Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/630 Esas 2017/667 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/630
Karar No: 2017/667
Karar Tarihi: 02.03.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/630 Esas 2017/667 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/630 E.  ,  2017/667 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı borçludan olan alacağı nedeniyle başlatılan icra takibi neticesinde 1/4 payı borçlu adına kayıtlı olan gayrimenkul üzerine iki ayrı takip dosyasından haciz konulduğunu, hacizli payı cebri icra marifetiyle satışı neticesinde elde edilen bedel tüm alacaklıların alacağını karşılamayınca sıra cetveli tanzimi yoluna gidildiğini, cetvelde 1. sırada yer verilen ve haciz tarihi itibariyle 8.575,00 TL alacağı bulunan davalı ... müdürlüğünün alacağının satıştan iki gün sonra yaptığı bildirim uyarınca 92.567,74 TL olarak kabul edilerek tüm satış bedelinin bu alacaklıya ödenmesine karar verildiğini, 8.575,00 TL"lik bir haczin aradan geçen 2 yıllık süre zarfında 92.567,74 TL"ye ulaşmasının mümkün olmadığını, davalı alacaklının alacağının 8.575,00 TL ve yasal faizleri dışındaki kısmının varlığına itiraz ettiklerini ileri sürerek, davalının gerçek alacak miktarının tespiti ile sıra cetvelinin yasaya uygun olarak tanzimini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, haciz bildirisinden önce alacağın taksitlendirildiğini, süresinde ödenmeyen taksit tutarları kadar bildirim yapıldığını ancak borçlu taahhütlerini ihlal ettiğinden alacak miktarının taksitlendirme öncesi durula döndüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iddialarının alacağın doğumuna ve miktarına yönelik olmadığı, hesaplanmasına ilişkin takip hukuku kurallarının yanlış uygulanmasına yönelik olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, sıra cetveline itiraza ilişkindir.
    Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da bununla birlikte sıraya yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir.
    Davacı vekilinin, hem dava dilekçesinde hem de davalı vergi dairesinin davaya cevabından sonra ve dosyaya bilirkişi raporunun ibrazından sonraki beyanlarında, vergi dairesinin alacağının aslına itiraz ettiğini açıkça beyan etmesi nedeniyle, davada görevin İİK"nın 142. maddesi uyarınca genel mahkemelere ait bulunduğunun kabulü gerekir.
    Bu durumda mahkemece, görevli olduğunun kabulü ile davanın esasına girilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.