirlenen %15 oranındaki değer kaybı karşılığı her bir davacı lehine 70.882,05 TL"ye hükmedilmiştir.
    Ayıp ve kusurlu imalatlar nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nispi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (13.HDT.26.12.1997, E. 1997/7580; K. 1997/10870) Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Bilirkişilerin yaptığı ve mahkemece de kabul edilen hesaplamanın Dairemizin benimsediği nispi metoda uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bilirkişi raporu alınıp, Dairemizce uygulanan nispi metoda göre hesaplanan değer azalmasının belirlenerek hasıl olacak sonuca göre uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi