16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5920 Karar No: 2019/1212 Karar Tarihi: 26.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5920 Esas 2019/1212 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılandığı davada istinaf başvurusunu esastan reddetti. Sanığın okula çocuğunu götürmesi eylemi örgütsel faaliyet olarak kabul edilmedi. Ancak, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu gösteren ayrıntılı tutanak dosyaya gelmeden karar verilmesi sonucu etkilemediği belirtildi. Usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve iddia ve savunmaların eksiksiz sergilendiği tespit edildi. Sanığın suçlu olduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği anlaşıldı ve temyiz davasının reddiyle hüküm onandı. Kanun maddeleri şunlardır: TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK\"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/5920 E. , 2019/1212 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın örgütle iltisaklı olması nedeniyle kapatılan okula çocuğunu göndermesi eyleminin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın aşamalardaki beyanları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.