18. Ceza Dairesi 2017/5672 E. , 2019/10437 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25/10/2018 tarihli 2018/4-394 esas ve 2018/478 sayılı Kararında belirtildiği üzere; 6763 sayılı yasa değişikliğinden önce de uzlaştırma kapsamında olan TCK’nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret ve aynı Kanun’un 106. maddesinin 2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçlarına ilişkin olarak usulüne uygun yerine getirilmiş olan uzlaştırma işlemlerinin yenilenmesinin gerekmediğinin anlaşılması karşısında tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Olay günü sanığın, katılana ait cep telefonuna gönderdiği kabul edilen "...Adam gibi cevap versene lan..." ve "...Ulan allahsız beni köyümde öy kullandırmadın sen mardinden oy getirdin bunu hesabını vericen tlf cevap vermemen adamlık mı" şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki mesajların, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden yetersiz gerekçe ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Tehdit eylemi, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdit içerdiği düşünülen sözlerin olay kapsamında hangi bağlamda kullanıldığının da değerlendirilmesi gerekir.
Sanığın soruşturma aşamasında; "…bunun hesabını vereceksin” şeklindeki cep telefonu mesajını; kanuni yollardan hesabını vereceksin anlamında katılana gönderdiğini savunması karşısında, Yerel Mahkemece sanığın katılana söylediği kabul edilen ifadelerinin bir bütün halinde Anayasal şikayet hakkını kullanacağını bildirme niteliğinde olduğu ve sonuç almaya elverişli, objektif olarak katılan üzerinde ciddi bir korku veya endişe doğuracak nitelikte bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Kabule göre de;
a- Sanığın soruşturma aşamasında; muhtar olan katılanın adres araştırmasında, kendisini köyde bulunmadığı şeklinde göstermesi nedeniyle hem köyden kaydının silindiği; hem de oy kullanamadığı bu nedenle yargılamaya konu mesajları katılana gönderdiği şeklindeki savunması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre tehdit suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b- Tehdit suçundan kurulan hükümde temel ceza belirlenirken alt sınırdan ayrılmayı gerektirir bir neden görülmediği belirtilmesine karşın, üst sınırdan ceza tayin olunarak çelişki yaratılması,
Kanuna aykırı, sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.