14. Hukuk Dairesi 2018/3160 E. , 2021/2724 K.
"İçtihat Metni" .
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
.
Talep eden tarafından, 04/05/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 17/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Talep eden, muris...’ın 04/02/2015 tarihinde vefat ettiğini, murisin mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettiğini açıklayarak mirasın reddi isteminin tespit ve tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hüküm, talep eden vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, TMK"nın 605/1 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin iş bu davada yerel mahkemenin görevinin; isteğin süresinde olup olmadığı ve reddedenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde TMK"nın 609. maddede gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir. Bilindiği üzere, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan; bozucu yenilik doğurucu niteliktedir. Bu beyan Sulh Mahkemesine ulaşmakla sonuç doğurur. Bu nedenle, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin dilekçe sulh hakimine ulaştıktan sonra, davacının ayrıca duruşmaya gelmesine ilişkin bir yasal zorunluluk bulunmadığı halde; davacının açılan duruşmaya takip etmediği ve üç ay içinde dosyanın yenilenmediği gerekçesiyle HMK"nın 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Kabule göre de, talep eden vekili TMK’nın 605. maddesi gereğince mirasın reddini talep etmiş ise de Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca vekilin vekaletnamesinde mirasın reddi yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından bu yetkiyi içeren özel vekaletnamenin temin edilmeden karar verilmesi de doğru değildir.
Yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmeksizin karar verilmiş olması nedeni ile kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 13/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.